Türkiye Kazanacak

Günümüzde medya araçlarının kullanımının yaygınlaşması ve ulaşılan kitle sayısının artması artık tanınmayan bir insanın olamayacağını gözler önüne sermektedir. Anadolu’nun ücra köşesindeki bir vatandaşımız bile bir videosuyla anında sosyal medyada tanınmaya başlmakta ve geleneksel medyada da akşamına yer almaktadır. Bu bakımdan “tanınmıyor” söylemi artık 2000’li yılların gerisinde bir kalan bir tabir olmuştur.

İsminin açıklandığı ilk günden itibaren “tanınmayan bir aday” söylemi ile gündemi dolduran Cumhurbaşkanı adayı Sayın Eklemeddin İhsanoğlu, o günün akşamına kadar tanınmış ve gündemde ilk sırada yer almıştır. Doğumundan günümüze kadar olan yaşantısı ve kariyeri ekranlarda konuşulmaya başlanmış ve tanınmayan bir aday olarak nitelenen Sayın İhsanoğlu bir anda Türkiye’nin tanıdığı biri oluvermiştir. Dolu dolu bir geçmişinin ve başarılarla dolu bir hayatının olması tanınmayan nitelendirmesinden ziyade medyatik olmadığını göstermiştir. Halbuki tanınmayan bir aday olarak nitelenen Sayın İhsanoğlu, ismi açıklandığı andan itibaren AKP iktidarı tarafından ne kadar iyi tanındığı görülmüş ve deyim yerindeyse elleri ayaklarına dolanmıştır.

Bu andan itibaren AKP iktidarı, yandaş medyası ve toplum mühendisleri “nasıl etsekte İhsanoğlunu gözden düşürsek” çabasının içine girmişlerdir. İlk olarak CHP ve MHP’nin adayı olarak ön plana çıkarmaya başlamışlar ve bu kara propaganda İhsanoğlu’na diğer siyasi partilerinde açık destek vermesiyle tutmamıştır. Daha sonra kolları sıvayan aynı cenah bu seferde “İhsanoğlu’nun arkasında kimler var?” sorusu ile başlayıp,  “arkasında başka güçler var” şeklinde bir cavap cümlesi ile biten kara propaganda sahnesinin ikinci perdesinde algıları yönetmeye başlamışlardır. Halbuki İhsanoğlunun arkasında sadece ve sadece Türk milletinin olduğunu göremeyecek kadar kör olan bu zihniyet yine çuvallaşmış, arkasındaki güçleri açıklamakta zorlanmış ve bir kılıf bulamamışlardır. Ama ne hikmetse bu soru üzerinde kafa yoranlar kendi arkalarındaki karanlık maziyi es geçmişlerdir.

Hesapları her geçen gün tersine dönen İhsanoğlu karşıtları, bel altı vurmaktan geri kalmayarak Sayın İhsanoğlunun ismi üzerinden ti’ye alan açıklamalar yapmaya başlamışlar ve “ingilizce aksanıyla Türkçe konuşuyor” diyerek İhsanoğlu’nu halkın gözünde küçük düşürme çalışmaları ile küçüldükçe küçülmüşlerdir.

Tutmadı mı?

Tutmadı.

“Biz en iyisimi herzamanki taktik ile devam edelim” deyip insanları seçimler başlamadan kutuplaştırarak, halkı mecburi taraf haline getirip kaos ve kin ortamı oluşturmak için AKP’ye yakın anket araştırma şiketleri de hummalı bir çalışma içerisine girmişlerdir. Bu “şirketler” Erdoğan daha adaylığını açıklamadan Köşk yarışında Erdoğan ve İhsanoğlu üzerinden sözde anketler hazırlayıp Erdoğan’ın açık ara önde olduğu algısını yaratmaya çalışmışlardır. Bu yandaşlık Erdoğan adaylığını açıklamadan önce medyaya servis edilmiş ve “Erdoğansız olmaz” mesajı halka dayatılmaya çalışılmıştır. Üstelik Sayın İhsanoğlu’nun adaylığının açıklanması sonrası paniğe düşen Erdoğan “AKP’nin Cumhurbaşkanı adayı için ters köşe yapabiliriz” sözleri ile planlarının tutmadığını açık etmiş, bu durum  AKP’nin Cumhurbaşkanı adayını beklenen süreden sonra açıklamaya sevk etmiş ve evdeki hesap çarşıya uymayarak bu stratejininde trajediyle bittiğini göstermiştir.

