Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin tarihinde ilk defa milletiyle birlikte olan cumhurbaşkanı, hükümeti, Meclis'i sayesinde bir darbe girişimi akamete uğradı. Türk milleti istiklaline ve istikbaline canı pahasına sahip çıkacağını içerideki ve dışarıdaki tüm müstevlilere gösterdi." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya Seyhan Caddesi üzerinde gerçekleştirilen toplu açılış törenine katılarak, vatandaşlara hitap etti.

Konuşmasına tüm vatandaşları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 11 aylık bir aranın ardından, Antalyalılarla beraber olmanın memnuniyetini duyduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl 16 Temmuz'da Samuel Eto'o Vakfı'nın Kamerunlu çocuklar için gerçekleştireceği bir organizasyon dolayısıyla Antalya'da olacaklarını anımsatarak, "Fakat bir önceki gece Türkiye, tarihinin en alçak, en sinsi, en ahlaksız darbe teşebbüsüne maruz kaldı. Feto ihanet çetesi mensupları devletin namuslarına emanet ettiği silahları milletimize doğrultarak darbe yapmaya kalktılar." diye konuştu.

- "Emanete halel getirmedik, ülkemizi bu hainlere bırakmadık"

Darbe teşebbüsü sırasında TBMM'nin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin emniyet teşkilatı binalarının, Marmaris'te konakladıkları otelin, Türksat binasının bombalandığını anlatan Erdoğan, "Ankara'da, İstanbul'da vatandaşlarımıza ateş açtılar, tanklarla, zırhlı araçlarla üzerilerinden geçtiler. F16'larla bombaladılar, helikopterlerle taradılar ancak tüm kalleşliklerine, tüm alçaklıklarına rağmen Türkiye'yi teslim alamadılar. Emanete halel getirmedik, ülkemizi bu hainlere bırakmadık." değerlendirmesinde bulundu.

Milletle bir ve beraber olarak darbecilerin karşısına dikildiklerini ifade eden Erdoğan, "Türkiye'nin tarihinde ilk defa milletiyle birlikte olan cumhurbaşkanı, hükümeti, Meclis'i sayesinde bir darbe girişimi akamete uğradı. Türk milleti istiklaline ve istikbaline canı pahasına sahip çıkacağını içerideki ve dışarıdaki tüm müstevlilere gösterdi." dedi.

 Antalya'nın da demokrasi mücadelesinde ön saflarda yer aldığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"Darbe girişiminde ülkesinin ve milletinin safında savaşan Antalyalı bir polis memurumuzla bir üniversite öğrencimiz de şehit oldu. Ne diyordu o akşam Türkiye? 'Arkadaş yurduma alçakları uğratma, sakın, siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın, doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın, kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın'. İşte siz bunu yaptınız ve o Feto terör örgütü bu milleti teslim alamadı."

- "Öyle durup dururken bu topraklar vatan olmadı"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir tarafta bayrağımız, öbür tarafta şehitlerimiz, 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' Öyle durup dururken bu topraklar vatan olmadı." dedi.

Vatandaşların, "Dik dur eğilme, bu millet seninle" şeklindeki tezahüratları üzerine Erdoğan, "Antalya, bilesiniz ki cumhurbaşkanınız beşer planında bugüne kadar kimsenin önünde eğilmedi. Biz ancak Rabbimizin karşısında rüku da eğiliriz, secdede eğiliriz. Bundan sonra da inşallah bu yolculuğumuzu hep beraber böyle yürüteceğiz. Buradan bir kez daha tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum." diye konuştu.

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu milletin cebinden paralarını çalanlar, hak etmedikleri bir gücü kullanarak, kendilerine paralel iktidar kuranlar için 16 Nisan elbette kabus günüdür. Onun için istemiyorlar. Ama istikrar ve güven ortamını garanti altına alacak cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle, 2023 hedeflerine ulaşarak dünyanın en büyük on ekonomisinden biri olacak Türkiye için 16 Nisan düğün günüdür, bayram günüdür. " dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Seyhan Caddesi'nde düzenlenen toplu açılış törenindeki konuşmasında, 15 Temmuz akşamı 2 bin 193 kişinin gazi, 49 kişinin de şehit düştüğünü belirtti.

