Fi tarihinde yazdığı şiirlerle ülkücülerin gönlünde yer tutmuş bir adam vardı. Şimdi yok.
O şiirlerini yazardı ülkücüler okudukça zevk alırlardı. Ülkücüler onu seviyorlardı.Zaten bu yüzdendir ki, ünlü oldu. Zaten bu yüzdendir ki, birileri onu adam sayar oldu. Zaten bu yüzdendir ki, ülkücülere sattığı kitaplardan para kazandı.
Anlayacağınız bu şahıs ülkücülerin gönlüne hitap eden şiirler yazdı ve karşılığında ün, şöhret, adamlık ve para aldı.
Ancak bu şahıs 30 yıldır, ekmeğini yediği ülkücülere yazdığı hakaret, sövgü içeren yazıları ile bugünün AKP yandaşı olan medyadan ekmek yiyor.
O şahsın ismi Vakit Gazetesi yazarı Abdurrahim Karakoç.
Yazarlık serüveni din, kitap ve ülkücülük sömürüsü ile geçen bu şahıs hâlâ kendisini ülkücülerden bazılarının dinleyeceğini ve ciddiye alacağını sanıyor.
Ama Abdurrahim Karakoç bilmiyorsun ki, sen ülkücüler için yıllar önce güzel şiirler yazmış ama artık var olmayan bir şairsin. Sen, ülkücülerin gönlünde de, zihninde de yoksun.
Sen artık olsan olsan AKP yandaşı bir medya tetikçisi olursun ve ancak yazılarında manevi değerlerimizi sömürerek ve ülkücülere hakaret ederek para kazanırsın. Görevin ve kullanma süren bittiğinde de seni atarlar bir kenara.
Bugünkü yazına bakıyorum. MHP'den ayrılıp AKP'ye geçen bir belediye başkanına övgüler dizmişsin. O belediye başkanının inançlı ve itikatlı bir ülkücü olduğunu ve bu hareketi yapmakta geç kaldığını söylemişsin.
Karakoç'a öncelikle şunu sormadan edemeyeceğim, AKP'ye geçtiği için inançlı ve itikatlı olan bu şahıs dışında, hâlâ MHP'de yer alan, davasına, fikrine sahip çıkan ülkücüler inançsız mıdır? Hâlâ MHP'de yer aldıkları için Allahsız mı oldular?
Yazıklar olsun sana, sen ki bilmez misin ülkücü hareketin Türk-İslam davası uğruna, îlâ-i kelimetullah uğruna nice şehitler verdiğini? Sen ki bilmez misin, ülkücülerin Türk milleti için canını hiç düşünmeden verdiğini ve verebileceğini?
Ama yok bilmezsin tabi. Çünkü senin yüreğin kararmış, aklın kararmış, beyninin içi "ampul" ile dolmuş.
Ama ben anladım senin durumunu; sen de, Erdoğan'a "peygamber" diyen, "padişah" diyen ve hatta "Tayyip'i üzmek Allah'ı üzmektir" diyerek haşa Allah'la bir tutan AKP'lilerden olmuşsun.
O sebeple MHP'den ayrılıp AKP'ye geçene inançlı-itikatlı diyorsun.
Ve sanırım, bizim için kötü ve yanlış olan, iftira, yalan, dedikodu, devletin malını soymak, sizin zihniyetinizde serbest gibi görünüyor.
Zaten öyle olmasaydı, yazılarınızda yıllarca ekmeğini yediğiniz ülkücülere hakaret edip, iftira atmazdınız.
Zaten öyle olmasaydı, devlete kurşun sıkan teröristleri halaylarla karşılamazdınız, müslümanları katleden ABD askerleri için Başbakanınız dua etmezdi, en çok kilise sizin zamanınızda açılmazdı, Başbakanınız gidip papaz cübbesi giymezdi..
Zaten öyle olmasaydı, devletin malını soyanları cezalandırmak için dokunulmazlıkları kaldırırdınız, milletin ağzı açlıktan kokarken Başbakan'ın çocuklarının gemicikleri olmazdı, Cumhurbaşkanı'nın 15-16 yaşındaki çocuğu büyük bir iş adamı olmazdı, mısırdan, yumurtadan milyarlarca dolarlar çıkmazdı..
Ama öyle işte...
Biz bunların hepsini iyi anladık ve biliyoruz ama sende şunu iyi anla. Bizim için senin adın bundan böyle Abdurrahim Karakoç değildir.
Bizim için senin adın bundan böyle Abdurrahim Akkoç'tur.
Sana yakışanı budur.