Bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Aydınlık Türkiye Partisi'ni ziyaret ederek MHP çatısı altında birleşmeye davet etmişti.

Bugünkü haberlerden gördüğümüz kadarıyla Aydınlık Türkiye Partisi Genel Merkezi'nde yapılan Olağanüstü Kongre'de partinin fesh edilerek MHP'ye katılması yönünde karar oy birliği ile alınmış.

ATP Genel Başkanı Oktay Öztürk, ülkenin içinde bulunduğu durumda bütün güçlerin birleşmesi gerektiğini belirterek, "Gidişattan memnun olmayan, milletin durumunu kendine dert edinen insanların, büyük düşünenlerin güçlerini birleştirmesinde büyük yararlar olacağı bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemde daha ziyadesiyle mesul mevkide olan geçmişte ortak bir programın yürütücüsü ve müşterek bir mesainin uygulayıcısı olduğumuz MHP'nin sayın Genel Başkanı gerekli adımı atmıştır. Memleketin endişe verici meseleleri söz konusu olduğu zaman biz her türlü münazarayı bir kenara bırakıp aklın yolunu tercih ederiz. Devlet Bahçeli'de aklın yolunu düşünen insanların önüne koymuştur" diyerek konuya ilişkin açıklama yapmış.

Bütün bu gelişmeler olur iken, durduk yere gazetelere ve haber sitelerine sık sık birbiriyle çelişen demeç veren bir isim dikkatleri çekiyor. BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu...

Birleşme ile ilgili ziyareti yapan ve davet eden MHP, davet edilen ve davete icap ATP ama gazetelere demeç veren BBP Genel Başkanı. Tam da gündelik sohbetlerde kullanılan "dam üstünde saksağan gel bize bazı bazı" durumu...

Neyse Topçu'nun bu garip tutumunu siyasetteki acemiliğine verelim ve söylediklerine bir bakalım:

25 Şubat'ta haber2000 kaynaklı bir haberde Yalçın Topçu şöyle demiş:

"MHP'den bize böyle bir teklif ulaşmadı. Ulaşsa da birleşme asla olmaz. Biz yolumuza devam ediyoruz ve edeceğiz. Rahmetli ebedi Genel Başkanımız Yazıcıoğlu'nun bize bıraktığı bayrağı iktidar kalesine dikmek için milletimiz ile birlikte el-ele yürüyoruz. Tüm arkadaşlarımızın da duyguları budur"

Yukarıdaki açıklamalar haberi çıktığı gün BBP resmi sitesinden yalanlandı.

Hemen bir gün sonraki haberlerde ise bu yalanlanan açıklamanın BBP Genel Sekreteri Mustafa Destici tarafından bir nevi doğrulandığı görülüyor.

Destici şöyle diyor:

"Bizim hayalimiz ve hedefimiz Büyük Birliği gerçekleştirmektir. Bu yöndeki her türlü yapılacak istişareye açığız" diyerek değerlendirdi.

Genel Sekreter Destici, haber2000.com'un dün yapmış olduğu birleşme cevabı haberinin Genel Başkan Yalçın Topçu tarafından yalanlamasının bazı iletişim kopuklukları yüzünden gerçekleştiğini ifade ederek şunları söyledi.

" Sayın Genel Başkanımız dünkü bir toplantıda bu yönde bir gazeteci arkadaşımızın;

"MHP Lideri Devlet Bahçeli, Aydınlık Türkiye Partisi'ni ziyaretinde birleşme çalışmalarını başlattığını ifade etti. Bu kapsamda BBP'yi ziyaret edebilir mi, ziyaret ederse sizin cevabınız ne olur?" sorusuna "Denenmemiş tek kadro ve tek misyon Büyük Birlik Partisi'dir. 1 milyon oy almış ve 81 ilde teşkilatlanmış bir partidir BBP. Memleketimiz için üretilen "GÖR ve BİZİM TÜRKİYE'MİZ" projelerimiz var. Milletle buluşmak ve milletin muktedir iktidarını gerçekleştirmek istiyoruz. Bize bu konuda herhangi bir talep veya teklif gelmedi. Hayalimiz bir Büyük Birliktir." şeklinde cevap verdi.

Dolayısı ile bizim BBP olarak arzumuz Türkiye'de ki bütün milliyetçi-maneviyatçı kadroların bir araya gelerek, milletin muktedir olduğu iktidarı gerçekleştirmektir
."

Yani gördüğünüz gibi, haber çıkıyor, BBP yalanlıyor hemen bir gün sonra BBP'nin Genel Sekreteri açıklama yapıldığını doğruluyor.

Neyse geçelim Topçu'nun diğer açıklamalarına:

1 Mart tarihli Yeniçağ Gazetesi'nde haber şöyle:

BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Yeniçağ'a verdiği demeçte, "net bir teklifle gelinmesi" halinde bunu değerlendireceklerini söyledi.

