Uyuşturucu kullanım yaşının 10 yaşına kadar düştüğünü ifade eden Yurdakul; "Ülkemiz dünya uyuşturucu trafiğinin kesişim noktalarından biri, terör örgütleri bu işten büyük gelirler elde ediyor ve milletimizi zehirliyorlar. Ülkemize sokulan 1 kg saf uyuşturucudan binlerce çocuğumuzun ölüm yoluna girmesi ihtimali söz konusu. Çocuklarımız deyince bazıları sokaklarda yaşayan evlatlarımızı anlıyor oysa bonzai kullandığı tespit edilen çocukların sadece % 3’ü sokaklarda yaşayan evlatlarımız. Bu illeti kullanan çocukların %97’si ise bir aileye ve sıcak bir yuvaya sahip. Durum o kadar vahim ki bonzai talebini karşılamak için zehir tacirleri artık fare zehrinden ve endüstriyel temizleyicilerden uyuşturucu yapar hale geldiler. İşte bu maddeler de çocukların ve bağımlıların ölümlerini hızlandırıyor. Bu uyuşturucuyu sokaklarda 3 simit parasına satıyorlar. Uyuşturucular çağımızın vebasıdır” dedi.

ÖLÜMLER 2 KAT ARTTI

Yurdakul; “2012 yılında ülkemizde doğrudan veya dolaylı yollarla uyuşturucudan ölen vatandaşlarımızın sayısı 325 iken 2014 yılında uyuşturucu sebebiyle hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı 2 kat artarak 648’e yükselmiştir. Sadece 2016 yılında uyuşturucu kullanımı, imalatı ve satışı ile ilgili açılan davalarda 108 bin 848 sanık bulunmaktadır. Ülkemizde uyuşturucudan ölen vatandaşlarımızın sayısı her yıl katlanarak büyümektedir. Bunlar bizim vatandaşlarımız, bunlara sahip çıkmak devletin asli görevlerinden biridir. Anayasamızın 56. Maddesine göre devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içerisinde sürdürmesini sağlamak amacıyla hizmet verir. İşte bu nedenle çöp kutularının yanlarında, terk edilmiş binalarda ve karanlık dehlizlerde şuursuzca ölümü bekleyen kişileri bu bataklıktan kurtarmak için mücadele etmeliyiz” dedi.

BONZAİ GİBİ TEKNOLOJİ DE BAĞIMLILIK

Neredeyse her gün bir çocuğumuzun kanına giren Bonzai ve tüm uyuşturucu maddeleriyle sert bir mücadele içine girilmesi gerektiğini ifade eden Yurdakul; "Bir çocuğumuzun zarar görmesini dahi kabul edemeyiz. Biz bu mücadelede hiçbir vatandaşımızın uyuşturucu çarkının içinde ezilmesine müsaade etmemeliyiz. Uyuşturucu trafiğinde rol alan her bir kişiyi kaydetmeyi ve yakalanmalarının ardından cezalarını çekmiş dahi olsalar daima gözetim altında tutmalıyız. Çocuklarımızı kaybetmek istemiyorsak ceza hukuku da dahil tüm mevzuatı yeniden düzenlemeli, güvenlik kuruluşlarımızın mücadele güçlerini buna göre geliştirmeliyiz. Ayrıca uyuşturucu haricindeki bağımlılıklar da Türk toplum ve aile yapısına zarar vermeye başladı. Teknoloji bağımlılığı bu tehlikelerden biri. Meclis olarak umarım bu meseleleri enine boyuna tartışma ve bir yol haritası çıkarma imkanı oluşturabiliriz" dedi.

AMATEM'DEN GERİ DÖNDÜRELEN HER VATANDAŞ ÖLÜME GİDİYOR

Aynı zamanda hekim de olan MHP Antalya Milletvekili Prof. Dr. Ahmet Selim Yurdakul, AMATEM'lerin sayılarının yetersiz olduğunu, bin bir emekle ikna edilip AMATEM'e getirilen bağımlı vatandaşlarımıza yerimiz yok, bugün gidin 6 ay sonra gelin demenin, onlara morgun adresini göstermekten farksız olduğunu ifade ederek; “Bağımlılıkla mücadele merkezlerinin sayısının ve kapasitesinin artırılması gerekmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi, vatandaşları korumak için başlatılacak her türlü mücadelenin içinde olmuştur. Bundan sonra da MHP olarak bağımlılıkla mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.