TÜRKMENLERE YARDIM KAMPANYASI
Millet yıllar boyunca bir arada yaşamış, aynı ülkü uğruna mücadele etmiş ve bu süreç içerisinde meydana getirdiği kültüre göre yaşayıp, ortak dilde konuşan ve yine aynı değerleri istikbalde de yaşatmayı gaye edinen insanlar topluluğudur. Bir millete ait olmanın şuuruyla, onun değerlerini benimseyip, bu değerlere göre yaşayıp ve bunları yaşatarak varlığını millet yolunda çalışarak geçirmek ise Milliyetçilikten başka bir şey değildir.
Türk Milleti kutlu ve köklü mazisiyle, ses bayrağı Türkçesiyle, yüksek kültür ve yüce ülküleriyle Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar büyük bir coğrafyayı vatanlaştıran nitekim millet olma şuuruna çoğu topluluktan önce ulaşan kudretli bir millettir. Türk Milliyetçileri ise bu büyük milletin mensubu olmanın bilinciyle gece gündüz demeden, dur durak bilmeden milletinin ülküleri için ömürlerini vakfeden kişilerdir.
Ne hazindir ki geçmişin şanlı tarihinden bugünlere miras kalan acı ve gözyaşı vatanımızın her tarafında hüküm sürmektedir. Çin esareti Doğu Türkistan'ı kasıp kavururken, Rusya içerisinde soydaşlarımıza baskılar devam etmektedir. Kırım da Türk'ün izleri silinmek, Karabağ da değerlerimiz ezilmek, Balkanlarda Türk Adı yok edilmek istenmektedir. Güney Azerbaycan çoraklaştırılırken, Kıbrıs birilerine peşkeş çekilmenin eşiğindedir. Bu vahim tablonun en acıklı olayları da Türkmeneli coğrafyasında yaşanmaktadır. Kerkük türkülere, Telafer Türkçeye, Halep Türk varlığına hasret bırakılmak istenmektedir. Göklerden yağmur gibi bomba yağan kutlu beldelerimizde bebek,çocuk,sivil, yaşlı denmeden canlarımız şehit edilmektedir. Yaşanan tüm bu zulümler nasırlaşmış kalplere tesir etmese de Türk Milliyetçiliğinin yüreğini yakmakta, gözlerini yaşartmaktadır.
Türk Milliyetçi Hareketine gönül veren Turan için şehadete koşanların dergahı olan Ülkü Ocakları mazlum ve mağdur soydaşların her zaman ve her şartta yanında olmaya özen göstermiştir. Bu karalılıkla 21. yüzyılın emperyalist çarkları arasında yok edilmeye çalışılan Türkmen soydaşlarımızın gözyaşlarını silmek, umutlarını tazelemek, elemlerine ortak olmak için sayısız faaliyette bulunulmuştur. Bu çerçevede ülkemizin sınırları içerisinde ve dışında bulunan soydaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çeşitli organizasyonlar gerçekleştirilmiştir. Ülkücüler çocukların gözyaşlarını silmek için Kerkük'e gitmiş, yüz yıldır anavatandan ayrı olan Halep'in yollarına hasretle varmıştır. Savaş ve zulüm sebebi ileTürkiye ye gelen soydaşlarıyla evini, sofrasını paylaşmış; gönül kapılarını öz kardeşlerine ardına kadar açmıştır.
Bugün Halep kuşatma altında, Kerkük yalnız, Musul boynu büküktür. Kış mevsiminin de başlaması ile beraber gerek Türkiye'ye göç etmiş gerekse sınır bölgelerimizde hayatlarını idame ettirmeye çalışan soydaşlarımız için şartlar ağırlaşmaktadır..
Ülkü Ocakları olarak soydaşlarımızın sıkıntılarını gidermek, dertlerini paylaşmak ve yanlarında olduğumuz bir kez daha göstermek adına yurt genelinde ayni yardım kampanyasına başlatmış bulunuyoruz. Kampanyamız kapsamında bölgenin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak hazırlanan liste dışında hiçbir yardım malzemesi kabul edilmeyecek olup yardımlarını soydaşlarımıza ulaştırmak isteyen gönüldaşlarımız 4 Aralık Pazar günü sonuna kadar en yakın il veya ilçe başkanlığımıza ulaşarak katkıda bulunabileceklerdir. Toplanan yardımlar Ülkü Ocakları Genel Merkezi tarafından ihtiyaç ve aciliyet durumlarına göre soydaşlarımıza ulaştırılacaktır.
Her türlü çalışmamızda en büyük destekçimiz olan ve bizleri hiçbir zaman yalnız bırakmayan Büyük Türk Milleti'ne, faaliyetlerimizde büyük bir gayretle kendilerinden ve fedakarlık ederek çalışan Genel Merkez Yöneticilerimiz ve il, ilçe ocak başkanlarımız ve yönetimlerine; islam ahlak ve fazileti, Türklük gurur ve şuuruyla yoğrulmuş yiğit ülküdaşlarımıza ayrı ayrı en kalbi dua, muhabbet ve selamlarımı iletiyorum. Niyazım odur ki Rabbim Tuna'dan abdest almayı, Kırım'da ezan-ı duymayı, Halep'te namaza durup, Kerkük'te kıyama varmayı, Tebriz'de secdeye varıp, Türkistan'da dualarla kurtuluşa varmayı bizlere nasip etsin.
