AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, idam tartışmalarıyla ilgili, siyasi partilerle mutabakat olması halinde sınırlandırılmış bir düzenleme yapılabileceğini belirterek, "Diğer siyasi partilerle bu konuda bir mutabakat sağlanırsa milletin umumi arzusu olan, sınırlandırılmış bir düzenleme yapılabilir. Bu yapılan düzenlemenin de geriye doğru işlemeyeceğinin bilinmesini isteriz. Anayasada gerekli teklifimizi bu doğrultuda yapacağız" dedi.

"FETÖ'NÜN ALGI PROPAGANDASININ AKSİNE İRADELERİNİ ORTAYA KOYDULAR"

Başbakan Binali Yıldırım, TBMM'deki AK Parti grup toplantısında hitap etti. FETÖ'nün 'Türkiye'de ekonomi bozuluyor', 'Türkiye, istikrarsız bir döneme doğru gidiyor' gibi algı propagandası yaptığını belirten Yıldırım, "Türkiye Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı'nda gördüğümüz en önemli hususlardan bir tanesi, FETÖ terör örgütünün ve onun uzantılarının ısrarla yaymaya çalıştığı 'Türkiye'de ekonomi bozuluyor, istikrarsız bir döneme doğru gidiyor' algı propagandasının aksine, küresel yatırımcıların Türkiye'ye olan güveninin artarak devam ettiğini ve yeni projeler yapma yönünde iradelerini ortaya koydular. Türkiye'de sadece küresel yatırımlar yapılmıyor. Türkiye üzerinden bölgedeki bütün yatırımlar izleniyor. Takip ediliyor, kararlar alınıyor" ifadelerini kullandı.

"CUMHURİYETİN 100'ÜNCÜ YILINDA YERLİ JETİMİZ SEMALARDA UÇACAK"

Türkiye'nin, cumhuriyetin 100'üncü yılında yerli jetini uçuracağını bildiren Yıldırım, "Savunma kabiliyetimizi güçlendirmek, caydırıcılık alt yapımızı geliştirmek için 4 milyar 100 milyon dolar maliyetli 26 projeye onay verdik. F-35 gibi modern uçakların yapımının %50 maliyetini oluşturan parçalar Türkiye'de üretilecek. Türkiye artık her türlü konvansiyonel savunma araçlarını yapacak duruma geldi. Cumhuriyetin 100'üncü yılında yerli jetimiz semalarda uçacak. Savunma Sanayi Müsteşarlığı gelecek 4 yıl için ARGE faaliyetlerine 650 milyon Dolar kaynak ayıracak" diye konuştu.

"VESAYETİ TÜRKİYE'Yİ DEMOKRASİSİNİN GÜNDEMİNDEN ÇIKARACAĞIZ"

Yeni Anayasa ile vesayet odaklarına son darbenin vurulacağının altını çizen Yıldırım, "Geçmişte vesayet odakları her 10 yılda bir darbe yaparak, bu ülkenin yolunu, gelişmesini kesmeye çalıştılar. Türkiye'yi birilerinin istediği gibi adeta ekonomik, siyasi, sosyal istikrarsızlığa mahkum etmek istediler. Siyasetin güçlenmesini, demokrasinin gelişmesini, istikrarlı ve güçlü hükümetlerin kurulmasını hiçbir zaman istemediler. Yapacağımız Anayasa değişikliğiyle vesayet odaklarına son darbeyi vurmuş olacağız ve vesayeti Türkiye'yi demokrasisinin gündeminden çıkaracağız" açıklamasında bulundu.

"MHP'YE, BAHÇELİ'YE TEŞEKKÜR EDİYORUM"

FETÖ ve PKK ile mücadelede gereken desteği göremediklerini dile getiren Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Makas değiştirdiler. Vesayetçiler değişti. Zihniyet değişmedi, taşeronlar değişti. Bu sefer FETÖ'cüler piyasaya çıktı. Onlar da Gezi ile 17 Aralık'la ülkede vesayet yoluyla iktidarı ele geçirmeye çalıştılar. Bir kez daha püskürtüldüler. Ama durmadılar. Güçlerini topladılar. 15 Temmuz'da finale çıktılar. 15 Temmuz'da da millet de meydana indi. Onlara dersini verdi. Şimdi hem FETÖ ile hem BTÖ ile amansız bir mücadelemiz var. Bu mücadelede maalesef gereken desteği göremiyoruz. İlk günlerde milli, birlik ve kardeşlik ruhuyla darbeye karşı bir araya geldik. Fakat sonra ne oldu ne bitti, ana muhalefet partisi lideri bu Yenikapı ruhundan ayrılmak için bin bir bahanenin peşine takıldı. Gün geçmiyor ki yeni bir mazeret, yeni bir bu birlik ruhundan ayrılmak için büyük bir gayret içerisinde. Bu Yenikapı ruhunu AK Parti olarak yaşatmak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Bu konuda o günkü duruşunu bugün de aynen devam ettiren MHP'ye teşekkür ediyorum. Millet, memleket menfaatini ön plana alan ve bu yönde sorumlu davranış gösteren Sayın Bahçeli'ye teşekkür ediyorum"

