Yerel Seçimler ve Ülkücülük

On bir yılı aşkın bir zamandan bu yana ülkemizi idare eden siyasi iktidarın had bilmez, hukuk tanımaz davranışlarının oylanacağı bir güne yaklaşırken, Ülkücü Milliyetçi siyasette mevzi almış gönüldaşlarımıza ve dostlarımıza büyük vazifeler düşmektedir.

Dostlarımızın, inandıkları ve uğruna her türlü fedakârlıkları yaptıkları kutsal davamızın gönüllere nakış nakış işlenmesindeki emek ve gayretleri her zaman baş tacıdır ve emekler zayi olmamıştır.

Geçmişinde dünyayı kasıp kavuran kızıl tehlike olan kominiz mi; daha kızıl olan kanıyla durduran yiğit ülkü erleri.

Milletimiz ve ülkemiz üzerinde oynanan hiçbir yanlışa kader diye boyun eğmedik.

İmanımızın ve aklımızın beslediği teşkilatlarımızı hiçbir zaman yarı yolda bırakmadık.

Ülküdaşlığımıza ve kardeşliğimize laf söylemedik, söyletmedik.

Fitne ve dedikoduyla, yalan ve düzenbazlıkla siyasette uğradığımız ihanetlerle bazen yolumuz uzasa da hedefe yürümeye onurla ve gururla devam ediyoruz.

Ecdadımızın, atalarımızın bizlere kadar taşıdığı millet ve devlet olgusu, bu gün en sinsi düşmanları aratmayacak sinsilikle tehlike altına girmiştir.

Bu gün; sadece şahıslarımıza ve hareketimize değil, milletimize, devletimize karşı verilen kavga savaş halini almıştır.

Bu gün; evlatlarımızın geleceğine olan endişemiz düne göre daha da artmıştır.

Ülküdaşlarım;

Bizleri yok sayma gafletine düşenler, şımarmış ve hadsizleşmişlerdir.

Artık gün had bildirme günüdür.

Siyasi tecrübemizin ve aklımızın devreye sokulma günü geldi ve geçmektedir.

İnsanlık tarihinin en kirli ideolojisini bu coğrafyaya gömen yiğit ülkü erleri, Türk siyasi tarihinin en kirli iktidarını sandığa gömme vazifesini de tarih bizlere vermiştir.

Bu kutlu görevimizi hesapsız bir şekilde yerine getirirken tarihe olan borcumuzu da ödeme huzuruyla yarınlara el sallamaya devam edeceğiz.

Ve; vur Bozkurt’um vur Tilkiye vur ki kurtulsun Türkiye demekten usanmayacağız…