Şu an da BBP'ye yönelik olarak birleşme yönünde bir adım atılmadığını ifade eden Topçu, "Şu anda net bir adım atılmış değil. Partimizin karar organlarındaki önemli kişiler de milliyetçi davanın geçmişten bu yana cefasını çekmiş insanlardır. Birleşme konusunda yapılacak çağrıları değerlendiririz. Yalçın Topçu olarak Türk milliyetçilerinin bir araya gelmesinde her türlü fedakârlığı yaparım" şeklinde konuştu.

Yukarıda fedakarlığa hazır olacağını söyleyen Topçu yine 1 Mart tarihli ANKA Ajansı'na verdiği demeçte de şöyle diyor:

BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu ANKA'ya yaptığı açıklamada, BBP'nin bir milyon oy aldığını, 81 ilde teşkilatı olan bir parti olduğunu söyleyerek, "18 yıllık bir geçmişim var. Bu geçmişte BBP'nin millet önünde başını öne eğecek herhangi bir siyasi tutumu olmuş mu? Hayır. 21 Belediye almışım. Ülkenin bu hale gelmesinde de tek temiz eli olan benim. Terörde, ekonomide, işsizlikte geldiğimiz nokta. Bunda, meclisteki ve dışındaki partilerin, hepsinin vebali var" dedi. Milletin deneyeceği parti olarak bir tek kendilerinin kaldığını öne süren Topçu, "Benim adım zaten 'büyük birlik', ben büyük birlikler istiyorum. Denenmemişim, tertemizim, mazimde hiçbir şey yok. Büyük birlikler olsun, Gelin BBP'de olsun. Fikri müdrik etrafında büyük birliklerden yanayım ben. Ben davet ediyorum. Ben denenmemişim, herkes denenmiş görmüşüz" diye konuştu.

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. BBP Genel Başkanı'na şöyle demekten kendimi alamıyorum: "Arkadaş senin söylediğin bir laf bir diğerini tutmaz mı?"

Ayrıca Yalçın Topçu sen "ben temizim" diye kendini överken "MHP'nin kirli bir parti olduğunu mu" ima etmeye çalışıyorsun. Daha sana davet bile gelmeden MHP'ye iftira atmaya mı çalışıyorsun?

Henüz, MHP'den BBP'ye herhangi bir teklif gitmiş değil ama eğer giderse kararı vermek elbette BBP'nin yetkili kurullarının işidir. Bu konuda diyecek hiçbir sözümüz yok ama BBP'nin Genel Başkanı'nın her gün çıkıp henüz ortada fol yok yumurta yok iken alakasız alakasız birbiriyle çelişen açıklamalar yapmasını çok garipsiyorum.

Türk milliyetçilerini MHP'de birleştirmeye yönelik olumlu adımların atılması karşısında en çok AKP'lilerin rahatsız oldukları anlaşılmaktadır. AKP'lilerin bu rahatsızlığının BBP'nin kararları üzerinde baskı oluşturduğu izlenimi vermektedir.

O yüzden Yalçın Topçu'nun Türk milliyetçilerinin birleşmesi adına başlayan gündeme dair her gün değişik değişik açıklamalar yapması, BBP'nin AKP'nin yörüngesinden çıkamadığını göstermektedir.

Siyasetle ilgili birçok kişi, özellikle Yalçın Topçu'nun Genel Başkanlığı'ndan sonrasında BBP'nin içinde bulunduğu durumu şöyle gözlemleyip ve özetleyeceklerdir: BBP, "cemaatlerle ilişkilerin maksimum seviyeye çıkmış olduğu, AKP ile aradaki köprülerin yeterince sağlam olduğu, Melih Gökçek'in adeta BBP'nin abisi gibi görüldüğü ve Ülkü Ocakları'ndan yetişme ve hala BBP'de olan kişilerin ise ikinci sınıf BBP'li gibi görüldüğü" bir parti haline gelmiştir diyeceklerdir.

Açıkçası ben merak ediyorum. Yalçın Topçu bu açıklamaları yaparken Melih Abisine danışmış mıdır? Eğer danıştı ise bence birkez daha gitsin Melih Gökçek'e de hergün farklı açıklamalar yerine tek bir açıklama üzerinde uzlaşsınlar. Yok danışmadı ise zaten Melih Ağabeylerinin bu konuda mutlaka bir fikri olacaktır.

Ayrıca görünen o ki, "gelsinler BBP çatısı altında birleşelim" gibi sözler eden Yalçın Topçu, MHP'nin Türk Milliyetçiliği'nin yegane partisi olduğunu, ATP'ninde, BBP'nin de daha önce MHP'den ayrılan kişiler tarafından kurulduğunu, MHP'nin oy oranının BBP'nin oy oranından kat kat fazla olduğunu, hatırlayamayacak ve göremeyecek kadar da siyasi bilgiden yoksun ya da ülkücü harekete o kadar uzak.

Ben inanıyor ve umuyorum ki, Yalçın Topçu'nun bu birbirini tutmayan ve belkide haddini aşan bu açıklamalarına en güzel cevabı, halen BBP içinde yer alan, Ülkü Ocakları'ndan yetişen ve ülkücü kimliği devam eden kişiler verecektir.

Onlarda vermezse zaten BBP'de ülkücü kimliğinden bahsetmeye gerek yok. Cemaat ya da Melih Gökçek partisi deriz olur biter.