Geçtiğimiz hafta bu köşede "Sahibinden Satılık ikinci el "Eski Ülkücüler" başlıklı okunma rekoru kıran ve büyük bir ilgi gören bir yazı kaleme almıştım.

trong>Yazımın muhtevasını "eski Ülkücü ve MHP'li" sıfatı ile kendisini AKP'nin politikalarına kullandıran insanlar kapsamaktaydı. AKP'nin ‘Kürt, Ermeni' adını verdiği açılımlarına destek mahiyetinde açıklamalar yaparak ve MHP'nin de ihanet projesi olarak gördüğü bu açılımlara karşı sergilediği milli duruşu eleştirerek, AKP medyası içinde geniş yer bulan kişilerin tutumunu, zihniyetini ve ilişkilerini tahlil eden bir yazı olmuştu.

O yazı içerisinde adı geçen MHP İstanbul Eski Milletvekili Nazif Okumuş, Zaman Gazetesi'nde çıkan haberin yalana dayalı olduğunu belirten tekzip yayınlamış ve Zaman Gazetesi'ne "Benim partimden farklı bir politika izlemem söz konusu değildir." Şeklinde açıklamada bulunmuştu.

Yazı içerisinde adı geçen diğerleri ise AKP yandaşı gazetelere yaptıkları açıklamaların arkasında durarak, açılımlara verdikleri desteğin gerçek olduğunu göstermişlerdi.

AKP yandaşı gazetelerde "Türkeş'in yakın çalışma arkadaşı" sıfatı verilerek konuşturulan Prof. Dr. Turan Güven ise Zaman Gazetesi'nde yayınlanan "Kürt açılımına" destek veren ve MHP'yi eleştiren açıklamalardan ziyade, bizim yazdığımız yazıya yönelik bir açıklama yazısı göndermiş ve o açıklama da bile AKP'nin açılımına verdiği desteğini sahiplenmiştir.

Prof. Dr. Turan Güven'in yazıma gönderdiği açıklamanın tamamını sitemiz Etikhaber, noktasına, virgülüne dokunmadan yayınladı. Prof. Dr. Turan Güven'in açıklamasının yer aldığı haberin altında yeralan yorumlar, zaten Ülkücü tepkinin ne boyutta olduğunu göstermektedir.

Gelelim Prof. Dr. Turan Güven'in açıklaması içinde yeralan cümlelerin değerlendirmesine...

Prof. Dr. Turan Güven "Sahibinden Satılık ikinci el "Eski Ülkücüler" başlıklı yazımı "büyük bir teessür ve acı duyarak" okumuş...

AKP'nin Kürt açılımına destek vermek için MHP'yi ölçüsüzce suçlayan birisine böyle bir duyguyu yaşattıysak ne mutlu bize...

Prof. Dr. Turan Güven, yazılı açıklamasına kendi gibi AKP'nin Kürt açılımına destek veren Nevzat Köseoğlu'na sahip çıkarak başlamış, hem kendisinin, hem onun geçmişte MHP'de hangi görevlerde bulunduğunu sıralamış... Prof. Dr. Turan Güven bir nevi Kürt açılıma destek vermede suç ortağı olan Nevzat Köseoğlu ile birlikte kendisinin geçmişte yapmış olduğu görevleri sıralayarak, aklınca bugün ki duruşunu meşrulaştırmaya çalışmıştır.

Zaten hâlâ bilmem kaç yıl önce yaptıklarınızla övünüyor olmanız da o dönemden sonra yaptığınız bir şeyin olmadığını gösterir. Siz bana bilmem kaç yıl önce yaptıklarınızı değil de bugün ne yaptığınızı anlatın Sayın Turan Güven... Bugün ne yaptığınızı siz anlatamadığınız için de biz anlatıyoruz. Yaptıklarınız yüzünüze vurulunca da buna sinirleniyorsunuz.

Geçmişin doğruları ile bugünün yanlışlarını temizleme yoluna giden Turan Güven'in kendi lehine çıkartacağı bir şey olması mümkün değildir. Dün yapılan doğrular bugün yapılan yanlışları hiçbir zaman haklı kılmaz. Prof. Dr. Turan Güven, Kürt açılımına destek vermede suç ortağı olan Nevzat Köseoğlu'nun geçmişte yazdığı makaleleri ve kitapları okursa, değişenin MHP değil, bizzat Nevzat Köseoğlu'nun olduğunu anlayacaktır. Prof. Dr. Turan Güven'in de MHP'nin görüşlerini terk ederek, Başbuğ Alparslan Türkeş'e ihanet ederek BBP'ye geçmesi de zaten bu konuda tartışılacak birşeyin olmadığını göstermektedir.

