Muhalefet PKK ile görüşülüyor dediğinde, milletin ne şerefsizliği kaldı ne haysiyeti. Şimdi internette yer alan ses kayıtlarının doğru olup olmadığı, PKK ile görüşülüp görüşülmediği yetkililerce incelenecek...

Belki de Hükümet olayı çözmeye çalışacak. Bunun için öncelikle Hükümet iddiaların doğru olup olmadığı konusunda olayın taraflarından bilgi almaya çalışacak.

Hadisenin iki tarafı var. Taraflardan birisi olaydaki PKK'lılar. Bunlardan bilgi alınabilir mi bilmiyorum? Belki Hükümet Adalet Bakanlığı kanalıyla Norveç'ten bilgi isteyerek olayın aydınlatılmasına yardımcı olabilir. Olayın ikinci tarafı ise görüşmeyi yapan kamu görevlileri. Devlet Memuru bu kadar riskli işi üstlenmez. Peki, kimden talimat alır devlet memuru? Hükümetten. Hadise böyle cereyan etti ise, Hükümetin olayların aydınlatılması için kamuoyuna yardımcı olması gerekir.

Olayın bir tarafı daha ortaya çıktı. Kim? Arabulucu. Onun kimliği ise bilinmiyor. Arabulucu da olayın kamuoyunca anlaşılmasına katkıda bulunabilir. Böylece kamuoyu ve birçok yazar fikir egzersizi yapmaktan veya bildiği halde yapıyormuş gibi görünmekten kurtulmuş olacak. Hükümetin deyimiyle muhalefet olaya mal bulmuş mağribi gibi sarılmayacak. Ses kasetinin yayınlanması da gayri ahlaki. En azından Hükümet böyle düşünüyor.

Eğer söylenenler doğruysa Hükümetin Habur'da meydana gelen olaylar nedeniyle PKK'ya kırgın olduğu da anlaşılıyor. Ancak, her şeye rağmen Sayın Başbakanın görüşmelerini devamı konusunda da samimi olduğu anlaşılıyor. Bu bile Hükümetin niyetinin görüşmeleri devam ettirmek olduğunu gösteriyor. Ama görüşmelerin kime faydası olacak pek net değil. PKK'ya mı yoksa, AKP'ye mi? Başbakanın bir zorluğu var. Başbakanın muhalefete ve kabinedeki bazı bakanlara rağmen icraat yapması. Konuşmalardan bunun zımnen böyle olduğu ortaya çıkıyor. Dün yapılan açıklamalardan Sayın Bakanlardan birinin haberi olmadığı anlaşıldı. Diğer Bakan ise İspanya ve İngiltere'de de böyle olduğunu söyledi. Her Bakan ayrı bir şey mi söyleyecek bilinmez ? Ancak, sonuçta bir "curve" uygulaması yapılabilir. Bir ortalama tutturulabilir.

Bir diğer husus, bu görüşmenin bir risk taşıdığının Hükümetin beyanlarından anlaşılması. Risk taşıdığı doğruda kimin için. Hükümet kendi adına kimin için risk olduğunu beyan etmeli. PKK ile görüşmenin Hükümetin görevi olup olmadığını bilemiyoruz. Yapılan görüşmenin ulvi bir görev olup olmadığı tartışılmaya başlandı. Yapılan bu görüşme ulvi olsa idi, Hükümet PKK ile kendi görüşürdü. Demek ki Hükümetin ulvi görevleri arasında PKK ile görüşme yok. Görüşmenin yapılması için bürokratlara talimat vermek ulvi görev mi acaba?

Biraz önce savcılığın bu olayla ilgili soruşturma başlattığı haberi medyada yer aldı. Olayın tarafları Hükümet dahil olayın açığa çıkarılması için yargıya yardımcı olmalı.

Hükümetin beyanlarından Hükümetin ruhen ülke dışında olduğu anlaşılıyor. Hükümetin ruhu biraz da Doğu ve Güneydoğu, Anadolu bölgeleri ile Kandil'de dolaşsa iyi olacak.