Milli takım ile ilgili de konuşan Yılmaz Vural, "Türk Milli takımı enderde olsa yaşadığı başarıları hep Türk hocalarla yaşamıştır. Dünya futbolunda herkes kendi ülkesinden isimlerle çalışıyor. Onun dışında yakalanan başarılara bakacak olursak Otto Rehhagel'in Yunanistan ile yakaladığı başarı dışında pek örneği yoktur" ifadelerini kullandı.

Beşiktaş'ın Lig yarışında geri de kalmasına rağmen şampiyonluğun önemli adaylarından biri olduğunu belirten Yılmaz Vural, "Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi'nde konumu hepimizi memnun ediyor. Fakat aynı başarıyı ligde gösteremiyor çünkü dikkat çekici bir durum var. Kadro yapısına rağmen aynı oyuncularla devam ediliyor. Oynadığı maçlarda Beşiktaş'ı biraz yorgun, biraz bitkin eski çabukluğunu, eski patlayıcılığını gücünü kullandığını göremiyoruz. Hocanın demek ki. Elindeki imkanlar bunu gerektiriyor  galiba. Fakat lig maçlarında görüldüğü üzere sık puan kaybetmeye başladı. Yine her şeye rağmen bana göre önemli adaylarından bir tanesi. Geride kalmasına rağmen. Beşiktaş'ta bir istikrar var. Takım anlayışı, kadro yapısı daha oturmuş. Beşiktaş'ın ligde gidişini Şampiyonlar Ligi'ndeki ağır tempoya bağlamak lazım" dedi.

"BAŞAKŞEHİR'DE KARIŞIKLIKTA ARADAN ÇIKABİLİR"

Türk takımlarının 2 kulvarda birden giderken sıkıntı çektiğini ifade eden Vural, "Bizim takımlarımız Avrupa kupalarının yanında ligi götürürken sıkıntıya giriyor. Bakıyorsun oynadığı lig maçlarında yorgun. Beklenen performansını gösteremez. Demek ki bütün ikna olmuşluğunu Avrupa maçlarında kullanıp, oynayacağı lig maçlarında sıkıntıya giriyorlar.  Pratikler bunu gösterdi. Araya Kayseri gibi bir takım girdi. Her geçen gün üstüne koya koya gelen bir Kayseri var. İzliyorum ben dirençleri artmış, daha iştahlı oynuyorlar. Kendilerine güvenleri gelmiş. Şu anda siz Süper Lig'de 20 puanın aşağısında bitirirseniz, düşecek takımlar arasında önemli adaylar haline gelirsiniz. Kayseri o açıdan bu barajı aşmış durumda. Dolayısıyla ilk devrenin sonuna kadar alacağı puanlarla 2'nci devreyi çok rahat bitirecek konuma gelebilir. Onlara şampiyonluk adayı diyemiyoruz maalesef. Bana göre Beşiktaş'tan sonra Başakşehir'de karışıklıkta aradan çıkabilir. Çünkü, iyi bir kadro yapıları var. Dışarıda bekleyen oyuncularda takıma önemli katkılar sağlıyorlar" ifadelerini kullandı. 

"AZİZ YILDIRIM ANTRENÖRLERE SAHİP ÇIKAR"

Galatasaray Teknik Direktörü Igor Tudor ve Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman ile ilgili de konuşan tecrübeli antrenör, "Aziz Bey'in ve Dursun Bey'in söylemleri bir hoca gönderecek doğrultuda değil. Özellikle Aziz Yıldırım bu konuda antrenörlere sahip çıkıyor. Aragones'e çıktı mesela. Sezon ortasında hoca değiştirmeyi hiç düşünmedi.  O açıdan Aykut'un da camiada gördüğü bir kabul var. Her şeye rağmen kritik ediliyor ama tribünde Fenerbahçelilerle maç izlerken kimse memnun değildi. İnsanlar takımlarından mutlu olmak istiyorlar. İşte atak yapsın, kenardan gelsin, topa vursun ve rakibi kendi yarı sahasına geçirmesin anlayışında bir futbol bekliyor. Kolay değil tabii ki. Elinizdeki potansiyel bunu oynamaya müsait değilse, otomatikman seyredenle, oynayan arasında bir problem çıkıyor. Böyle bir sorun yaşasa da puan ve performans anlamında kötü değil" diye konuştu. 

