Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri – Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın “Adım Adım 2023 – İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma Toplantıları” kapsamında Bursa – Yıldırım’da yapmış olduğu konuşmasına başlarken "Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin ‘’Önce Ülkem ve Milletim sonra Partim ve Ben’’ anlayışıyla durmadan, duraksamadan ülkemiz için çalışmaya devam ediyoruz." dedi.

MHP Genel Sekreteri  İsmet Büyükataman konuşmasını şöyle sürdürdü:

Dün olduğu gibi bugün de Türk milletine karşı yapılan tüm saldırılara göğsümüzü siper etmeye, her türlü fedakârlığı yapmaya sonuna kadar hazırız. Bu mücadelemizde; tek gayemiz milletimize hizmet etmektir. Dayanağımız kadim Türk tarihi ve aziz Türk milletidir. Bu toplantılarımızda Türk milletini kuşatma altına almaya çalışan kirli odakların maskelerini bir bir düşürüyor ve Cumhur İttifakı’nın hedeflerini anlatıyoruz.

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin söylediği gibi; “Tıpkı bir derviş sabrıyla, tıpkı bir akıncı cesaretiyle, tıpkı vatan nöbeti tutan bir kahraman edasıyla, tıpkı sevdası uğruna dağları delen bir Ferhat adanmışlığıyla milletimize hizmet aşkıyla dolup taşıyoruz.” Milletimiz adına üstlendiğimiz bu görevin sorumluluğuyla Türkiye’yi her alanda ileriye taşımaya ve ülkemizin önüne çıkarılan engelleri aşmaya kararlıyız. Cumhur İttifakı olarak; içeride ve sınır ötesinde terör belasıyla tavizsiz mücadele eden, bölgemizde barışı önceleyen, küresel meselelerde adaletten ve devletimizin ali menfaatlerinden yana olan bir tavır sergilemekteyiz. Tarihin hiçbir döneminde zalimden, sömürgeciden, haksızdan taraf olmayan Türk Milleti’ne yakışan budur ve bu duruş bugün Cumhur İttifakı’nda vücut bulmuştur.

Cumhur İttifakı’nı siyaset masasında bozamayanlar, Türk askerini cephede durduramayanlar, Türk milletini köklerinden koparamayanlar, bugün Türkiye’ye her alanda savaş açmıştır. Ekonomiden siyasete, toplumdan medyaya kadar yerli işbirlikçilerini devreye sokarak türlü manipülasyonlarla Türk milletinin iradesine saldırmaktadırlar. Bir yandan küresel boyuttaki ekonomik saldırılar ve bu saldırılardan medet uman zillet paydaşları, diğer yandan kiralık kalemler, satılık anket şirketleri ve şahsiyetten yoksun muhalefet anlayışı, hep birlikte ülkemizi karanlık bir çukura çekmeye çalışmaktadır. Biz, bu alçak algı operasyonlarına, sipariş kamuoyu araştırmalarına ve düzmece anketlere itibar etmiyoruz. Biz milletimizin ne söylediğine bakıyor, Türk milletinin sarsılmaz iradesine güveniyoruz.

Türkiye’nin sınır ötesi operasyon sinyali verdiği bu günlerde Almanya, İtalya ve Fransa başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde terör örgütü militanları eylemlerini hızlandırmıştır. Bu eylemlerle Türkiye aleyhine kamuoyu oluşturmak isteyen terör örgütleri yine aradıkları desteği içeride Kemal Kılıçdaroğlu ve zillet ortaklarında bulmuşlardır. Temelsiz açıklamalarıyla Türkiye’nin terörle mücadelesine gölge düşürmeye çalışan Kılıçdaroğlu hiç vakit kaybetmeden terör örgütlerinin ve emperyalist efendilerinin yanında yerini almıştır. Kılıçdaroğlu AB yetkililerine hitaben yaptığı konuşmasında; “Terörle mücadele yasası, uluslararası hukuk normlarına göre yeniden şekillendirilmeli” diyerek Türkiye karşıtı olduğunu bir kez daha ilan etmiştir. Kılıçdaroğlu'na sormak gerekir:

Türkiye'nin terörle mücadelesinde seni rahatsız eden nedir? Halihazırda Türkiye Cumhuriyeti’nin mevcut terörle mücadele yasası uluslararası hukuk ilkelerine uygundur. Bu yasayı değiştireceğini söyleyen Kılıçdaroğlu’nun gerçek niyeti, Türkiye’nin terör örgütleri karşısında elini kolunu bağlamaktır. Kılıçdaroğlu’nun maskesi bir kez daha düşmüş, gerçek yüzü ortaya çıkmıştır. Koltuk hırsı uğruna yolunu kaybeden Kılıçdaroğlu ve CHP’si gerçek anlamda bir milli güvenlik sorunu haline gelmiştir.

Türkiye karşıtı başkentlerin sözcülüğünü yaparken susmak bilmeyen Zillet İttifakı’nın, HDP’den yediği fırçalar karşısında sessizliğe bürünmesi dikkat çekicidir. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde cezaevinde tutuklu bulunan terörist Demirtaş, altılı masanın ortaklarına bir mektup yazarak fırçayı basmış ve zillet ortakları bu mektuba tek bir cevap verememişti. Şahsiyetsiz bir suçludan, aşağılık bir teröristten yedikleri fırçaya karşı, gizli ortakları HDP’yi ve talimat aldıkları büyükelçilikleri kızdırmamak için adeta sus pus olmuşlardır. Kravatlı teröristlerin hakaretleri karşısında üç maymunu oynayan sözde Kuvayı Milliyeci Kılıçdaroğlu ve her fırsatta devlete meydan okuyan Meral Akşener’in bu konudaki sessizliği bir kez daha HDP’siz adım atamayacaklarını ve kapı arkası ittifaklarını göstermiştir. Hemen ardından CHP’nin İzmir milletvekilinin “Cumhurbaşkanı adayı belirlenirken HDP'nin görüşü alınmalı. HDP'yi yok sayamazsınız" sözleri ise Zillet İttifakı’nın Kandil’in gönlünü yapamadan Cumhurbaşkanı adayını açıklayamayacağını açıkça ortaya koymuştur.

