Ben Sizin Nerenizi Düzelteyim

"Adamın biri Muaviye'nin kızlarını necefte katletmişler diye anlatınca. Meseleyi bilen bir kişi; be adam ben senin nereni düzelteyim, Muaviye değil Ali. Kızları değil oğulları, necef değil Kerbela der."

Şimdi biz bu iktidarın neresini düzeltelim;

Demokrasi dediniz, istibdat deldi.

Sevgi dediniz, tekme tokat geldi.

Emek dediniz, ölüm geldi.

Adalet dediniz, zulüm geldi.

Dış politikada sıfır sorun dediniz, sorunlar çözülemez oldu.

İslam kardeşliği dediniz, bölgemizde akan Müslüman kanı Dicle'nin sularına denk oldu.

Kalkınma dediniz, yandaşlarınızdan başka kalkınan yok.

Birlik dediniz, bölünmemize ramak kaldı.

Millet dediniz, içinde Türk yok.

Bayrak dediniz, yerlerde sürünmesine engel olamadınız.

Devri iktidarınızda tarifler değişti...

İnsanlık tarihinin en cengâverlerinin ocağı olan Türk ordusu denince akıllara çuval gelmekte.

Canlı yayınlarla iftar sofralarına oturduğunuz vatandaş yerini, ayakkabı kutusu sahibi bürokratlara terk etti.

On iki yılda ne dediyseniz tersi oldu.

Suriye'ye götürmek istediğiniz demokrasi, Irakta kan ve katliam olarak karşımıza çıktı.

Hiçbir dediğiniz olmadı

Zenginlik dediniz, ülkemiz ve milletimiz borç batağında.

Gelecek nesiller dediniz, milli eğitim politikamız iflasta.

İtibar dediniz, bırakın ciddi devletleri, terör örgütleri dahi artık sözümüze değer vermiyor, kale almıyor.

Siz hala bilmediğiniz işlerde ısrar etmeye devam edin.

Ben sizin nerenizi düzelteyim...