İstiklal Marşı'nın "Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda. Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda." dizelerini hatırlatan Erdoğan, alandaki vatandaşlara, "Siz buna inandıkça, bu millet buna inandıkça Allah'ın izniyle bu milleti kimse esir alamaz." diye seslendi.

Erdoğan, uğruna ölmeyi göze alan kahramanlar olduğu sürece kimsenin bu ülkeyi bölemeyeceğine, bu milletin dirliğini ve beraberliğini bozamayacağına işaret etti.

Bu yüzden 16 Nisan halk oylamasının çok önemli olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yönetim sistemini kendi keyifleri için değil, ülkenin ve milletin geleceği için değiştirdiklerini kaydetti.

Geçmişte koalisyonların ve zayıf hükümetlerin, bunlardan kaynaklanan kavgalarla çekişmelerin ülkeye nelere mal olduğunun çok iyi bilindiğini vurgulayan Erdoğan, "Bu iş damdan düşenlerin işidir. Damdan düşmeyenler bu işi bilmez. Şimdi ana muhalefetin başındaki, SSK'yı ne hale getirdiğini bu millet gayet iyi biliyor. Akşam başka, sabah başka konuşuyor. Sizi zaman tünelinde biraz geri götürmek istiyorum. Sezer Cumhurbaşkanı ve merhum Ecevit Başbakan. Aynı ekolden geliyorlar. Ne oldu? Bir Milli Güvenlik Kurulu toplantısında anayasa kitapçığı fırlatıldı, ertesi gün Türkiye'de ekonomi alt üst oldu. Aynı ekolden geldikleri halde bu yaşandı." diye konuştu.

Bunlar yaşanmasın diye yönetim sisteminin değiştirildiğine işaret eden Erdoğan, konuşmasının bu kısmında alandakilere CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Modeli kurduk. Halk seçti cumhurbaşkanını, başbakan da başkası oldu. Cumhurbaşkanı başka bir partinin genel başkanı, başbakan da başka bir partinin genel başkanı. Asıl kavga o zaman çıkacak, asıl onu düşünmemiz lazım. Cumhurbaşkanı tarafsız olursa, başbakan onun tarafsızlığına saygı göstererek onun uyarılarını dikkate alır. Ama cumhurbaşkanı taraf olursa, başbakan da başka bir partinin genel başkanı, cumhurbaşkanı başka bir partinin genel başkanı. Asıl kavga o zaman çıkacak. Niye bunu söylemiyorlar, neden bu anlatılmıyor millete?" sözlerini dinletti.

Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ey Kılıçdaroğlu işte 'bu kavga çıkmasın' diye biz cumhurbaşkanlığı ile başbakanlığı birleştiriyoruz, bunu bile okumamışsın." dedi.

- "18 maddeyi okumamış olanlar bu ülkeye hizmet verebilir mi?"

Artık cumhurbaşkanı ve başbakanın değil, sadece cumhurbaşkanı ve başkanın olacağını bildiren Erdoğan, "Sadece bunu dahi anlamaktan aciz olanlar, bu ülkenin geleceğine yönelik bir yönetim sistemi değişikliğini, 18 maddeyi okumamış olanlar bu ülkeye hizmet verebilir mi? Dikili ağaçları yok." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin IMF'e olan borcunun 23,5 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, 8 ay memuruna maaş ödeyemeyen bir devletin bulunduğunu ama AK Parti geldikten sonra maaşların ödendiğini anlattı.

Türkiye'nin her zaman dik duracağını kaydeden Erdoğan, kararlı ve dik olduklarını, yola da bu şekilde devam ettiklerini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun SSK'nın başında olduğu zamanı ve hastanelerin durumunu anımsatarak, "Biz geldik ne yaptık? Dedik ki 'bütün hastaneler bir defa devletin olacak.' O hastanelerin hepsini devletleştirdik. Sendikalar 'bunlar bizim' dediler. 'Olmaz, kusura bakmayın' dedim. Bunların hepsi devletin, sizin değil. Kararı verdik, yasal düzenlemeleri yaptık, adımı attık." diye konuştu.

