Esenyurt’ta yaşayan 35 yaşındaki aşı karşıtı mühendis Uğur Çalışkan’ın yoğun bakımdaki görüntüsünü Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medya hesabından paylaşmıştı. 1 haftalık bebeğine doyamadan yoğun bakıma alınan Çalışkan taburcu edilirken, “Şu an gelseler beş tane aşı olurum. 21 gün dört duvar arasında sizi hayatta tutmaya çalışan o hemşireler, insanların bağırışları, ateşin düştüğü yeri yaktığı gibi oradaki insanlar bilir. Yoğun bakımda geçireceğim 1 saat için diyorum ki koluma 10 tane iğne vurulsaydım. 10 günlük kızımı göremedim” dedi.
Esenyurt’ta yaşayan evli ve 2 çocuk babası 35 yaşındaki mühendis Uğur Çalışkan korona virüs pandemisi başladığından bu yana aşı karşıtı görüşlere sahipti. Kendisi ve ailesi aşı olmadığı gibi Çalışkan, çevresindeki herkese de aşı olunmaması gerektiğini söyleyerek fikirlerini etkiliyordu. Geçtiğimiz süreçte korona virüse yakalanan Çalışkan, önce yakınlarına bulaştırdı ardından yeni doğan bir haftalık çocuğuna doyamadan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesine yatmak zorunda kaldı. Kendisiyle birlikte hastalığa yakalanan aşılı kişilerin süreci evde geçirdiğini öğrenen Çalışkan, yoğun bakımda yaklaşık 21 gün geçirince aşı olmadığı için büyük pişmanlık yaşadı.

HASTALIĞI ATLATTI ANCAK HALEN OKSİJEN DESTEĞİ ALIYOR
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da aşı karşıtı Çalışkan’ın yoğun bakım sürecinde yaşadığı aşı pişmanlığını anlattığı videoyu sosyal medya hesabından paylaştı. Hastalığa karşı aşının önemini korona virüse yakalanınca anladığını anlatan Çalışkan, zorlu geçen yoğun bakım sürecinin ardından tedavisine evde devam edilmek üzere taburcu edildi. Halen yürümekte zorluk çeken, nefes sıkıntısı nedeniyle evde oksijen cihazları kullanan Çalışkan, eşiyle birlikte aşı karşıtlarına seslendi. Korona virüsü yenen çift, aşının önemine dikkat çekti.

“YOĞUN BAKIMDAKİ 1 SAAT YERİNE 10 TANE İĞNE VURULSAYDIM”
Genç olması nedeniyle hastalığın kendisine zarar vermeyeceğini düşündüğünü ancak çok yanıldığını yoğun bakımda anladığını söyleyen Uğur Çalışkan, “Hiçbir zaman benim başıma gelmez diye düşündüğüm şeyler geldi yoğun bakımda başıma. Kendime çok güveniyordum, aşı olmak istemiyordum. Sigara ve alkol kullanmama rağmen insanları da yanlış yönlendirdiğimi düşünüyorum. Pişman oldum, 21 gün dört duvar arasında her tarafınızda serumlar, kan almalar, sizi hayatta tutmaya çalışan o hemşireler, insanların bağırışları, ateşin düştüğü yeri yaktığı gibi oradaki insanlar bilir. Yoğun bakımda geçireceğim 1 saat için diyorum ki koluma 10 tane iğne vurulsaydım. Benle beraber altı kişi aynı gün yataklık oldu, onlar en az iki doz aşılarını vurulmuşlardı bir tek vurulmayan bendim onlar evde geçirdi. Ben yoğun bakıma düştüm. İnsanları illa oraya getirip açıp, alın bakın bu insanlar burada can çekişiyor demesi mi lazım Sağlık Bakanlığı’nın, 10 günlük kızımı göremedim” dedi.

“ŞU AN GELSELER BEŞ TANE AŞI OLURUM"
Yaşadıklarından sonra herkesi aşı olmaya çağıran Çalışkan, "Aşınızı olun, gerçekten olun, hala şu an yürüyemiyorum. Ben 90 kilo girdim beni 70 kilo aileme teslim ettiler. Bunlar yalan değil, insanların bakış açısını değiştirmesi, bu işin ne kadar ciddi olduğunu insanların anlaması lazım. Şu an gelseler beş tane aşı olurum. Servise çıktığımda eşim aradı, Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’nın beni sayfasında paylaştığını söyledi. Girdim, baktım benden önce davrandığı için teşekkür ediyorum. Çünkü ben aşı karşıtıydım buradan çıkar çıkmaz hemen herkese pişmanlığımı, vicdan azabımı söyleyeceğim diyordum. Servisten çıktığım zaman yürüyebileceğimi düşündüm, yürüyemedim ayağa kalktığımda düştüm. Düştükten sonra yürümemin 1-2 veya 3 ay süreceğini, hızlı hareket etmememi söylediler. 10 metre gidiyorum, tıkanıyorum. Hemen geliyorum yavaş yavaş solunum cihazına bağlıyorum kendimi. Artık bunları ne kadar kullanacağımı da bilmiyorum. Çünkü yürüyemiyorum hala yoğun bakımdan kurtulmak, servisten çıkmak bir şey değiştirmedi sanki” dedi.

"DOĞUM YAPTIĞIM ZAMAN YANIMA BİLE GELEMEDİ"
Eşi kadar ağır olmasa da kendisinde zor bir hastalık süreci getirdiğini ifade eden Müjgan Çalışkan, “Çok zordu benim için benim babam ile eşim de yakalandı. Yeni doğum yapmış toparlanma sürecindeydim. Hastane sürecinde her gün eşimden haber bekliyordum, çok zordu. Her gün bir iyi habere muhtaçtık. İlk başta kötü ihtimali düşündüm bu beni yıktı zaten, iki çocukla tek başıma kalacağım düşüncesi hep kafamda yer etti. Aşı olmak istiyordum bir yandan hamileliğim vardı, korkuyordum. Etrafımda da çoğu insan aşısız, aşı olma hamilesin çocuğa belki bir etki eder, nasıl olacağı belli değil gibi düşünceler çok vardı kafamda. Bütün düşüncelerim değişti artık şu an pozitif düşünüyorum. İnsanları yönlendirmeye çalışıyorum, herkes aşı olsun. Havuzdan geldikten 2 gün sonra çok yüksek ateşi oldu. Doğum yaptığım zaman yanıma bile gelemedi, yürüyebilecek durumda değildi.
(Hasibe Karadağ - Emre Baba /İHA)

Kaynak: iha