Bu da mı tutmadı?

Tutmadı.

Peki sırada ne kaldı?

Görünen o ki Erdoğan Türk milletinin İhsanoğlu’na verdiği desteği hazmedemeyecek ve yapacağı mitinglerde kara propagandaya başvurmaktan vazgeçmeyecektir. Çatı adaya destek veren siyasi partilerin hatta sivil toplum kuruluşlarının bayraklarını kendi mitinglerinde açtırmaktan geri kalmayacak ve siyasi partilerin liderlerine yüklenerek parti tabanlarının kendisine destek verdiği algısını oluşturmaya çalışacaktır. Bu söylemimiz kimilerine “sadece bir iddia” olarak görünebilir ama geçmişte Erdoğanın yaptığı mitinglerde üç hilal bayrağını açtırdığını hatrımıza getirecek olursak yine aynı kurnazlığa ve kara propagandaya köşk seçimleri içinde de başvuracağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunun için milletimiz uyanık olmalı ve Erdoğan’ın ülke menfaatlerini bir kenara itip kendi “ben” ini tatmin etmek için başvuracağı kurnazlıklara düşmemelidir.

Adaylığının açıklandığı günden itibaren İhsanoğlu’nun bir çok yönünden bahsedildi ama öne çıkanları bir kez daha vurgulamakta yarar olacağı kanaatindeyim.

Mesela adliyeye vekalet verip başka birisini gönderip sabıka kaydını aldırmak yerine kendisinin gitmesi onun ne kadar egosuz biri olduğunu göstermektedir.

Yeğeninin mezuniyet töreninde halkın içinde yer alıp mezuniyet törenini izlemesi halk ile içli dışlı bir yönünün, halkın arasında rahatlıkla dolaşabilecek bir geçmişinin olduğunu göstermektedir.

Hiç bir siyasi partiyi ayırt etmeksizin (HDP ve BDP’de dahil) ziyaretlerde bulunması uzlaşmacı bir yönünün ve her siyasi görüşe eşit mesafede duran, demokrasiyi içine sindirmiş bir yönünün olduğunu göstermektedir.

Sayın İhsanoğlu’nun bu güne kadar Arap ülkeleri ve Ortadoğudaki çalışmaları ile ön plana çıkmasına rağmen Türk dünyasına da aynı ölçüde duyarlı bir anlayışının olduğu da gözardı edilmemelidir. Çünkü; Türkiye de dâhil olmak üzere diğer Türk Cumhuriyetleri’nin soykırım olarak tanımadığı hocalı soykırımını, BM teşkilatından sonra dünyada ikinci büyük teşkilat olan İslam İşbirliği Teşkilatı, Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Genel Sekreterliği döneminde soykırım olarak tanımıştır. İslam İşbirliği Teşkilatında Genel Sekreterlik görevini üstlenen bir insanın atmış olduğu bu adım biz Türk Milliyetçilerini Doğu Türkistan, Türkmeneli, Balkanlar, Kırım ve Türklerin zulüm altında yaşadığı diğer bölgeler konusunda da ümitlendirmektedir.

Türkiye, yaptıkları boyunu aşan ‘uzun adam’dan çok çekti. Bu durum Cumhurbaşkanlığı seçiminde son bulmalı, kirli ve çirkef bir yönetim tarzına nokta koyulmalıdır. Çünkü Türkiye’nin huzura, barışa ve birlikteliğe herzamankinden daha fazla ihtiyacı vardır.

Sayın İhsanoğlu ile yarışacak adaylar henüz netleşmemiş olsa bile, sizce Cumhurbaşkanlığı seçimini şimdiden kimin kazanacağı aşikar değil mi?

Bende sizinle aynı fikirdeyim.

Elbette Türkiye kazanacak.

Kadir YILDIZ

***

Sizde bu bölümde yazmak isterseniz sitemizin ilkelerine ters düşmeyen yazılarınızı [email protected] mail adresine gönderin sizin adınızla yayınlayalım.

Not: Yazılarınızda isminizi ve kullanılacak mail adresinizi yazmayı unutmayınız.