- "22 bin dolarda olacaktık"

Göreve geldiklerinde kişi başına düşen milli gelirin 3 bin 500 dolar, şu anda ise 11 bin dolar olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"3 bin 500'den 11 bin dolara geldik 14 senede. Peki nerede olacaktık? 22 bin dolarda olacaktık. Fena mı olurdu? Halbuki Türkiye, 90'lardan bu yana hep tek parti hükümetiyle yönetilmiş olsaydı, bu rakam 22 bin dolara yükselecekti. Anayasa değişikliğine karşı çıkanların yalanlarına bakmayın. Hesap ortada.
Bu milletin cebinden paralarını çalanlar, hak etmedikleri bir gücü kullanarak kendilerine paralel iktidar kuranlar için 16 Nisan elbette kabus günüdür. Onun için istemiyorlar. Ama istikrar ve güven ortamını garanti altına alacak cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle 2023 hedeflerine ulaşarak, dünyanın en büyük on ekonomisinden biri olacak Türkiye için 16 Nisan düğün günüdür, bayram günüdür. "

Hastanelerin geçmişteki durumuna değinen  Erdoğan, şu anda memur-işçi ayrımı olmadan tüm vatandaşların istediği hastanede tedavi olabildiğine işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehir hastanelerinin süratle kurulması için Sağlık Bakanı'na talimat verdiğini ifade ederek,  şöyle konuştu:

"Türkiye'nin 81 vilayetinde hastane var. İlçelerimizin bazılarında da hastaneler var. Fakat bizim derdimiz başka, biz Kanuni'nin torunlarıyız. Öyleyse şehir hastanelerini kuralım ki dünyanın dertlisi buraya gelsin. Dünyadaki hastalar da buraya gelsin. Öyle hastanelerimiz olsun ki içine girdiğimiz zaman asla bir daha dışarıyı görmek yok, sedyeler üzerinde hemen bir birimden diğer birime rahatlıkla hastalarımız geçebilsin."

Geçmişte sokakta sedyede hastaların taşındığına dikkati çeken Erdoğan, bir daha öyle günlerin yaşanmayacağını, bu kapsamda önce Mersin Şehir Hastanesi'nin, ardından Yozgat Şehir Hastanesi'nin açıldığını, dün ise Başbakan Binali Yıldırım'ın katılımıyla Isparta Şehir Hastanesi'nin hizmete girdiğini anlattı.

- "Yeni hükümet sisteminin en önemli kazanımı istikrardır"

Erdoğan, Antalya'nın anayasa değişikliğine dört elle sarılacağına inandığını belirterek, alandaki vatandaşlara şöyle seslendi:

"Büyük,  güçlü, müreffeh, istikrarlı Türkiye için 'Evet' mi? Bana göre Antalya, Türkiye'nin özetidir, Türkiye'nin mini bir modelidir. Antalya 'Evet' diyorsa, 16 Nisan tamamdır inşallah."

16 Nisan'da halk oylamasına sunulacak anayasa değişikliğinin içeriği hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni hükümet sisteminin en önemli kazanımı istikrardır, güvendir. Hepsi de şu an rahmeti rahmana kavuşan Erbakan, Türkeş, Özal, Demirel, Yazıcıoğlu gibi isimlerin başkanlık sistemi taleplerinin gerekçesi hep istikrar ve güven olmuştur. Bir çoğuyla görüşmelerim olmuştur. Hepsi de istikrarı özellikle tavsiye etmişlerdir. Biz de zaten o yolda olduğumuzu söylemişizdir." diye konuştu.

Ekonomik sıkıntılarla, terörle, sınır komşularla kaynaklanan sorunlarla sürdürülen mücadelenin başarıya ulaştırabilmesi için istikrarın gerektiğini kaydeden Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Dünyanın en gelişmiş ülkelerine baktığımızda başarılarının hep istikrara borçlu olduklarını görürsünüz. Ülkemizde 1950'den bugüne kadar geçen 67 yılda 48 hükümet kuruldu. Buna karşılık aynı dönemde İngiltere'de 15 hükümet, Almanya'da 24, Amerika'da 17 başkan, Fransa'da 11 cumhurbaşkanı görev yaptı. Yeni sistemde hükümeti sandıkta millet kurduğu, siz kurduğunuz için koalisyonlar dönemi kapanıyor, istikrar güvence garanti altına alınıyor. Dünyanın en büyük ilk 20 ülkesinin 7'sinde başkanlık veya yarı başkanlık sistemi var."

- "Gazi Mustafa Kemal'e niye ihanet ediyorsun?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni sistemle birlikte başarısız liderlerin koltuklarını koruma şansı kalmıyor. Sıkıntı oradan geliyor. Siyasi partilerde ve bürokraside sistemin tabiatı gereği yenilenmenin önü sürekli açık oluyor." dedi.