"'İSTEDİĞİMİZ GİBİ BİR ANAYASAYI GELİN OYLAYALIM DA YAPALIM' DEMİYORUZ"

Konuşmasında yeni Anayasa vurgusu yapan Başbakan Yıldırım, şu ifadeleri kullandı: "Anayasa değişikliği sadece bizim meselemiz değil. Bu AK Parti'nin işi değil. 14 yıldan beri bütün partiler darbe anayasası değişsin, Türk milletinin ihtiyacı olan anayasayı yapın. Bunun için bize seçimlerde oy veriyorlar. Hepimizin seçim vaatlerinde bu var. Şimdi artık millete verdiğimiz sözü yerine getirme zamanıdır. Anayasa değişikliğini bizim referanduma götürecek sayımız yok. 330 ve üstü olacak ki referanduma gitsin. Referandumda da millet kararını versin. Biz partilerden şunu istiyoruz. Bizim istediğimiz gibi bir anayasayı gelin oylayalım da yapalım demiyoruz. Bir Anayasa değişikliği teklifimiz var. Buyurun, siz de teklifinizi getirin. Vatandaşa gidelim. Vatandaş hangisini onaylarsa başımız gözümüz üstünde yeri var. Bundan daha demokratik bir teklif olabilir mi"

"CHP, ÇARŞI GİBİ HER ŞEYE KARŞI"

Anayasa değişikliği üzerinden CHP'yi eleştiren Yıldırım, "İşte şimdi sırası. Bütün partilerin katılımıyla bir anayasada uzlaşalım. Eğer bunu yapamıyorsak, öyle anlaşılıyor ki, CHP temelden karşı. Onlar aynen Çarşı gibi her şeye karşı. Biz ne söylersek tam tersini söylüyorlar. Bununla da siyaset yaptığını zannediyor. Kardeşim gelin, memleket meselelerinde bir araya gelelim. Siyaseti bir tarafa bırakalım. Siyaset yapacaksak seçim meydanlarında gideriz, anlatırız. Türkiye'de istikrar var AK Parti ile. CHP'de de istikrar var Kılıçdaroğlu ile" diye konuştu.

"MHP'NİN DE HASSASİYETİNİ DİKKATE ALARAK ÇALIŞMALARIMIZI TAMAMLADIK"

Anayasa değişikliğine yönelik çalışmaları tamamlanan teklifin, en kısa zamanda TBMM'ye getirileceğini söyleyen Yıldırım, "Anayasa değişikliğinde sona geldik. Biz hazırlıklarımızı yaptık. İnşallah Meclis'e de getireceğiz. MHP'nin bu konuyla ilgili Sayın Bahçeli'nin beyanatları ortadadır. Bunlar bizim hazırlıklarımızda zemin oluşturmuştur. En azından 330'a erişmek ve üstüne çıkmak için AK Parti yanında MHP'nin desteği de önem arz etmektedir. Bunu dikkate alarak ve MHP'nin de hassasiyetini dikkate alarak, bir hazırlık içerisinde çalışmalarımızı tamamladık. Bundan sonrası Meclis'in bileceği iştir. Meclis eğer önümüzü açarsa meydanlara, milletin önüne bu teklifi götürmeye imkan sağlarsa ki biz buna inanıyoruz. Çünkü vekiller, asillerin üstünde değildir. Asillere gidecek bir metni vekillerin durdurması siyasetin de milli iradenin de ruhuna uygun olmaz. Getireceğimiz bu teklifle ülkemizde Anayasa ve sistem konusundaki bu anlamsız tartışmalara da bir noktayı koymuş olacağız" ifadelerini kullandı.

"MÜCADELEMİZ BİR DAHA SİLAHLI KALKIŞMA OLMAYINCAYA KADAR DEVAM EDECEK"

Terörle mücadelede son günlerde önemli bir mesafe alındığını belirten Yıldırım, "Bütün şehirler temizlendi. Kırsal da adım adım temizleniyor. Şimdi o bölgede, Sur'da, Silopi'de, İdil'de, Şırnak'ta, Nusaybin'de, Yüksekova'da ve terörün yıkıp yaktığı bütün yerlerde yeni binalar yapıyoruz. 36 bin konut başladı. 1 yıl içerisinde bunların tamamı bitirilmiş olacak. Vatandaşlarımız eskisinden daha güzel evlerine geçip oturacaklar. Geçen yılın ağustos ayıyla bu yılın ağustos ayı arasında dağda teröre katılan gençlerin sayısı 10 kat düştü. Yöre halkı tercihini yapmıştır. Tercih; tek Türkiye'den, tek bayraktan yanadır. Terör örgütleri şunu bilmelidir. Mücadelemiz her bir vatandaşımız güvende oluncaya kadar devam edecek. Mücadelemiz silah doğrultmalar bitinceye kadar, bir daha silahlı bir kalkışma olmayıncaya kadar devam edecek" açıklamasında bulundu.