"SÜPER LİG'DE .ÇALIŞMAK İSTİYORUM"

Şu anda üniversitelerde gerçekleştirilen söyleşilere katıldığını belirten Vural, "Sağ olsun TFF 1'inci Lig takımlarının 10-12'sinden başkanlar nezninde teklif aldım. Onlardan rica ettim. Bütün takımlara saygımız var. Takımın büyüğü, küçüğü olmaz. Ben bu ligde 4 takımın yükselmesine sebep olmuşum, bir tanesini finale kadar getirdim penaltılarla olmadı. Bir tanesiyle tam final oynayacakken 2 gün kala görevden ayrıldım. Yani bu başarı bana işsizlik getiriyor. O halde bizim takımlara faydamız oluyor ama, onların bize ne maddi ne manevi faydası oluyor. Sağ olsunlar taraftarlar gördükleri yerde sarılıp, öpüyorlar. Ben de istiyorum ki, Süper Lig'de çalışayım. Orada bir imkan bulursak bu işe devam edelim. Bu sene böyle bir karar aldım. İnşallah sonuna  kadar bu kararın arkasında oluruz. Çünkü, alt liglerde büyük problemler var. İmkansızlıklar üst seviyede. Ödemelerden tutun takım yapısına kadar. Hakikaten kendi yapabileceklerinizi yapacak ortam bulamıyorsunuz. Ben de artık  o seviyeyi aştım. Bir tane daha yapsam ne olacak .Getirisi olmuyor insana. Onun için beklemeyi düşünüyorum. Süper Lig'den bir teklif alırsak çalışırız, olmazsa da yapacak bir şey yok" dedi.

"3 BÜYÜKLERİ EN SON REKLAMDA KENDİM ZOR ÇALIŞTIM"

En son oynadığı reklam filminde 3 büyük takımı ve Milli takımı kendisine zorla çalıştırttığını ifade eden Yılmaz Vural, "Futbolu insanlara öyle gösteriyoruz ki, sanki bunu Türk yapamaz. Sanki Türkiye'de orayı yönetecek bir Türk yok. Çok saçma buluyorum bunları. Yapandan daha fazlasını yaparız diye umuyorum. Öyle düşünüyorum. Ben Türkiye'nin 730 tane resmi maçında antrenörlük yaptım. Bunlar mahalle takımları değildi. bu ülkenin takımları, Süper Lig takımları. Benim önümde Şenol Hoca geliyor 800 küsur maçla. Benden sonra Samet Hoca, Fatih Hoca, Mustafa Hocalar geliyor. Türkiye'de bir algı var. Onların dışında antrenörler bu işi beceremez, yapamaz. Çok komik buluyorum ben bu düşünce tarzını. Herkes her yerde, her şeyi yapabilir. Yeter ki imkan verin" şeklinde konuştu.

"BU TAKIM ENDER DE OLSA BAŞARILARINI TÜRKLERLE YAŞADI"

Milli takımın dünya Kupası'na katılamama nedeni sorulan Yılmaz Vural, "Milli takım eğer ki antrenör hatası yüzünden bir yere gelemiyorsa, bizim birlikte olsalardı böyle bir şey olmazdı" dedi. Milli takım Teknik Direktörü Lucescu ile ilgili de konuşan Vural,"Lucescu'yu seviyorum. Saygı duyuyorum. Çokta güzel insandır. Siz adamcağızı buraya getirdiyseniz onun yapacak bir şeyi yok. Çok bahtsız, şansız demeçler verdi. Sanki bu işe yeni başlıyormuşçasına acemilikler yaptı. Onlar başlarken dezavantajı oldu, söyledikleri anlamında.  O açıdan insanlarda inandırıcı boyutu kalmadı. Bir de uygulama kötü olunca; oynanan futbol, alınan sonuçlar. Tabii ki Lucescu buraya kısa  vadede  bu takımı muvakkaf yapıp, Dünya Kupası'na götürsün diye getirildi. Bilgisiyle, görgüsüyle bu işi başarabilecek, riski olmadığı gerekçesiyle getirildi ama hiçte öyle olmadı.  Demek ki bunlar hikaye. yani burada Milli lafının geçtiği yerde Dünya'nın hiçbir takımı başarılı olamadı. Yunanistan'ın dışında. Otto Rehagel'in Yunanistan'ı Avrupa Şampiyonu yapması dışında örneği yok. Herkes, kendi ülkesinin takımını kendi ülkesinin antrenörleriyle çalıştırmayı, geliştirmeyi deniyor. Türkiye'de bu konuda çok başarılı oldu. Şenol Hoca, Mustafa Hoca, Fatih Hoca yaptıkları ortada. Bu takımda enderde olsa başarılarımızın altında bu hocalarımız var. Bunlar yaptılar bu işi. Sayın Bakanımızın bir söylemi beni çok üzdü. Milli takıma Türk hoca getirilecekti ama onlar çalıştığı için getirilemedi. Dolayısıyla hoca olmadığı için Lucescu'yu kabul etme aldı dedi. Bizim çok yakın arkadaşımız, ne olduğumuzu çok iyi biliyor ama böyle bir söylemde bulunması bizi oldukça üzdü yani" diye konuştu.