18-25 yaş arasındaki gençlerin seçilme imkanı verilmesinin bu değişimi daha da hızlandıracağını anlatan Erdoğan, "Bu ana muhalefeti niye rahatsız ediyor? Gençlerimize güvenmiyor musun? Gazi Mustafa Kemal, cumhuriyeti gençlere emanet etmemiş miydi? Kılıçdaroğlu, sen Gazi Mustafa Kemal'in partisinin başında değil misin? O zaman Gazi Mustafa Kemal'e niye ihanet ediyorsun? Bak ters düştün, bir yanlış da burada. İşte biz de gençlere güveniyoruz ve Türkiyemizin geleceğini biz gençlerimize emanet ediyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu sistemle birlikte Türkiye'nin değişim taleplerine en büyük direnci gösteren bürokratik oligarşinin, vesayet odaklarının gücü tamamen kırılıyor. 'Parlamenter demokrasi' diyorlar ya, parlamenter demokrasi aslında bir vesayet sistemidir. Şimdi bu sistemin beli kırıldığı için rahatsız oluyorlar." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Seyhan Caddesi'nde düzenlenen toplu açılış törenindeki konuşmasında, "Bu sistemle birlikte Türkiye'nin değişim taleplerine en büyük direnci gösteren bürokratik oligarşinin, vesayet odaklarının gücü tamamen kırılıyor. 'Parlamenter demokrasi' diyorlar ya, parlamenter demokrasi aslında bir vesayet sistemidir. Şimdi bu sistemin beli kırıldığı için rahatsız oluyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, cumhurbaşkanının yüzde 50'nin üzerinde bir oyla seçilmek mecburiyetinde olduğunu belirten Erdoğan, sandıkta milletin yarısından fazlasının desteğini almayı hedefleyen bir cumhurbaşkanı adayının mümkün olan en kucaklayıcı siyaseti izleme zorunluluğuna dikkati çekti.

Vatandaşlara, "Sizleri makamınızdan, paranızdan, mevkinizden ötürü değil, sizleri yaradandan ötürü seviyorum." diyen Erdoğan, seçilen cumhurbaşkanın da millete verdiği taahhütleri yerine getirebilmek için, Meclis'te kendi partisinin yanında tüm milletvekilleriyle müspet ilişkiler kurmak isteyeceğini, bu durumun hem Meclis dışında hem de Meclis içinde geniş tabanlı bir uzlaşmayı zorunlu kıldığını anlattı.

 Halk oylamasına 23 gün kaldığına işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yeni sistemdeki cumhurbaşkanı öyle iddia edildiği gibi layüsel değildir. Burada da cumhurbaşkanı, anayasa ve yasalarla sınırlı bir hareket alanına sahiptir. Şu andaki halle ben mesela cumhurbaşkanı olarak çok daha rahatım. Ama yeni sistemde bu böyle olmayacak. Yeni sistemde sorgulanabileceksin. Niye o zaman böyle bir şey yapıyorsunuz? Mesele zaten bu, sorgulandığın sürece, daha ideal çalışma ortaya koyarsın. Şimdi Meclis, soru önergesi, araştırma ve soruşturma komisyonları gibi araçlarla cumhurbaşkanı ve hükümeti sürekli denetleyebiliyor. Suç işlemesi halinde cumhurbaşkanı yargılanmak üzere Meclis tarafından yüce divana dahi gönderilebiliyor. Kamuoyu cumhurbaşkanının izlediği siyaseti ve icraatları yakından mutlaka takip edebilecek, murakabesini yapacaktır. Seçimlerde de millet doğrudan doğruya hesabı soracaktır."

- "Burada kaybettiğin zaman gönderirler"

"Hesap veren bir cumhurbaşkanı için 'Evet' mi?" sorusunu yönelttiği vatandaşlardan "Evet" karşılığını alan Erdoğan, "Rahatladın mı Kılıçdaroğlu? Bak 7 kez seçim kaybettin, kongrelerde vesaire, hala oradasın ama burada duramazsın. Burada kaybettiğin zaman gönderirler." diye konuştu.

