Kurtuluş Savaşı'nda İnebolu Limanı'na gelen silah ve cephanenin Anadolu'ya sevk edildiği güzergahta düzenlenen "Atatürk ve İstiklal Yolu Yürüyüşü"nün açılış törenine katılan Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, burada yaptığı konuşmada, anlamlı yürüyüşün gençler ile yarınlara daha güçlü bilinç ve şuurla taşınması için burada olduklarını söyledi.

Tarihin en onurlu mücadelelerinden birini zaferle taçlandıran ve ardından Cumhuriyeti kurarak milli iradeyi, milletin yolunu belirleyecek tek ve yegane unsur haline getiren Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere Gazi Meclis'imizin ve ordumuzun tüm kahramanlarını şükranla yad eden Kasapoğlu, "Milletin birliği, devletimizin bekası için mücadele eden Mehmetçikleri minnetle selamlıyorum. Yine ülkemizin kalkınması ve güçlenmesi için okuyan, araştıran, sorgulayan ve üreten tüm gençlerimize, müteşebbislerimize, ilim ve fikir dünyamızın saygıdeğer şahsiyetlerine selamlarımı, saygılarımı gönderiyorum." ifadelerini kullandı.

Kurtuluş Savaşı'nın alelade bir savaş olmadığını, bunu herhangi bir savaş zannedenlerin Türkiye'yi ve Türk milletini anlamasının imkanı bulunmadığına işaret eden Kasapoğlu, "Anadolu'da 1 asır önce neler yaşandığını bilmeyen, Çanakkale'de, Sarıkamış'ta verilen mücadeleyi anlamayan, Malazgirt'le birlikte başlayan ve İstanbul'un fethini, Balkan Savaşları'nı, Birinci Dünya Savaşı'nı, Trablusgarp'ı, Kut'ül Amare'yi ve İstiklal Harbi'mize kadar gelişen süreci tüm manasıyla içselleştirmeyen hiç kimse milletimizi millet yapan ruhu da göremez, anlayamaz." diye konuştu.

"Kadınların bu mücadeleye verdiği destek tarihe altın harflerle yazılmıştır"
Türk milletinin varlığına kastedenlere karşı verilen istiklal mücadelesinin sadece kendi kurtuluşlarını sağlamadığını, dünya üzerindeki pek çok mazlum millete de umut olduğunun altını çizen Kasapoğlu, "Vatanın kurtuluşu için kadın erkek fark etmeden eli silah tutan herkes, 'ölürsem şehit, kalırsam gazi' şuuruyla düşmana karşı yekvücut olmuş, nice badireleri, nice engelleri bir olarak, birlik olarak aşmışlardır. İstiklal mücadelemiz içerisindeki her bir an, her bir tarihi detay ayrı ayrı üstünde düşünülmesi, araştırılması, öğrenilmesi gereken hususlar ihtiva eder. İşte o şanlı mücadele esnasında bu topraklarda, İnebolu'da yaşananlar da böyle nice zengin detaylarla doludur." değerlendirmesinde bulundu.

Kasapoğlu, İnebolu'nun Milli Mücadele'de önemli yeri olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"O tarihte İnebolu'nun stratejik açıdan büyük önemi vardır. Milli Mücadele yıllarında İnebolu, Anadolu'nun dış dünyaya açılan tek penceresi haline gelmiştir. Vatanımızın birçok bölgesi işgal altında olduğundan, dışarıdan gelecek destek ve yardımlar için İnebolu-Ankara hattının önemi çok artmıştır. İstanbul'dan kaçırılan birçok malzeme ve cephane, Milli Mücadele'ye katılmaya hazırlanan birçok insanımız, Anadolu'ya İnebolu'dan oluşturulan lojistik hat üzerinden sevk edilmiştir. Yüzlerce insan İnebolu üzerinden İstiklal Savaşı'na katılmıştır. İşte milletimizi kurtuluşa götüren yolun adıdır İnebolu. Gazi Mustafa Kemal, savaşın kazanılmasında çok etkili olan bu hattın önemini, 'Gözüm Sakarya'da, Dumlupınar'da, kulağım İnebolu'da.' sözüyle belirtmiştir. İnebolu, İstiklal madalyası olan tek ilçemiz. Aynı zamanda kadınlarımızın, istiklal ve istikbal uğruna ortaya koyduğu mücadeleyi de temsil ediyor. Kadınların bu mücadeleye verdiği destek tarihe altın harflerle yazılmıştır."

"Mazimizden aldığımız ilham, inanç ve şuurla yarınları gençlerimizle inşa edeceğiz"
Milli Mücadele'nin sembol isimlerinden Şerife Bacı'nın bu topraklardan cepheye kağnılarla silah taşırken şehit olduğunu anlatan Kasapoğlu, "Onun bu hissiyatı, kahraman Türk kadınının yüreğinde yanan bağımsızlık ateşinin ne kadar güçlü olduğunu bizlere gösteriyor." dedi.

Gençliğin şühedanın izinde olduğunu belirten Kasapoğlu, "Mazimizden aldığımız ilham, inanç ve şuurla yarınları gençlerimizle inşa edeceğiz. Gençlerimizin İnebolu gibi, Çanakkale gibi, Malazgirt gibi, Sarıkamış gibi tarihin çizgisini değiştiren hadiseleri sahada, bizzat yerinde yaşayarak öğrenmeleri için gayret sarf ediyoruz. Bu vesileyle İnebolu'dan başlayan 95 kilometrelik yürüyüşümüzü, Atatürk ve İstiklal Yolu Yürüyüşü ismiyle bundan böyle Gençlik ve Spor Bakanlığımızın himayesinde gerçekleştireceğiz. Aynı 57. Alay ve Sarıkamış yürüyüşlerinde olduğu gibi her yıl gençlerimizle birlikte ecdadımızı yad edeceğiz." diye konuştu. 

