Ankara'nın 15 yıldır belalısı haline gelen İ. Melih Gökçek geçenlerde bir açıklama yapıp, saçmalamanın da bir kabiliyet meselesi olduğunu tüm kamuoyuna göstermiştir.

Ankara'nın 15 yıldır kara kaderi olmuş İ Melih yaptığı açıklamada ana hatları ile şu sözleri sarfetmiş. "MHP'yi meclise ben soktum bana borçlular" , "3 dönemdir MHP'nin oyu ile seçildim", "MHP tabanı benim kardeşimdir onlarla problemim yok, problemim yöneticilerle"

Şimdi bu cümlelere sırasıyla cevap vermek isterim:

Bak İ. Melih, bilmiyorsan öğreteyim. MHP, 9 Şubat'ta 40. yılını kutladı. Yani, senin gibi siyasi ahlaksızlığın ve çirkefin başrolüne oturmuş şahısların hiçbir şeyine muhtaç olmayacak kadar köklü ve güçlü bir partidir. Ve senin gibi kişilerle aynı yolda yürümeyecek kadar da siyasi tecrübe sahibidir. Sen kimsin de MHP'yi meclise sokacaksın.

O kadar iddialı isen bırak AKP'yi, kur kendine bir parti de görelim meclise sokabiliyor musun? Çünkü o lafı söyleyen adam bu söylediğimi de yapabilir. Ama yok, doğru ya sen böyle normal işler yapmazsın. Senin her işinde bir hile, bir siyasi ahlaksızlık olmalı değil mi?

Senin için MHP'liler sadece şu anlamı ifade ediyor: Seçim dönemlerinde senin koltuk sevdan için hile ve siyasi ahlaksızlıkların için kullanılacak, kandırılacak ve seçim sonrası da çöpe atılacak bir seçmen kitlesi değil mi?

Hem sen diyorsun ya Meclis'e ben soktum falan diye. Benim aklıma başka bir şey geliyor. 1991'de Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşları Başbuğ'a ihanet edip ayrıldıklarında bu ihanetin başrol aktörlerinden biri değil miydin? O dönem 19 milletvekili ile temsil edilen MHP'nin Meclis'te bir grup kurmaması için Özal'ın kurduğu bu kumpasın başrolünde sen varsın diye hatırlıyorum? Yani, sen bırak Meclis'e sokmayı, MHP'yi bölme çabalarının içinde olan bir adamsın.

Senin de söylediğin gibi 3 dönemdir kandırdığın MHP'lilerin oyları ile seçildin. Bir an yukarıda söylediklerimi unutup MHP'lilerin sana borçlu olduklarını düşünelim. Seni MHP'liler 3 dönem seçtiyse nasıl sana borçlu oluyorlar?

Senin hileye, hurdaya bol bol çalışan beynin şu soruyu kendine sorsa diyorum: Borcun karşılığı bir defa ödenir. Eğer MHP'lilerin sana borcu varsa ve seni 3 defa seçtiyse, bu durum MHP'lilerin senden iki kere alacağı olduğu anlamına gelmiyor mu? Ama yok senin aklın, mantığın sadece şahsi menfaatlerin doğrultusunda düşünür değil mi?

Ama doğrusu şu ki, senin adaylıktan çekilip MHP'yi desteklemen lazım. Çünkü MHP'lilerin senden alacakları var.

Yine demişsin ki, "MHP tabanı ile sorunum yok, sorunum yöneticilerle". Merak ediyorum senin taban dediğin kişiler, ticari ilişkilerinizin olduğu, sizden gelecek paralar için bırakın ülkücülüğünü, adamlığını satmış kişiler olmasın?

Senin bu taban dediklerin, senden ve senin partinden aldıkları ihale vs.. paralarla ülkücü geçinip MHP'ye muhalefet eden, MHP içerisinde fitne, fesat çalışmalarında bulunan kişiler olmasın?

İ. Melih sen belki anlamazsın bu söyleyeceğimi ama ben yine de söyleyeyim. Bir kişinin maddi menfaatler için partisini, fikrini satması demek, şerefini, namusunu, adamlığını satması demektir. O sebeple bahsettiğin o kişilere konulacak sıfat ülkücü taban değildir. O kişilere konulacak sıfat, namusunu şerefini ve adamlığını satanlara ne deniliyorsa odur.

Zaten senin gibi siyasi ahlaksızlığın başrolüne oturmuş birinin yanında olan kişilerden de başka bir şey yapması beklenemez. Ben senden çok o kişilerin düştüğü duruma acıyorum.

Hem sen merak etme bu tip kişilerle nerde ne toplantıları yapılıyorsa, ne konuşuluyorsa bundan da MHP'liler haberdardır.

Senin yaptıklarından bazılarını hatırlayalım istersen:

Yukarıda da bahsettiğim gibi, 1991'de MHP'nin Meclis'te grup kurmasını engellemek için BBP'nin kurulmasındaki rolünü tüm ülkücüler hatırlamaktadır.

Hem sen seçim konuşmalarında söylediğin "MHP'ye oy vereni Allah affetmez" sözünü ne çabuk unuttun?

22 Temmuz seçimleri öncesi, bırak Ankara'yı, Türkiye'nin dört bir yanına dağıttırdığın "oyunu ver MHP'ye gitsin CHP'ye" ya da "MHP ile CHP ittifak yapacak" şeklinde iftiralarla dolu el afişlerin hafızalarımızda hala sıcaklığını koruyor.

Gördüğün gibi İ Melih, senin ismin ne zaman MHP ile aynı anda anılsa orada senin tarafından yapılmış bir siyasi ahlaksızlık, çirkeflik ve MHP düşmanlığı bulunmaktadır.

Bu sebeple MHP'lilerden sana kardeş-mardeş olmaz. Olsa olsa düşman olur. MHP'liler senin gibilerin oyunlarını çok iyi biliyor ve görüyor.

Ha bu arada unutmadan şu sık sık dillendirdiğin "oylar bölünürse Karayalçın seçilir" cümlesine de değineyim. İ. Melih eğer böyle bir derdin varsa 3 dönemdir Ankara'da belediye başkanlığı yaptın. Bırak artık koltuk sevdasını, sen de şu an senden önde görünen MHP'nin adayı Mansur Yavaş'ı destekle.

Hem sağın oyları bölünmemiş olur, hem de sen belki biraz adamlık öğrenirsin

Son olarak tüm Ankaralılara sesleniyorum: Siz böyle hilelere, siyasi ahlaksızlıklara yol olamayacak kadar önemli bir şehirde, Başkentimizde yaşıyorsunuz.

Ve başkentimizi böyle siyasi ahlaksızlıklara, çirkefliklere, çamurlara bırakmamak sizin elinizde...

- kralbet giriş - - - - -