Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kalın, ABD'deki Hakan Atilla davası hakkında şunları söyledi:

"Bu, skandal bir davanın skandal bir kararıdır. Bundan daha öte bir anlamı yoktur. Zaten bu davanın Türkiye'nin iç işlerine müdahaleye, Türkiye'nin iç siyasetini karıştırmaya dönük bir kumpas olduğu çok açık ve netti. Hukuk adına utanç verici bir senaryo şu an hayata geçirilmektedir." 


'İran'ın istikrarı, barışı, huzuru son derece önemlidir'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, İran'daki protestolarla ilgili, "Bizim için İran'ın istikrarı, barışı, huzuru son derece önemlidir. Birileri dışarıdan İran'ı karıştırmaya çalışıyorsa bunun ancak ters tepeceğini bir kez daha ifade etmemiz gerekir. Dışarıdan yapılan açıklamalarla, atılan twitlerle İran toplumunun barışını, huzurunu bozmaya yönelik müdahaleleri kabul etmediğimizi bir kez daha buradan ifade etmek istiyoruz." ifadelerini kullandı.

'Fransa İslam Konseyi Başkanı'nı kabul edecek'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın Fransa'ya gideceğini dile getiren Kalın, ziyarette ikili ilişkilerin ve bölgesel konuların ele alınmasının planlandığını bildirdi.

Kalın, Avrupa ülkeleri içerisinde Türkiye'nin Fransa ile çok eskiye giden köklü ilişkileri bulunduğuna işaret ederek, "Bugün Fransa, Almanya'dan sonra aynı zamanda bizim Avrupa'daki en büyük ticaret ortaklarımızdan birisidir. Türkiye'de binlerce Fransız firması iş yapmaktadır, aynı şekilde Türk iş adamlarının Fransa'da yatırımları yahut da ortaklıkları bulunmaktadır, bütün bu konuları da ele alacağız." diye konuştu.

Bu çerçevede Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yapacağı görüşmeden sonra iş çevreleriyle de yarın öğleden sonra bir araya geleceğini bildiren Kalın, şöyle devam etti:

"Fransa'da bizim 700 bin soydaşımız yaşamaktadır. Bu soydaşlarımız Türkiye ile Fransa arasında çok önemli bir köprü vazifesi görmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız, programı çerçevesinde yarın bu topluluğun temsilcileriyle de bir araya gelecek, sorunlarını dinleyecek. Özellikle son dönemde Avrupa'da yükselişe geçen aşırı sağ İslamofobik akımlara karşı neler yapılabilir, bunları hem Sayın Macron ile görüşecek hem de Türk STK'larının temsilcileriyle bir araya gelmek suretiyle bunları da değerlendirecek.

Ziyaret çerçevesinde Fransa İslam Konseyi Başkanı'nı heyetiyle kabul edecek. Böylece Fransa'da yaşayan Müslümanların temel sorunlarını birinci elden dinleme imkanı bulacak. Bu konuda istişareler yapıp, biz de üzerimize ne düşüyor, ne tür tedbirler alabiliriz, ne tür adımlar alabiliriz durumu iyileştirmeye yönelik ne tür çalışmalar yapabiliriz, bunların bir değerlendirmesini yapacağız."

'Yargı ile ilgili konular yargının uhdesindedir'

Kalın, Macron'un basınla bir araya geldiğinde "Türkiye'de basın özgürlüğü" ile ilgili bazı ifadeler kullandığını belirterek, "Bu değerlendirmelerinin bir bilgi eksikliğine dayandığını düşünüyoruz, eğer önyargılı bir değerlendirme yahut bir hüküm verme söz konusu değilse, tabii ki bunları yarın konuşacağız fakat şunun altını çizeyim, Türkiye'de yargı ile konular, yargının uhdesindedir. Bir kişinin gazeteci olması veya başka bir görevde olması, onun masum olduğu, suç işlemeyeceği anlamına gelmez." dedi. 

Kalın, Türkiye'nin şu anda üç terör örgütüne karşı aynı anda mücadeleyi sürdürdüğüne vurgu yaparak, "Nitekim şu anda yargıda olan, gazetecilerle ilgili ya da basınla ilgili konular da ya PKK terör örgütünün üyesi olmuş veya onlara yardım yataklık yapmış kişilerdir ya FETÖ mensuplarıdır ya DEAŞ ile ilgili olanlardır ya da birtakım adi suçlar gibi konulardır. Bunları tabii ki detaylı olarak belgeleriyle birlikte, yarın Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Macron'a da bunları iletecektir." diye konuştu.

'Kabine değişikliği söz konusu değil'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Şu anda gündemimizde bir kabine değişikliği söz konusu değil." diye konuştu.

'Suriye halkını hiçbir terörist grup temsil edemez'

Soçi'de yapılacak Suriye Ulusal Diyalog Kongresi konusunda Kalın, şunları söyledi:

"Suriye halkını hiçbir terörist grup temsil edemez. Suriye Kürtlerini de PYD ya da YPG temsil edemez. Biz PYD ve YPG'nin orada ne tür insan hakları ihlalleriyle, ne tür zulümlerle alan hakimiyeti sağlamaya çalıştığını biliyoruz. Batı basını bunu görmek istemeyebilir çünkü bu, ABD'nin planının bir parçası olarak hayata geçirilmiş bir uygulama." 

'Asker konuşlanması diye bir şey söz konusu değil'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Rusya'dan S-400 füze savunma sistemi satın alınmasıyla ilgili, "İleriki aşamalarda ortak eğitim ve ortak üretim süreçleri de olacak. Asker konuşlanması diye bir şey söz konusu değil. Teknik işbirliği, bilgi paylaşımı ve eğitim anlamında tabii ki bir trafik olacaktır. Şu anda bir trafik zaten var. Bunların eğitimini alacak askerlerimiz, teknisyenlerimiz oraya gidecek. Onların teknisyenleri buraya gelecek. Bunu, Rus askerlerinin Türkiye'de konuşlanması gibi ifade etmek doğru olmaz." dedi.