Bakan Kasapoğlu, ecdadın bıraktığı paha biçilemez mirası geleceğe taşımak için her daim güç tazeleyeceklerini dile getirerek, "Şuurumuzu, bilincimizi hep diri tutacağız. Sadece yılda bir gün değil, haziran ayında değil, yılın her ayı gençlerimiz akın akın buraya gelecek. Ağrı'dan, Sakarya'dan, Muş'tan, Diyarbakır'dan, Edirne'den gelecekler. Şanlı ecdadın yolundan yürüyerek yarınlara güçlü yürüyüşümüzü zihinleri ve iradeleri ile daha güçlü şekilde taşıyacaklar. Bu ruh, bu şuur ilelebet bu topraklarda canlı ve güçlü şekilde yaşamaya devam edecek." ifadelerini kullandı.

"Bu toprakları, bu kutlu coğrafyayı kimseye yar etmeyeceğiz"
Mukaddes emaneti onların yarın daha iyi yerlere taşıyacağını belirten Kasapoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz gençlere güveniyor, inanıyoruz. Onlar için her imkanı seferber etmeye, her türlü engeli onlar için bertaraf etmeye devam edeceğiz. Ülkemiz için o gün var olan tehditler, bugün başka şekilde tezahür ediyor. Hak ile batılın, iyi ile kötünün mücadelesi devam edecek ama biz tıpkı geçmişte olduğu gibi millet olarak bir ve beraber olarak, kardeş olarak tüm engellerin üzerine gidip birer birer bertaraf edeceğiz. Güçlü bir Türkiye olma yolunda dünyaya hak ve adalet penceresinden bakma yolunda bu güçlü yürüyüşümüz devam edecek. Ecdadımızın canı pahasına koruduğu devletimizin, istiklal ve istikbalimiz, bastığımız her karış toprağın kıymetini bilmeye devam edeceğiz. Bu toprakları, bu kutlu coğrafyayı kimseye yar etmeyeceğiz."

Ülkenin her yerinde gençlerle bir araya geldiklerini, birkaç gün önce Diyarbakır'da olduğunu anlatan Kasapoğlu, "Hani'de gençlerle Piraziz'de uçurtmalar uçurduk, yamaç paraşütü yaptık. Ondan önce Cudi Dağı'ndaydık. Birilerinin soldurmaya çalıştığı topraklardaydık. Tenis turnuvası düzenledik Cudi'de. Öncesinde Zap suyundaydık Hakkari'de. Bu cennet vatanın her yanı apayrı bir değer. Bu cennet vatanın her yanındaki vatandaşımızın yüreği sımsıcak. Vatandaşımızın yüreğini, analarımızın kalbini kimsenin üzmesine müsaade etmeyeceğiz. Şanlı ecdadımızdan aldığımız bu mukaddes toprakları inşallah yine el birliğiyle ilelebet payidar kılma adına da daha çok çalışacağız. Geçtiğimiz ziyaretimizde Kastamonu'nun tüm ilçelerine dokunan, köylere kadar gençlik ve spor adına çalışmalar yaptık. Bizim insanımız her şeyin en iyisine layık." açıklamasında bulundu.

Gençlere, istikballerine, yarınlarına güvendiklerini vurgulayan Kasapoğlu, "İnanıyorum ki Atatürk ve İstiklal Yolu Yürüyüşü, gençler açısından yarınlar açısından önemli bir misyonu ifade edecek. Bu yıl pandemi kısıtlamalarıyla gerçekleştiriyoruz. İnşallah önümüzdeki zamanda 365 güne yayarak gençlerimizin buraya gelerek tarihin eşsiz sayfalarını keşfetmesine vesile olacağız. Gençlerimizin bir araya gelip birbirilerini tanımasına, Kastamonu'daki, İnebolu'daki vatandaşlarımızla bir araya gelmesine vesile olacağız. Bu şanlı tarihin herkes tarafından güçlü şekilde bilinmesi açısından önemli bir vizyonu gerçekleştireceğiz." diye konuştu.

Bakan Kasapoğlu yürüyüşe katıldı
Bakan Kasapoğlu, daha sonra elinde Türk bayrağı ile yürüyüşte yer aldı.

Ellerinde Türk bayraklarıyla Türk Ocakları önünden başlayan yürüyüşe katılanlara şehir merkezinden geçerken vatandaşlar tarafından konfeti ve çiçekler atıldı.

Bakan Kasapoğlu, yaklaşık 2 kilometre yürüdükten sonra Mustafa Kemal Paşa Caddesi'nde yürüyüşçülerle vedalaştı. İstiklal Yolu güzergahında 4 gün sürecek 95 kilometrelik yürüyüş, 11 Haziran Cuma günü Kastamonu'da sona erecek.

Yürüyüşe, Bakan Kasapoğlu'nun yanı sıra Kastamonu Valisi Avni Çakır, AK Parti Kastamonu Milletvekili Metin Çelik, Kastamonu Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, İnebolu Belediye Başkanı Mustafa Huner Özay ve vatandaşlar katıldı.