"'BÖLÜNMEYLE TEHDİT EDİYOR' DİYE ELE DOLADILAR"

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'ndaki konuşmasında dile getirdiği 'Asıl başkanlık gelmezse Türkiye'nin bölünme riski var' ifadesine farklı anlamlar yüklendiğini söyleyen Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu: "Diğer siyasi partiler diyor ki 'Başkanlık gelirse Türkiye bölünür'. Ben de dedim ki 'Aksine başkanlık olmazsa bölünme riski var'. Bunu ele doladılar. 'Efendim bölünmeyle tehdit ediyor'. Daha dün gibi 7 Haziran sonrası Türkiye'nin siyasi manzarasını ne çabuk unuttunuz? Hükümet kurulamıyor. Güçlü iktidar Türkiye için vazgeçilmezdir. Türkiye'nin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini ancak tek başına güçlü siyasi iktidarla sürdürebiliriz. Aksi halde Türkiye'yi bekleyen birçok iç ve dış tehditler mevcuttur. Bunun neresi bölünmeyle halkı tehdittir? Aksine başkanlık olursa birlik, beraberlik olur. Türkiye her türlü tehdide karşı daha güçlü olur. Dediğimiz budur. Bu meseleye farklı anlamlar yüklenmesini asla tasvip etmiyoruz"

"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜYLE BİR MESELEMİZ YOK"

Cumhuriyet Gazetesi yöneticilerine ve yazarlarına yönelik operasyona ilişkin Başbakan Yıldırım, şu açıklamalarda bulundu: "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı bir hukuki işlem var. Gazetenin vakfına yönelik bazı ithamlar var. Şimdi bu gazeteye gözaltılar yapıldı. Hemen koro halinde başladılar. Basın özgürlüğü elden gidiyor. Biz buna alışığız. Basın özgürlüğüne sonuna kadar sahip çıkacağız. Basın özgürlüğüyle bir meselemiz yok. Bizim Avrupalı dostlarımızla anlaşamadığımız konu bu. Terörle mücadelede attığımız adımlarda hemen önümüze basın özgürlüğünü getiriyorlar. Bugün de kalkmış AP'de birisi 'Bu gazeteyle ilgili gözaltılar bizim kırmızı çizgimizdir'. Kardeşim senin çizgine mizgine biz bakmayız. Kırmızı çizgiyi millet çizer bize millet. Senin çizginin ne hükmü var? Senin çizginin üstüne bir çizgi de biz çizeriz. Türkiye tehditlerle hizaya getirilecek bir ülke değildir. Siz bu kadar bu konularda hassas olacağına, terör örgütünün reklamlarını parlamentonuzda yaparken bunu düşünseydiniz. O zaman kırmızı çizginiz neredeydi? Ondan sonra da basın özgürlüğü diye mangalda kül bırakmıyorlar. Bırakın bu işleri. Çifte standartla bir yere varamazsınız. Dürüst olacaksınız"

"HUKUK DEVLETİNDE HERKESE DÜŞEN HUKUKUN KARARLARINI SAYGIYLA KARŞILAMAKTIR"

Başbakan Yıldırım, "Bırakalım yargı işini yapsın. Zaten bir şeyleri yoksa ortaya çıkar. Ondan sonra da düzelir. Ne zamandan beri yargıyı yönetmeye kalkıyorsun? Bırakın işini yapsın herkes. Hukuk devletinde herkese düşen hukukun verdiği kararları saygıyla karşılamaktır" dedi.

'İDAM' AÇIKLAMASI: DÜZENLEMENİN GERİYE DOĞRU İŞLEMEYECEĞİNİN BİLİNMESİNİ İSTERİZ

İdam tartışmalarına da değinen Başbakan Yıldırım, diğer siyasi partilerle mutabakat olması halinde sınırlandırılmış bir düzenleme yapılabileceğini açıklayarak, şöyle konuştu:

"Sayın Bahçeli, galiba bugün bir açıklama yapmış, bu yönde. İdam meselesi bir Anayasa meselesidir. Anayasada bir uzlaşma meselesidir. Diğer siyasi partilerle bu konuda bir mutabakat sağlanırsa milletin umumi arzusu olan, sınırlandırılmış bir düzenleme yapılabilir. Bu 15 Temmuz darbe girişiminde gündeme geldi. Millet bunun gibi alçak girişimlerin bir daha olmamasını istiyor. Vatandaşın bu feryadına kulak tıkayacak değiliz. Ancak bunu da tek başımıza yapamayacağımızın ve bu yapılan düzenlemenin de geriye doğru işlemeyeceğinin bilinmesini isteriz. Bu çerçevede Sayın Bahçeli'nin düşüncesini dikkate alacağız. Biz de anayasada gerekli teklifimizi bu doğrultuda yapacağız"

DHA