Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, resmi Twitter hesabı üzerinden CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu'na tepki gösterdi. Yalçın, Genel Başkanımıza dil uzatarak Şaklaban militanlığa devam ediyor. Bakmayın bu hanımın kılığına, kıyafetine… Kendisi sokak eylemlerine teşne ve eli taşlı, yüreği sopalı biridir'' ifadelerini kullandı.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın açıklamaları şu şekilde;

''CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu geçmişte “militanım” diyerek kendini doğru ifade etmişti. Şimdi ise Genel Başkanımıza dil uzatarak Şaklaban militanlığa devam ediyor. Bakmayın bu hanımın kılığına, kıyafetine… Kendisi sokak eylemlerine teşne ve eli taşlı, yüreği sopalı biri.

Gezi Olayları sırasındaki şedit ve haşin yaklaşımıyla taşkın paylaşımları yanında, bizzat sokağa inip eylemlere dâhil olarak karmaşa çıkmasında pay sahibiydi.

Hep diyoruz ya Jakobenizm bunların meşrebinde var. Bu bayan; CHP’nin vitrininde huzur, barış ve sükûnun değil; asabiyet, cebir, kaos, hiddet ve şiddetin siyasi sembolü gibi duruyor.

Yarın maazallah CHP devleti yönetse halkın kafasını yarıp karşı çıkanın yedi sülalesine küfür yağdıracak demek ki…CHP bu bayanda ne buluyor demiyoruz.

Çünkü artık teröre ve şiddete meyyal Marksistlerin at oynattığı bir parti hâline geldi CHP Marksist eylemcilerin mağarası, Marksist örgütlerin en şedidi ve kanlısı olan PKK’nın siyasi temsilcilerinin sığınağı ve muhafızı…

Millî değerlere düşman zihniyetin ini konumundaki CHP’nin kınına da böyle bir İstanbul İl Başkanı cuk diye oturuyor. Yani böyle başa böyle tarak…

Kaftancıoğlu; çok sayıda devlet adamı yetiştirmiş, geçmişte Türk devlet geleneğinin uygulayıcısı olmuş, hatta içinden Demokrat Parti başta olmak üzere millet sevdalısı partiler çıkarmış velut bir siyasi teşekkülün; kuruluş misyonundan nasıl uzaklaştığının en somut delili…

Büyük Türk devlet ve siyaset adamı Atatürk’ün kemikleri sızlıyor… Sadece Atatürk’ün değil; Cumhuriyet’i kuran bütün gazi ve kahraman kadroların ruhları, hatta İsmet Paşa’nın ruhu azap içinde…''