Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 20. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, küresel ekonominin yavaş yavaş toparlandığını ancak bu toparlanmanın hızının hala son derece yavaş olduğunu ifade ederek, IMF'nin tahminlerini biraz daha aşağı çekmemesi halinde bunun iyi bir haber olduğu ve toparlamanın yolunda gittiği anlamına geldiğini söyledi.

Anayasa referandumu ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Şimşek, Anayasa değişikliğinin Türkiye dışında, sanki Türkiye'nin demokrasiden uzaklaştığı, daha otoriter bir hükümete doğru gittiği intibası uyandırdığını ancak bunun gerçekle hiçbir ilgisi olmadığını vurguladı.

Anayasa değişikliğinin 3 yapısal soruna el attığına işaret eden Şimşek, Türkiye ekonomisinin şoklara karşın yine de ayakta kaldığını ancak bunun yeterli olmadığını, bu nedenle hükümetin reform konusunda ısrarlı olduğunu söyledi.

"Türkiye Batı ile kopmak istemiyor"

Türkiye'yi anlamak için Türkiye'nin nelerden geçtiğini de anlamak gerektiğini dile getiren Şimşek, sadece manşetlere bakarak bu konunun anlaşılamayacağını, birazcık altını kazımak gerektiğini söyledi.

Şimşek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Türkiye Batı ile kopacak filan değil, tam tersini istiyor. Batı ve dünyanın geri kalanı ile bağlarını güçlendirmek istiyor. Biz koruyucu eylemler içinde değiliz ve hiçbir zaman olmayacağız. Serbest ticarete ve evrensel değerlere inanıyoruz. Evet, zor bir dönemden geçiyoruz. Bunun için son derece katı önlemler aldık. Çünkü Türkiye'de hala bazı tehditler var. Bugün Türkiye normale geçmedi. Türkiye'de bir demokratik gerilim, resesyon yok. Tam tersine bütün bu olaylardan sonra Türk demokrasisi çok daha güçlü olarak ortaya çıkacak ve daha dayanıklı olacaktır. Sanırım Türkiye, bu Anayasa referandumundan sonra daha güçlü bir büyüme çerçevesine girecektir. Türkiye, kolaylıkla önümüzdeki birkaç 10 yıl içinde yüzde 5-6 oranında bir yıllık büyüme gerçekleştirebilir."