MHP Genel Sekreter Yardımcısı Bahadır Bumin Özarslan twitter adresinden yaptığı açıklamada "CHP sözcüsü Öztrak yaptığı açıklamada, CHP’nin genetiğinde Kuva-yı Milliye ve Müdafaa-i Hukuk olduğuna işaret etmiştir. Herşeyden önce işaret ettiği genetiğe, CHP’nin bugünkü programında hem nitelik hem de nicelik olarak rastlandığı pek söylenemez" dedi.

Özarslan'ın açıklaması şu şekilde:

CHP sözcüsü Öztrak yaptığı açıklamada, CHP’nin genetiğinde Kuva-yı Milliye ve Müdafaa-i Hukuk olduğuna işaret etmiştir. Herşeyden önce işaret ettiği genetiğe, CHP’nin bugünkü programında hem nitelik hem de nicelik olarak rastlandığı pek söylenemez.

Bahsi geçen kavramlar sadece, CHP programının ilk sayfası olan 11. sayfada kullanılmıştır. Öte yandan, programın Birinci Bölümü’nde yer alan ve “İdeolojimizin Temel Dayanakları” başlıklı alt bölümünde (s. 23-24), CHP’nin ideolojisini besleyen üç ana kaynak sıralanmıştır.

Bahsi geçen üç ana kaynak, “Atatürk’ün modernleşme devrimi ve altı ok ilkeleri”, “Sosyal demokrasinin evrensel kuralları” ve “Anadolu ve Trakya’nın tarihsel ve felsefi birikimi”dir. Görüldüğü üzere Kuva-yı Milliye, Müdafaa-i Hukuk veya Millî Mücadele'ye atıf yapılmamıştır.

Yine bu bağlamda, CHP’nin belki de en temel iddiası olarak nitelendirilebilecek olan “Cumhuriyeti kurmak” iddiası da temelsizdir. Zira Cumhuriyet’in kuruluşu, 1921 Anayasası’nın 1, 3, 8 ve 9. maddelerinin değiştirilmesi yolu ile yani TBMM tarafından gerçekleştirilmiştir.

Bir başka deyişle Cumhuriyet’in kurulması kararı, o zamanki adıyla Halk Fırkası’na ait bir parti kararı olmayıp tek parti, bir başka deyişle devlet partisi niteliğindeki Halk Fırkası üyelerinden oluşan TBMM tarafından yapılmış bir anayasa değişikliği yoluyla mümkün olmuştur.

Dolayısıyla 1935 yılında “Cumhuriyet Halk Partisi” adını alan CHP’nin ne bugünkü CHP ile ne de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulması kararını alan ve sadece Halk Fırkası üyelerinden oluşan TBMM ile şeklen herhangi bir alakası vardır.

CHP’nin her fırsatta istismar ettiği bu değerler, şu an için sadece dilde kalmış olup uygulamada, “Dostlarımızla birlikte” söylemi baskın hâle gelmiştir. O zaman şu soruları sormak, CHP’nin bugünkü değerlerini anlamak bakımından elzemdir.

Dostlarınız kimdir? Yerli midir, yoksa yabancı mı? Her ikisinden de dostlarınız var ise bunları sizinle bir araya getiren ne(ler)dir, kim(ler)dir? En önemlisi de bu dostluk, ne zaman başlamıştır?