Erdoğan, yeni sistemde milletvekillerinin de hükümet tarafından kendilerine gönderilen kanun tasarılarıyla değil, kendi hazırlayacakları kanun teklifleriyle Meclis'i çalıştıracaklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Mesela cumhurbaşkanının kanun yapma hakkı yok. Sadece bütçe ile ilgili tasarısını hazırlar, gönderir, kabul edilir ya da edilmez. Edilmemesi halinde bir önceki bütçe yılının bütçesi üzerinden düzenlemeler TEFE-TÜFE düzenlemesiyle yapılır. 'Aksama olmasın' diye yürür. Diğer taraftan cumhurbaşkanıyla milletvekilleri ayrı ayrı seçildiği için halkın desteğini alamayan kişilerin Meclis'e girmesi zorlaşacak. Yani milletvekili adaylarının seçmenlerini daha iyi temsil eden isimlerden gösterilmesi gerekir. Bu durum ister istemez milletvekillerinin hükümetle olan ilişkilerinin ülkeye ve seçildikleri şehre getirilecek hizmetler çevresinde daha sıkı hale gelmesini sağlayacak."

- "Daha delinecek çok dağlarımız var"

Geçmişte, tek partili hükümetler döneminde Türkiye'nin ortalama yüzde 6, koalisyon dönemlerinde ise yüzde 4 büyüdüğünü hatırlatarak, yeni hükümet sisteminde 2023 hedeflerinin büyüme, istihdam, ihracat ve yatırım oranlarına ulaşma imkanına kavuşturulacağını aktardı.

Siyasi risklerin azalmasıyla döviz kuru, faiz, enflasyon gibi ekonomi politikası araçlarının da daha kolay kontrol altına alınabileceğini vurgulayan Erdoğan, devletin gelirlerinden yatırımlara daha çok pay ayrılabileceğini belirtti.

"Daha delinecek çok dağlarımız var." diyen Erdoğan, dağları dele dele geleceklerini, kendilerinden öncekilerin dağları delemediklerini ifade etti.

Cumhuriyet tarihinde açılan tünellerden, daha fazlasını açtıklarına dikkati çeken Erdoğan, en son Ilgaz Tüneli'ni açtıklarını, Rize-Erzurum arasında Ovit Tüneli'ni açacaklarını, dozerleri çalıştırdıklarını çoğunun bittiğini, azının kaldığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldığını anımsatarak, kendilerinin ise 14 yılda 19 bin kilometre bölünmüş yol yaptıklarını dile getirdi. Aynı zamanda 25 olan havalimanı sayısını da 59 havalimanına çıkardıklarını hatırlatan Erdoğan, geçmişte Antalya havaalanında turistlerin çile çektiğini ifade etti.

Antalya'ya yapılan diğer hizmetlere de değinen Erdoğan, "Hayır"cıların, yaptıkları köprü ve tünellere "Hayır, istemezuk" dediklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçim usulünde hiçbir değişiklik yok. Cumhurbaşkanı 5 yıllığına, Anayasa Mahkemesi üyeleri 12 yıllığına seçiliyor. Yani hiçbir Cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesinin yapısını tümüyle biçimlendiremez." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Seyhan Caddesi'nde düzenlenen toplu açılış töreninde, dünyayla birlikte bölgede yeniden bir yapılanma sürecine girildiğini, böyle kritik bir dönemde gerçekleştirilen bu yönetim sistemi değişiminin Türkiye'ye büyük avantajlar sağlayacağını belirtti.

Alandakilere, "Yeni dönemde birileri dayattığı için değil, kendi vatandaşlarımıza olan saygımızın gereği olarak, demokrasi, insan hakları, özgürlükler konularındaki standartları yükseltmek için evet mi?" diye soran Erdoğan, istikrarlı, güvenli, huzurlu, zengin ve güçlü bir Türkiye'nin, bölgesinde ve dünyada sözü daha çok dinlenir bir ülke haline geleceğini ifade etti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Başkan, cumhurbaşkanı lokantaları kapatacak. Muhtarlıklar, belediyeler, sendikalar kapatılacak" dediğini aktaran Erdoğan, "Böyle bir şey olabilir mi? Yalan üstüne yalan. Yalanı bunun kadar güzel kullanan yok." diye konuştu.

