03 Mayıs 1944 Çarşamba Nihal Atsız ile Sabahattin Ali arasındaki “neşir vasıtasıyla hakaret ve sövme” dâvasının 2. duruşması yapıldığı; duruşmayı izlemek üzere Ankara Adliye Sarayı’nın içini ve çevresini dolduran büyük gençlik ve halk kitlesinin başlatıp sürdürdüğü yürüyüş ve gösterinin günüdür.

Cumhuriyet döneminde o güne kadar yapılan en büyük sivil eylemde, binlerce Türkçü ile birlikte o güne kadar fikir sahasında faaliyet gösteren Türkçülük artık meydanlara inmiştir. Bu meydana iniş de Cumhurbaşkanı İnönü’nün tek parti yönetiminde olmuştur.

9 Mayıs 1944’te karara bağlanan hakaret davasında Atsız’a verilen 6 ay hapis cezası 4 aya indirilip, ertelenecek; ancak alınan kararın aksine, Atsız mahkeme çıkışında tutuklanacaktır.

Tutuklamanın sebeplerine dair ipuçlarına Cumhurbaşkanı İnönü’nün 19 Mayıs 1944 konuşmasında rastlanabilir.

“Turancılık fikri yine son zamanların zararlı ve hastalıklı gösterisidir... Vatandaşlarım! Emin olabilirsiniz ki vatanımızı bu yeni fesatçılara karşı da kudretle müdafaa edeceğiz.”

İnönü’nün bu hücumundan sonra başlayan cadı avında Orhun dergisi okuru olan, Atsız’la mektuplaşan herkes potansiyel suçlu olarak görülmüş; kısa zamanda

Nihal Atsız ile Sabahattin Ali arasındaki hakaret davası “Irkçılar-Turancılar” davasına dönüşmüştür.

Irkçı-Turancılar Davası’nın başlangıcında Savcı Kazım Alöç sıkıyönetim mahkemesinin son tahkikat kararına “vatana ihanetleri sabit olanlar...” diye başlasa da 31 Mart 1947’deki son duruşmada, büyük Türk Milleti adına “bütün sanıkların beraatine” karar verildi.

3 Mayıs,Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün “milli” olmayan şefliğine,

CHP’nin bozulan milliyetçilik anlayışına bir tepkidir…

3 Mayıs, devlete sahip çıkmak uğruna devlet tarafından zindanlara atılmaktır.

İlk yıldönümü 1945’de Tophane Askeri Hapishanesi’nde vatana ihanetle suçlanan Irkçılar-Turancılar Davası sanıkları tarafından örtüsüz bir masa etrafında kutlanmıştı…

Türkçüler O günden sonra divanda, dergahta, bargahta, mecliste ve meydanda; çekilen acıları, karşılaşılan haksızlıkları ve uğranılan zulümleri kutlamaya devam ettiler.

Tüm Türkçülerin bayramı, Milliyetçiler Günü kutlu olsun...

Başta Atsız ve Başbuğ, 1944’ü yaşayanların ruhları şad olsun!