Açıklamasında kendisinin MHP'den ayrılarak BBP'ye geçme konusuna "Demek ben "Başbuğ Türkeş'in ihanet hareketi olarak nitelediği BBP' de bulunan birisiyim" öyle mi? Siz bu kafayla Türkiye'de zor siyaset yaparsınız aslanım... Her şeyden önce, Rahmetli Sayın Alparslan Türkeş'in her dediğini -haşa- hadis gibi ezberleyeceğinize, birazcık kendi aklınızı ve iradenizi kullanmayı öğrenin. Dünyadaki değişim ve dönüşümleri anlamaya ve doğru algılamaya çalışın... Sizde hiç mi insaf ve vicdan yok? BBP ve ben bu ülkeye ne yapmışız da "ihanet" ile suçluyorsunuz?" şeklinde bir değerlendirmede bulunup, soru yöneltmiş...

Ülkücülük ve ülkücülüğe ihanet konusuna gelince... Bizim bu konuda tek ölçümüz Başbuğ Alparslan Türkeş'in sözleri ve düşünceleridir. Çünkü Başbuğ Alparslan Türkeş Ülkücü Hareketin kurucusu ve lideridir. Ülkücülüğün ne olduğunu size, sizin lideriniz merhum Muhsin Bey'e, bana ve tüm dünyaya da öğreten duyuran da Başbuğ Türkeş'in bizzat kendisidir. Bu sebeple elbette ki Ülkücülükle ilgili bir konudan bahsediyorsak, Başbuğ Türkeş'in sözlerini ölçü almamız gerekmektedir.

MHP'den ayrılıp, BBP'yi kuranları "Davaya ihanet ettiler" şeklinde yorumlayan ve Ülkücülüğün sadece MHP'de yaşanacağını vurgulayan Başbuğ Alparslan Türkeş'in bizzat kendisidir. Bu söylediğimizi de yan tarafta gördüğünüz gazete kupüründen ve yazımın altında ki videodan görecek ve duyacaksınız. Sonuçta sizler Başbuğ'un dediği gibi ülkücü harekete ihanet ettiniz. Bu sebeple siz Ülkücü değilsiniz.  Başbuğ'unda dediği gibi Ülkücünün tek adresi vardır o da MHP'dir. Siz kendinize başka bir sıfat bulunuz. Ve Ülkücü sıfatından nemalanmayı ve bu sıfat üzerinden Ülkücü harekete saldırmayı bırakınız. Türk devletini bölünmeye götürecek bir projeye destek verecekseniz de kendinize başka sıfat yükleyerek yapınız.

Yine Prof. Dr. Turan Güven açıklamasında, "Benim veya Sayın Nevzat Kösoğlu'nun ülkücülüğünü tescil etmek veya yok saymak size mi düşer kardeşim! Kendinizi ülkücülüğün tescil makamında mı görüyorsunuz" diyor.

Prof. Dr. Turan Güven, ülkücülüğün bir tescil noktası olacaksa bunun birinci ismi ülkücülüğün kurucusu Başbuğ Türkeş'tir. Bizde onun sözünden yola çıkarak ülkücülüğü anlatıyoruz. O'da, BBP'lilerin ülkücü olmadığını, ülkücü harekete ihanet ettiğini ve ülkücünün tek adresinin MHP olduğunu söylüyor.

Bununla birlikte Türk devletini bölünmeye götürebilecek bir projeye destek veren bir şahsın bırakın ülkücü olmasını, ülkücü kelimesini ağzına alması bile abesle iştigaldir.

Prof. Dr. Turan Güven açıklamasında "Yaşınızı, mesleğinizi ve ne ile iştigal ettiğinizi bilmiyorum; ama sizin gibi önyargılı, at gözlüklü ve sözlerinin nereye gittiğini bilmeyen insanlar MHP'de oldukça, dışarıdan bir düşman aramanıza hiç gerek yok..." diyor.