BM'de yaptığı konuşmanın ertesi günü CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "Cumhurbaşkanı sanki muhtarlara konuştu" diye açıklama yaptığını, Ankara'da muhtarlarla gerçekleştirdiği bir toplantıda bir muhtarın "Bizi küçümsediniz" demesi üzerine Kılıçdaroğlu'nun "Haddimize mi asla böyle bir şey söz konusu değil" yanıtını verdiğini anlatan Erdoğan "Ey Kılıçdaroğlu sen yalan makinesisin." ifadesini kullandı.

Erdoğan, şu ana kadar Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 16 bin muhtarı ağırladığını, 55 bin muhtarı daha ağırlayacağını söyledi. Erdoğan, muhtarların BM Genel Kuruluna gelmiş olanlardan aşağı olmadığının altını çizdi.

BM Genel Kurulunda hem atanmış hem de seçilmişlerin bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Ben cumhurbaşkanıysam seçilerek geldiysem benim muhtarım da en az benim kadar saygındır çünkü o da seçilerek gelmiştir. Demokrasi budur demokrasinin gereği budur." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, seçilmiş herkesin aynı kategoride olduğunu ifade etti.

- "Hanımlar altın günlerinden çıkartılmayacak"

Kılıçdaroğlu'nun simit camekanlar, boyacı sandıkları, karpuz tablalarının da kapatılacağını söylediğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben de diyorum ki 'asla böyle bir şey olmaz' olamaz. Aynı şekilde, öğrenciler okullarından, memurlar işlerinden, hanımlar, cevap veriyorum ona, altın günlerinden çıkartılmayacak. Çünkü bu işlerin cumhurbaşkanlığıyla yakından uzaktan alakası yok. Anayasayla kurulan kurumlar anayasa değişikliğiyle kanunla kurulan kurumlar kanunla açılıp kapatılabilir, belediyelerin yetkisi olan konularda onların kararı ile değiştirilebilir. Meclisin, hükümetin, bürokrasinin, iş dünyasının kapıları, kimseye kapatılmayacak, her yer, her konum, her makam çalışan, gayret eden, birikim sahibi, tüm gençlerimiz ve vatandaşlarımız için açık olacak."

Seçilme yaşını 18'e indireceklerini anımsatan Erdoğan, "Gençlerimizin parlamentoda ve diğer meclislerde yer almasına 'Evet' mi?" diye sordu. "Evet" yanıtını alan Erdoğan, daha çok çalışılması gerektiğini söyledi.

"18 yaşında genç, parlamentoya girecek, 2 yıl sonra emeklilik hakkını kazanacak, sonra da emekli maaşını almaya başlayacak" denildiğini aktaran Erdoğan, bunun doğru olmadığını belirterek, yeniden milletvekili seçilmediyse gencin 23 yıl prim ödeyeceğini ve 65 yaşında emekli olacağını belirtti. "Bunu niye söylemiyorsun doğru konuşsana. İşine gelmiyor" ifadesini kullanan Erdoğan, kendisinin gençlere güvendiğini kaydetti.