Geçtiğimiz günlerde Zillet İttifakı ortaklarından biri “Devletin tüm kademelerini her kesimden vatandaşa açacağız. Gasp edilmiş hakları iade edeceğiz.” diyerek adeta FETÖ’cü teröristleri devlet kadrolarına yerleştireceğini itiraf etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin tüm kademeleri her vatandaşımıza zaten açıktır. Türkiye Cumhuriyeti hiçbir vatandaşının hakkını gasp etmemiştir. Zillet masasının ortağı bu sözleri ile yıllarca milletimizin hakkını gasp eden FETÖ suçlularının devlet kadrolarına sızmasına kapı aralayacağının sözünü vermektedir. Zillet masasının tüm çizgileri FETÖ ve PKK terör örgütünün hassasiyetlerine göre şekillenmekte, tüm söylemleri millet iradesine kast eden alçak terör örgütü militanlarına umut vermektedir. Kıymetli misafirler Zillet İttifakı ortakları kendi aralarında tutuştukları adaylık kavgasında, efendilerine kendilerini kanıtlamak ve adaylığı kapabilmek için kıyasıya bir yarış halindeler.

Adaylık hırsıyla tutuştukları bu kavga açıkça göstermektedir ki; hiçbir ilkeleri, hiçbir duruşları ve Türkiye’nin yararına hiçbir fikirleri yoktur. Zillet ortaklarının tek derdi yabancı başkentlere sadakatlerini ispat edebilmek ve adaylığı kapmaktır. Zillet masasının ayakları Anadolu’da değil Türkiye karşıtı başkentlerdedir. Zillet İttifakı adayını açıklamak için yabancı büyükelçiliklerden talimat beklemektedir. Zillet İttifakı’nın adayına yabancı misyon şefleri, istihbarat ajanları ve Kandil’in sözcülüğünü yapan hainler karar verecektir. Yoldan çıkmış, iradesini Türkiye düşmanlarına teslim etmiş olan bu zillet “Türk ‘süz Anadolu Projesi”nin yerli işbirlikçisidir. Şundan emin olunuz ki; Türk milletinin bağımsızlığına savaş açan, iradesini türlü oyunlarla ipotek altına almaya çalışan bu alçak projenin taşeronları Türk milletinin çelikten iradesini karşısında bulacaktır.

Biliyoruz ki; Türk Milleti kendisine açılan savaşa en haklı, en dürüst, en doğru şekilde karşılık verecek ve 2023 seçimlerinde Türkiye’nin bekasını tercih ederek Cumhur İttifakı’yla birlikte yürümeye devam edecektir. Türk Milleti, geçmişte olduğu gibi bugün de zalimlere karşı direnecek ve bağımsızlığı için diretecektir. Devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletimizin bağımsızlığa olan düşkünlüğünü şu sözlerle dile getirmiştir: ‘’Türk’ün haysiyet, onur ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir. Bundan ötürü; Ya İstiklal Ya Ölüm!’’ Bizde diyoruz ki; Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ya İstiklal Ya Ölüm” parolasıyla çıktığı yol bugün umudunu işgalci artıklarına bağlayan CHP’nin değil, Türk milletinden başka irade tanımayan Milliyetçi Hareket Partisi’nin yoludur.

Türkiye, Cumhur ittifakı ile geçmişin kısır tartışmalarından kurtulmakta ve tam bağımsızlık yolunda tavizsiz bir şekilde ilerlemektedir. Ülkemizi, istikrarsız hükümetlere ve dışa bağımlı politikalara mahkûm etmek isteyenlere Türk milleti asla geçit vermeyecektir. Türk Milleti’nin iradesinden başka irade arayanlar, yabancı başkentlerde hazır olda duranlar, 2023 seçimlerinde milletin tokadını yiyecek ve bir utanç vesikası olarak unutulup gideceklerdir. Türkiye’nin verdiği beka mücadelesi ve Cumhur İttifakı’nın duruşu ise; geleceğin tarih kitaplarında şanla, şerefle yazılacak ve nasıl bir ateş çemberinin içinden geçtiğimiz daha iyi anlaşılacaktır. Türk Milleti bu mücadeleden de zaferle çıkacak ve binlerce yıllık tarihine yeni bin yıllar ekleyecektir.

Cumhur İttifakı olarak Türk Milleti’nin bekası için var gücümüzle çalışmaya devam edecek ve Allah’ın izniyle; gelecek nesillere zincirlerini kırmış ve her alanda güçlenmiş bir Türkiye bırakacağız. Anlatma ve Aydınlatma Toplantımıza iştirak eden siz değerli katılımcılara bir kez daha teşekkür ederken Zillet İttifakı’nın içerisine düştüğü ihaneti her bir kardeşimize anlatmanızı istirham ediyorum. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun. Ne mutlu Türk’üm diyene!