Prof. Dr. Turan Güven, benim yaşım, işim vs. ne olduğu önemli midir? Önemli olan benim ne söylediğim değil midir? Yoksa siz, sizden küçük birinin doğruları söyleyemeyeceğine mi inanıyorsunuz. Bir itirazınız varsa söylediklerime itiraz ediniz. Bir doğruyu söyleyen 10 yaşında da olabilir, 50 yaşında da, 100 yaşında da. Ama hangi yaşta söylenirse söylensin doğru her zaman doğrudur. Bende söylediklerimin doğruluğuna inanıyorum. Zaten atalarımız "akıl yaşta değil baştadır" dememiş mi?

Prof. Dr. Turan Güven yine açıklaması içerisinde diyor ki: "MHP'nin siyasetini tenkit etmek -zaten köşe yazarları bu işi hemen her gün yapıyor- bu kadar büyük bir suç mudur? Ne yapmışız da bize ağza alınmadık hakaretler yapıyorsunuz?

...Ben o mülakatta MHP'nin tavrını "siyasi hata" olarak söylemişim. Yine de aynı şeyi söylüyorum. Sizinle aynı ülkede ve aynı toplumun içinde yaşayan bir aydın olarak, siyasette diyalog kapılarının kapatılmasını uygun bulmadığımı ifade ediyorum. Bu söylediklerimin ihanetle, satılmışlıkla ne alakası var? Diyalog kapılarını kapatarak bu ülkede nasıl siyaset yapacaksınız?..."

Yazmış olduğum yazıda kesinlikle hiçbir hakarette bulunmadım, Prof. Dr. Turan Güven'in de böyle bir hakareti göstermesi mümkün değildir. Ama kendisi açıklaması içerisinde "Aslanım" gibi bir hitap tarzını kullanmaktadır.

Gelelim tekrar ihanet konusuna. Ülkücü harekete ihaneti bizzat Başbuğ Türkeş'in sözlerinden anlattık. Şimdi de Türk milletine ihanet konusunu anlatalım.

Öncelikle şunu ortaya koyalım; DTP milletvekillerinin bile "Kürt açılımının mimarı PKK'dır" dediği ve PKK'nın bundan önce dile getirdiği talepleri doğrultusunda şekillendiği açıkça görülen bir proje, Türk milletine ihanetin projesidir.

Bizim yazı içinde sorguladığımız da, Prof. Dr. Turan Güven'in bu ihanet projesini destekleyerek, bu ihanet projeleri karşısında ve Türk milletinin yanında tek başına milli bir duruş sergileyen MHP'yi eleştirmeye kalkmasıdır. Ve bunu kendisini ülkücü göstererek yapmasınadır.

Sayın Hocam, PKK'nın taleplerinin yerine getirildiği bu projeye destek verecekseniz ağzınızdan ülkücülük kelimesini çıkartacaksınız. BBP'li bir siyasetçi olarak gidin neye destek veriyorsanız verin. İsterseniz gidin başkaları gibi İmralı'daki bebek katilinden bizzat talimatlar alın, orası beni ilgilendirmez. Ama bunları yaparken "ülkücü, eski ülkücü, Alparslan Türkeş'in yakın çalışma arkadaşı" gibi sıfatları kullanamazsınız, kullanmaya hakkınız yoktur.

Bu projede dile getirilen konuların terör örgütü PKK'nın, bugüne kadar ki sözde kongrelerinde, bildirilerinde vs.. Türkiye'den talep ettiği konuları içerdiğini Sayın Güven bilmemekte midir? Eğer bilmiyorsa bilmediği konuda konuşmamasını rica ediyorum. Öğrenmek isterse de internetten kısa bir araştırma sonucu bu bilgilere sahip olacaktır.

Ve yine, "Sayın Öcalan" diyen, "Kürdistan" diyen, PKK'nın kavramları ile siyaset yapan, Türkiye'yi bölen haritalar üreten Büyük Ortadoğu Projesi'nde eşbaşkanlık yapan bir partinin yürüttüğü, PKK'nın taleplerinin yerine getirildiği "Kürt açılımının" Türkiye'yi nereye götüreceğini bile bile bu proje destekleniyorsa işte bu da Türk milletine ihanettir.