Hakimler, savcılar, katipler, mübaşirler, gardiyanlar, mahalle bekçileri ve özel güvenlik görevlilerini cumhurbaşkanının atamayacağını bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yalan söyleme. Çünkü bunların hepsinin atama usulü bellidir. Şu anda Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi üyeleri nasıl tespit ediliyorsa aynen devam edecek. Şimdi diyecekler ki Hakimler, Savcılar Yüksek Kurulu, onu da söyleyeyim. Hakimler, Savcılar Yüksek Kurulunu atayacak kurulun 4 üyesini Cumhurbaşkanı, 7'sini de 5'te 3 çoğunlukla yani zorunlu olarak uzlaşmayla Meclis belirleyecek. Bu uzlaşmayı getiriyor. Dolayısıyla burada da geniş tabanlı bir uygulama söz konusudur.  Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçim usulünde hiçbir değişiklik yok. Cumhurbaşkanı 5 yıllığına, Anayasa Mahkemesi üyeleri 12 yıllığına seçiliyor. Yani hiçbir cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesinin yapısını tümüyle biçimlendiremez. Cumhurbaşkanı seçilebilirse iki dönem seçilebilir, 5+5, tekrar aday olabilirse."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ne diyor Kılıçdaroğlu, 'Kendisine 100 tane yardımcı atayacak' diyor. '500 tane bakan atayacak' diyor. Ya yapma, benim milletime bu yalanları söyleme. Böyle bir şey söz konusu değil. Biz göreve geldiğimizde 36 bakandan oluşuyordu hükümet. Biz geldik bunu 25'e indirdik. Dürüst ol dürüst." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Seyhan Caddesi'nde düzenlenen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, devletin bir saatte, bir gecede kimseye teslim edilmeyeceğini belirterek, "Gensoru kalkıyor, güven oyu kalkıyor. Gensorularla ülkemizi çaldılar. Akşam yat, sabah kalk, bir gensoru. 484 gensoru verildi. Hepsi reddedildi, dört tanesi hariç." dedi. Erdoğan, bütün bunlara rağmen, devleti esir almaya çalışanlara 15 Temmuz'da milletin gereken dersi verdiğini söyledi.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ne diyor Kılıçdaroğlu, 'Kendisine 100 tane yardımcı atayacak' diyor. '500 tane bakan atayacak' diyor. Ya yapma, benim milletime bu yalanları söyleme. Böyle bir şey söz konusu değil. Biz göreve geldiğimizde 36 bakandan oluşuyordu hükümet. Biz geldik bunu 25'e indirdik. Dürüst ol dürüst. Biz bir defa özel sektörden aldığımız derslerle geldik. Bu işleri iyi biliriz. 14 yılda da bu ülkeyi nereden nereye getirdiğimiz ortada. Ama sen bu işlerden de anlamazsın daha çok çalışman lazım. Bu iş biraz da olur olmaz meselesi. Mantığı var. Cumhurbaşkanı bir veya iki yardımcı, en fazla bilemedin üç yardımcı ve bakan sayısı şu mevcudu belki koruyacaktır. Gereğine göre azalır veya artar.

Ama bunlar dervişin fikri neyse zikri de odur var ya, işte bunlar böyle. Akıl neyle meşgul olursa, dil de onu söyler. Her ne kadar genel müdürlükten gelme olsa da anlaşılan o ki, bu zat, hiç devlet terbiyesi almamış. Senelerce kamuda çalışmış ama usul, erkan öğrenmemiş. Demek ki milletimiz şaş kaza bu zata emaneti teslim etse, kendisi aynen böyle yapacak. Rabbim bunların şerrinden ülkemizi de milletimizi de muhafaza eylesin."

- "Cumhurbaşkanının partili olması çift başlılık değil"

 Yeni sistemle cumhurbaşkanın partili olacağını ama partizan olmayacağını, geçmişte başbakanların, Gazi Mustafa Kemal'in, İsmet İnönü'nün parti lideri olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Gazi Mustafa Kemal cumhurbaşkanıyken, İnönü başbakan değil miydi? Daha sonra kavgalı oldular biliyorsunuz. İstifasını istedi. Aynı şekilde İnönü, başbakanıyla kavgalı oldu. Yürümedi iş. İşte onlar nasıl başbakan veya cumhurbaşkanı olarak partilerinin genel başkanı oluyorlarsa aynı şeyi de şimdi biz getiriyoruz." dedi.

1950 yılından önceki dönemlerde Cumhuriyet Halk Partisinin il başkanlarının, illere vali olduğunu, hem il başkanlığı hem valilik yaptığını kaydeden Erdoğan, şimdi böyle bir şey yapılsa kıyametin kopacağını belirterek, demokrasiyi böyle öğrenmediklerini ve böyle kabul etmediklerini söyledi.

"Parti üyesi cumhurbaşkanları, belki parti genel başkanı olmaya bile ihtiyaç duymayacak. Onu şimdiden bilemeyiz. Dolayısıyla cumhurbaşkanının partili olması çift başlılık değil, millete karşı dürüst olmaktır. Zaten herkesin gönlünde bir partisi vardır. Milleti aldatmaya gerek yok. Bu bakımdan, yeni sistem çift başlılığa yol açmıyor. Tam tersine dürüstlüğü getiriyor. Çift başlılığı ortadan kaldırıyor." diye konuşan Erdoğan, son seçimlerde 25-30 yaş arası 5 gencin parlamentoya girdiğini, konunun 18-25 yaş arası gençlerle tamamen dolacakmış gibi abartıldığını ifade etti.

