Özellikle 3 Kasım 2002'den sonra MHP'ye yoğun ve düşmanca duygularla saldıran bir kısım tezgâhçı çevreler, bugünlerde MHP'yi hatırlayıp, kendilerine sahip çıkması adına aman dilenir hale geldi.

Bildiğiniz gibi Ergenekon adı verilen dava çerçevesinde 11. dalgasında Türk Metal Sen Genel Başkanı ve ART televizyonunun sahibi Mustafa Özbek'te tutuklandı.

Mustafa Özbek'in tutuklanması ile ART'de yayın trafiği bu konu üzerine yoğunlaştırıldı. Çok farklı konuklarla bu konuyu tartışan, değerlendiren ART'de ki tartışmaların ana zemini MHP'nin Özbek'e sahip çıkmaması üzerine kuruldu.

Ne oldukları zaten belli olan konuklar, önceden kurgulanmış gibi "MHP, Özbek'e sahip çıkmadı" gibisinden cümlelerle sanki MHP'ye düşmanlık yapanlar kendileri değilmiş gibi, kendi durumlarını bırakmışlar hala MHP'ye saldırmanın peşindedirler.

Bu sözleri söyleyen kişiler, Ülkücü Hareketle alakalı ve Ülkücü Hareketi seven birileri olsalar diyeceğim ki samimi duygularını söylüyorlar ama bakıyorum hiçbirinin MHP ile alakası yok ve hepsinin temel özelliği, MHP'ye yönelik saldırı operasyonlarında kullanılmış kişiler olmalarıdır.

Örneğin, bahsedilen Mustafa Özbek'in neler yaptığını bir hatırlayalım.

20 Temmuz 2006'da bu şahısla ilgili yaptığımız "Susurluktan Türkiyem Topluluğuna" başlıklı haberimizde şu cümlelere yer vermiştik.

"Türkiyem Topluluğu Kimdir?

Bu topluluğun başkanı halen Türk Metal Sen Genel Başkanı olan Mustafa Özbek'tir. Peki kimdir bu Mustafa Özbek?

Bütün bu kışkırtıcı girişimlerin arkasında sıkça görülen Mustafa Özbek'in 1970'lerde ülkücü şehitlerin sırtına basarak sendikacı olduğu 1980'lerden sonra ise 12 Eylül yönetimi ile işbirliği yapıp sermaye ile kol kola girerek sendikayı şahsi çıkarlarına alet eden bir tavır takındığı, daha sonra Süleyman Demirel ve Tansu Çiller'le yakın ilişkilerde bulunduğu bilinmektedir.

Türkiyem Topluluğu Kimlerle Bağlantılı?

Topluluğun arka plandaki bağlantılarına ve yönlendiricilerine girmeden önce bu topluluğun hangi gruplar üzerinde çalışma yaptıklarını belirtmekte fayda bulunuyor.

Bu grubun, özellikle MHP Genel Merkezine karşı muhalefette adı geçen hemen herkesle bağlantısı bulunmaktadır. Nitekim geçen yıllarda Ramiz Ongun, Namık Kemal Zeybek, Ümit Özdağ gibi isimlerin Türk Metal İş salonlarında sık sık birlikte ya da ayrı ayrı özel ve genel toplantılara katıldıkları hâlâ hafızalarımızda tazeliğini korumaktadır. Yine MHP'ye karşı üslupsuz muhalefeti ile bilinen Yeniçağ Gazetesi'nin de Türk Metal İş salonlarında toplantılarda bulundukları da adı geçen gazetenin manşetlerinde sık sık görünmektedir.

Ortak özellikleri MHP'ye muhalefet olan bu şahıslara Mustafa Özbek'in başkanı olduğu Türk Metal Sen veya Türkiyem Topluluğundan açık destek ve yön verilmekte olduğu görülmektedir.

Yine bu Türkiyem Topluluğunun faaliyetleri arasında "her ne kadar başarılı olamasalar da" MHP'li bazı il, ilçe yöneticileri veya ülkücü kökenli şahıslarla bir şekilde bağlantıya geçerek kendi faaliyetlerine iştirak etmelerini sağlama çalışmaları da görülmektedir. Topluluk davet ettikleri kişilerin vatansever duygularını istismar ederek kendi gruplarına katmanın peşindedir. Çünkü asıl hedef farklıdır.

Peki Asıl Amaç Ne?

Baraj sorunu ile karşı karşıya kalan DYP, bu sorundan kurtulmak için çareyi MHP'ye saldırmakta buldu.

DYP tabanında Mehmet Ağar'ın tutmadığına dair kamuoyundaki izlenimin muhtelif şekillerde test edilmesinden sonra yapılan kamuoyu yoklamalarıyla DYP'nin ciddi bir baraj sorunuyla karşı karşıya olması ve bunun karşısında MHP'nin iktidarın tek alternatifi olarak görünmesi DYP'de tedirginlik yarattı.

Türkiyem Topluluğu'nun Milliyetçi Harekete ve ülkücülere karşı kışkırtıcı bir tavır takınması, Ramiz Ongun, Namık Kemal Zeybek ve Ümit Özdağ gibi şahısların çalışmalarına açık şekilde destek ve yön verilmesi, Susurluk, Mehmet Ağar, DYP, Kamil Turan, Mustafa Özbek çizgisinin kamuoyunda yeni bir operasyonu olarak algılanmıştır."

Gördüğünüz gibi, EtikHaber olarak, Mustafa Özbek'in yaptığı çalışmaları ve hangi oluşumlarla ve siyasilerle bir arada olduğunu 2006'da söylemiştik.

Yukarıda söylediklerimize ek olarak, 3 Kasım 2002 sonrası MHP'ye muhalif, MHP'yi içeriden parçalamak isteyen ne kadar insan varsa hepsi ART'de programlar yapmış, bu kişilere sürekli olarak kanalın başköşesinde yer verilmiştir. Ve yine bu şahıslar MHP'yi karıştırmaya yönelik her türlü toplantılarını Türk Metal Sen'in salonlarında yapmışlardır.

ART'de bu sözleri dile getiren isimlerden biri de Sevgi Kafalı'dır. Sevgi Hanım'a insan sormadan edemiyor: Sevgi Hanım siz ne zaman MHP'ye sahip çıktınız ki, ne zaman MHP'yi savundunuz ki, şimdi MHP'den medet umma hakkını kendinizde hissediyorsunuz?

Sonuç olarak, şu sıralar, TV'de veya dışarılarda, "MHP sahip çıkmıyor" diyerek, ülkücülerin aklını bulandırmaya ve ülkücülerin Özbek'i sahiplenmesine çalışan, malum şahısların hepsi bugüne kadar yaptıkları hiçbir faaliyet ve konuşmada MHP'nin hayrını düşünmemişler ve sürekli düşmanlık yapmışlardır.

Bu şahıslara sormak isterim: Yılladır saldırdığınız MHP'ye muhtaç mı kaldınız? Yoksa her zamanki gibi MHP'yi kendi kötü niyetli emellerinin piyonu mu yapmaya çalışmaktasınız?

Şimdi siz değerli okuyucularımıza soruyorum: MHP sürekli kendisine saldıran, düşmanlık yapan, bölme çabalarına girişen şahıslara neden sahip çıksın?

Bu anlattıklarımızdan sonra bu çevrelerin söylemlerini okuyucularımızın vicdanlarına ve sağduyusuna havale ediyorum.