Prof. Dr. Turan Güven Zaman Gazetesi'ne yaptığı açıklamada MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye yönelik "Tabii senin çocuğun yok, askerde evladın yok, askerde evladı olan birine soralım bakalım, öyle mi diyor?" şeklinde kaba bir üslupla saldırdığını unutarak diyor ki: Sayın Dr. Devlet Bahçeli benim hem hemşerimdir, hem de eski bir dostumdur. Kendisinin insani vasıflarını her zaman takdir etmişimdir. MHP'nin 40'ıncı yılı anısına gönderdiği köstekli gümüş saat ile onur belgesi -yıllarca sonra hatırlanmanın verdiği duygusallıkla- gözlerimi yaşartmıştı. Onur belgesine -herkese yazdığı gibi- bana da "Bir hilal uğruna adanmış kırk yıl için hazırlatılan anıyı bu kutlu günlerin hatırlanması amacıyla saygılarımla takdim ediyor, size, ailenize Cenab-ı Allah'tan sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum" diye yazmıştı. Genel Başkan Sayın Bahçeli bunları yaparken, siz de onun yaptıklarını sıfırlamaya çalışıyorsunuz."

MHP Lideri Devlet Bahçeli, geçmişin anısına vefa gösteriyor, insanlık erdemini yansıtıyor Turan Güven'e böyle anlamlı hediye gönderiyor. Turan Güven'de bu hediyenin karşılığını Sayın Bahçeli'ye cemaatin gazetesinde ölçüsüzce saldırarak veriyor.

Ve utanmadan, sıkılmadan MHP Liderinin anlamlı davranışı karşısında kendi vicdani muhasebesini yapmak yerine hala bizleri suçlamaya kalkıyor.

MHP Liderinin vefa örneği göstererek gönderdiği hediyeyi ‘duygusallıkla-gözyaşı' ile karşılayacaksın ama ilk fırsatta da Türk milliyetçiliği düşmanlığını misyon edinmiş cemaatin yayın organında, MHP ve Devlet Bahçeli düşmanlığı yapacaksın... Prof. Dr. Turan Güven'in vefası da bu kadar demek ki...

Aynı şekilde, sen gideceksin 3 Kasım 2002 seçimlerinde Osmaniye'den Devlet Bahçeli'nin karşısına (seçilemeyeceğini bile bile sırf MHP'nin oylarını bölme amaçlı olarak) BBP milletvekili adayı olarak çıkacaksın ondan sonra da bize Sayın Bahçeli'nin örnek davranışlarını öğretmeye kalkacaksın. Hocam biz o güzel davranışları biliyoruz ve uygulamaya çalışıyoruz da siz ne yapıyorsunuz?

Cemaat karşısında hizaya geçip, bizleri ölçüye davet eden Turan Güven'i bizlerde milli duruş sergileyen MHP ve Lideri Devlet Bahçeli'ye karşı ölçülü olmaya davet ediyoruz. Ve bizler MHP ve Lideri Devlet Bahçeli'ye karşı yapılan hakaretlerin, oynanan oyunların da karşısında durmaya devam edeceğiz.

ABD yapımı oluşumların cemaat gazetelerinde malzemesi haline gelen Turan Güven her şeyden önce kendi vicdanını, aklını ve mantığını sorgulamalıdır.

Milliyetçi Hareket Partisi'nin bu ihanete geçit vermeyen duruşu en büyük projedir. Bu duruşu vatansever herkes anlamış ve kavramıştır. Prof. Dr. Turan Güven'in kendisinde de geçmişten gelen milliyetçi bir ruh parçası kaldıysa o da bunu anlayacak ve kavrayacaktır.

Cemaat karşısında hizaya geçip hala "Dervişin fikri ne ise, zikri de odur." diyorsa... Bizim Turan Güven'e artık diyecek bir şeyimiz yoktur... İmralı'dan yol haritalı Kürt açılımlarında, kendisine hayırlı yolculuklar diliyoruz...


Not: Bu yazının yayınlandığı gün olan 16-09-2009 tarihinde, Turan Güven yine aynı üslup ve tarzda AKP ve cemaate yakınlığı ile bilinen Vakit Gazetesi'nden MHP ve Lideri Bahçeli'ye saldırmıştır. Okuyucularımızın bilgisine...