- "4 ilkeye sıkı sıkıya sahip çıkmamızdan geçiyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların ömür boyu dokunulmazlığının olmayacağını, şu anda milletvekili ve bakan dokunulmazlığı neyse, yeni dönemde de aynı şekilde devam edeceğini belirterek, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin yakın tarihindeki en önemli tercihini sağlıklı bir şekilde konuşmak, tartışmak yerine, yalanlarla boğmaya çalışanlara inat, biz her yerde doğruları anlatmaya devam edeceğiz. Yalanın en büyük panzehiri hakikatlerdir. Vatandaşlarımız 16 Nisan'da sandık başına gittiklerinde niçin oy kullanacaklarını bilerek gitmelidirler. Bunun için de 18 maddelik anayasa değişikliğini alsınlar, teker teker okusunlar. Son 2 madde yürürlük ve değişikliklerle, 4 madde de farklı hususlarla ilgili, geriye kalıyor 12 madde, bu 12 maddeyi okuyan, cumhurbaşkanı hükümet sisteminin ne getirdiğini, ne götürdüğünü rahatça görebilir. Orada yazmayan bir husus var ki, anayasa değişikliğini ben asıl onun için önemli görüyorum. Türkiye'nin birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin, geleceğinin teminatı, şu 4 ilkeye sıkı sıkıya sahip çıkmamızdan geçiyor."

Erdoğan, sadece muhalefetin değil, Kandil'in, Pensilvanya'nın, Avrupa'nın ve bütün dünyanın duyacağı şekilde alandaki vatandaşlardan güçlü bir şekilde 'Evet' demelerini istedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(Sayın Cumhurbaşkanı 'Hayır' diyecek olanlara terörist diyor), hayır, benim öyle bir derdim yok. Ben sadece kim 'Hayır' diyor, Kandil'deki teröristler 'Hayır' diyor ve herkesi 'Hayır' demeye çağırıyor. İmralı 'Hayır' diyor. Pensilvanya'daki 'Hayır' diyor. Diyorum ki, kişi sevdikleriyle beraberdir. Eğer Kandil'deki ülkemizi bölmeye, milletimizi parçalamaya çalışanlarla beraber hareket edeceksek, var hareket et. Bunu hatırlatıyorum. Bu uyarıyı yapıyorum." diye konuştu.

Türkiye'yi böldürtmeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Bölmeye çalışanlara Tendürek Dağları'nı, Cudi'yi, Ester Deresi'ni... Nerede inleri varsa inlerine girdik, girmeye de devam edeceğiz. Bu ülkenin refahı için, mutluluğu için, bunlara buraları mezar edeceğiz. Bu mücadele sonuna kadar devam edecek." dedi.

Türkiye Cumhuriyetinden başka devletin olmadığını, bu devletin içinde fitne, fesat çıkarmak isteyenlere 15 Temmuz'da nasıl gereği yapıldıysa, buna devam edeceklerini belirten Erdoğan, devleti bu urlardan, pisliklerden temizlemeye de devam edeceklerini söyledi.

"Yerli olan, milli olan, demokrat olan, özgürlükçü olan, Türkiye'nin istiklalini ve istikbalini önemseyen herkesin tercihinin 16 Nisan'da 'Evet' olacağına" inanıyor muyuz?" diye seslenen Erdoğan, toplu açılış töreninden önce Antalya Büyükşehir Belediyesinin yeni hizmet binasının açılışını yaptıklarını da anımsattı.

Antalya Stadyumu'nda dün maç izlediğini söyleyen Erdoğan, Türkiye'nin Finlandiya'yı 2-0 yendiğini hatırlattı.

- Notlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından toplu açılış törenine geçildi. Erdoğan, "23 gün kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Her yere ulaşacağız, tamam, durmak yok. 16 Nisan ülkemiz, milletimiz için yeni bir milat olsun inşallah, aydınlık yarınların vesilesi olsun diyoruz." ifadelerini kullandı.

Yapımı tamamlanan eserlerde emeği geçenleri kutlayan Erdoğan, daha sonra açılışı gerçekleştirdi.

Törenin gerçekleştirildiği alanda, "Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan", "Aşkımız memleket, millet için evet" ve Türkiye ile Avrupa ülkelerinin büyüme oranları ile "AB saldırılarının asıl nedeni bu olmasın?" ifadesinin yer aldığı pankartlar dikkati çekti.

Toplu açılış törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, milletvekilleri, Antalya Valisi Münir Karaloğlu ile Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel de katıldı.