Türkiye'den ne zaman özür dileyeceksiniz?
Vay ki vay,
Tükürdüğünü yalamayı bugün “dik duruş” diye diye,
Millete pazarlamaya çalışanlar,
“Erdoğan’ın zaferi.”
“Türkiye ile İsrail arasında barış sürecine girildi.”
“Gazze’de çifte bayram” sloganlarıyla köpürtüyorlür.
*
Ama biliyoruz ki,
Bugün İsrail’le imzalanan anlaşmayı,
Bizlere “zafer” diye satanlar,
Aslında o gün,
Yani 27 Mayıs 2010’da,
Mavi Marmara’ya binemeyen,
Ödlekler ve korkaklardı.
*
Sonra ki günlerde “Davos fatihi” ilan edilen Erdoğan için,
Tüm manşetler “İsrail’e one munit tokadı” diye çıkmıştı,
Tabi bu sloganın epey de ekmeğini yediler,
Fakat canım memleketim klasik bir AKP gerçeğiyle,
Aradan geçen zaman zarfında,
“One munit’den, yan munit’e” geldi.
Gerçekten de “nereden nereye” değil mi?
*
Tamam, İsrail ve Rusya ile yakınlaşmak,
Her açıdan Türkiye’nin menfaatinedir.
Ama kardeşim,
Sürekli istikamet değiştiren bir dış politika da,
Türkiye’yi itibarsız ve sözüne güvenilmez ülke konumuna düşürmez mi?
*
Ne diyordu Sayın Cumhurbaşkanı;
“Ben bu görevde olduğum sürece İsrail asla dostumuz olamaz.”
O gün biraz fazlamı uçmuşuz ne?
Çünkü bugün geldiğimiz noktaya bakınca,
Dün “İsrail dölü” diye bağıranlar,
Bugün “İsrail gülü” diye bağırmaya başladılar.
*
Kimse kızmasın ama…
Bunun adı düpedüz “fırdöndü siyaseti”.
Başka bir deyişle,
Mavi Marmara’da ölen Müslümanların,
Kanları üzerinden yürütülen,
“Popülist siyasetin iflası” demektir.
*
Yalan mı?
Hatırlayın,
Ne diyordu muktedirler;
Tarih; 19 Kasım, 2012.
Yer; 8. Avrasya İslam Şûrası,
Söz; "İsrail bir terör devletidir. Bunlar adam öldürmeyi iyi bilir.”
*
Tarih; 24 Temmuz 2014,
Yer; CNN International.
Söz; “İsrail, devlet terörü uyguluyor, çocukları öldürüyor.”
*
Tarih; 7 Kasım 2014.
Yer; TBMM AKP Grup Toplantısı,
Söz; “İsrail’in yaptıkları caniliktir, katilliktir.”
*
Tarih; 24 Kasım 2010.
Yer; Lübnan-Kuvaşra’da ki konuşma.
Söz; “Biz gerektiğinde katile katil diyecek, katilden bütün yaptıklarının hesabını da Allah’ın izniyle soracağız.”
*
Tarih; 7 Kasım, 2014.
Yer; Ankara.
Söz; “Mescid-i Aksa ’ya postalla girmek barbarlıktır.”
*
Ve bugün:
“Katil, barbar, terörist, cani” İsrail’den,
“Dostumuz” İsrail…
“Muhtaç olduğumuz” İsrail’e.
Ne diyebilirim ki,
Düne kadar tehdit ve hakarete boğduğumuz ülkelerden,
Bu gün özür üstüne özür diliyoruz.
*
Ermenistan’dan özür,
İsrail’den özür,
Rusya’dan özür,
Bu kadar özürden sonra,
Stratejik derinlikte boğulan “kâğıttan kaplanlar”,
Acaba, her gün teröre onlarca kurban veren…
Türkiye’den ne zaman özür dileyecekler?
Tabi merakım şu,
Şimdi muktedirler bu gazla,
Suriye’de Esed, Mısır’da da Sisi’yle “barış” sürecine girerler mi?
