Milliyetçi Hareket Partisi Afyonkarahisar Mehmet Taytak Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Tunus Cumhuriyeti Arasında Kültür Merkezlerinin Kuruluşu Hakkında Konuşma Yaptı.

Milletvekili Taytak: “Türkiye-Tunus ilişkileri tarih ve kültürden kaynaklanan dostluk bağları temelinde geçmişten günümüze sürdürülmektedir. 1574 yılında Osmanlı Devleti’nin Akdeniz’deki hakimiyetinin artması ile topraklarına kattığı Tunus, Türk milletini bir dost, bir kurtarıcı ve kardeş bir millet olarak karşılamıştır. 307 yıl boyunca Osmanlı himayesinde kalan Tunus, Osmanlı devletinin zayıflamasından sonra başta Fransa olmak üzere batılı emperyalistlerin istilasına uğramıştır. Gaban, Senegal ve Tunus gibi Afrika ülkelerinde Fransızlar insanları yalnızca öldürmekle kalmamış geride kalanları da din değiştirmeye zorlamıştır. Geçtiğimiz yüzyıl boyunca halkları Müslüman olan bu ülkelerde insanlar zorla Hristiyan yapılmıştır. Zalim batı, Fas’ı, Tunus’u ve Cezayir’i işgal ederken 1.5 milyon Müslümanı da katletmiştir.”

Ay-yıldızlı Al Bayrak Türk Milleti’nin Tunus’a Bıraktığı Miras Olarak Günümüze Kadar Gelmiştir.

“Batı’nın ve özellikle Fransa’nın Afrika’ya uyguladığı soykırımlar, katliamlar, uluslararası kamuoyunun vicdanını rahatsız etmeye devam ederken, bu bağlamda, Osmanlı döneminde ülkenin emperyalist ülkelere karşı verdiği direnişi temsil eden ay-yıldızlı al bayrak Türk Milleti’nin Tunus’a bıraktığı miras olarak günümüze kadar gelmiştir. Afrika’ya açılım politikamız, ülkemizin çok boyutlu dış politikasının önemli bir parçasıdır. Karşılıklı olarak, tarihsel ve kültürel bağlarımızın bulunduğu, Şehitlerimizin var olduğu Afrika topraklarında yaşayanların Türk milletine ve Türk devletine karşı olumlu ve güvenli yaklaşımları bizleri ziyadesiyle memnun etmektedir.”

Kültür Merkezleri Diğer Ülkeler İle Kültürel Alışverişini Arttırıp, Dostluğunu Geliştirmek Amacıyla Kurulur.

Yunus Emre Enstitüsü aracılığıyla; Türk kültürünü Ve Türk sanatını tanıtmak için birçok etkinlik düzenlenmekte, diyen Mehmet Taytak; “Ulusal ve uluslararası düzeyde ülkemiz temsil edilmektedir. Ülkeler arasında kurulan kültür merkezleri; o ülkenin tarihini, kültürünü ve sanatını tanıtmak; bununla ilgili bilgi ve belgeleri dünyanın önüne sunmak; Dil, kültür ve sanat alanlarında eğitim almak isteyenlere yurtdışında hizmet vermek; diğer ülkeler ile kültürel alışverişini arttırıp, dostluğunu geliştirmek amacıyla kurulur. Tunus’ta bulunan, Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı olarak faaliyet gösteren, Yunus Emre Enstitüsü ile Türkçe dil eğitimleri, Türk-Tunus ortak miras faaliyetleri gibi çalışmalarla, Türk dilinin ön plana çıkarıldığı birçok konferans ve panellerle Türk Tunus kardeşliği pekiştirilmektedir.”

Türkiye-Tunus Arasında Büyük Bir Ortak Medeniyet Vardır.

“Türkiye-Tunus arasında büyük bir ortak medeniyet vardır. O topraklarda şehitlerimiz vardır. Anadolu’nun binlerce yiğit evladı Afrika topraklarını korumak için can vermiştir. Türk-Tunus arasındaki kültürel bağ çok güçlüdür. Kültürel anlamda bu bağın daha da güçlenmesi, geliştirilmesi açısından Tunus kültür merkezinin ülkemizde açılması önem arz etmektedir Türkiye’nin Afrika ülkerine yaklaşımı, kıtada kapsamlı ve eşit ortaklığı esas alan kazan kazan anlayışıdır ve Afrika halklarının insani tüm ilkeleriyle örtüşmektedir.”

Batının Birbirinin Maskesine Çöktüğü Dönemlerde Türkiye Cumhuriyeti Tarafından Tunus Makamlarına Yardım İletmiştir

“Türkiye ve Tunus arasında, 2021 yılında 1 milyar dolarlık ihracat rakamlarını aşan ticaret hacmimizin daha da artacağına olan inancımız tamdır. Türkiye Tunus’a maddi ve lojistik destekler vererek bu iki ülke arasındaki ilişkiyi stratejik bir düzeye yükseltmiştir. Tunus, son zamanlarda Türk yatırımcılar için önemli bir saha haline gelmiştir. Tunus’ta faaliyet gösteren birçok Türk şirketi bulunmaktadır. Afrika’nın en nitelikli iş gücüne sahip olmasıyla, Avrupa pazarını hedefleyen Tunus’un her yıl büyüyen ekonomisinde de Türkiye önemli bir partner olarak yerini almıştır. Pandemi dönemini ekonomik büyüme ile kapatan birkaç ülke arasında yer alan Türkiye, 2022 yılında da daha büyük hedeflere aynı inanç ve kararlılıkla yürümektedir. Sağlık bakanlığı ve milli savunma bakanlığı koordinasyonlarında hazırlanan covid-19 aşısı, tespit kiti, solunum cihazı, maske, dezenfektan ve steril eldivenler batının birbirinin maskesine çöktüğü dönemlerde Türkiye Cumhuriyeti tarafından Tunus makamlarına teslim edilmiştir.”

Atatürk, Milletlerin Kaderlerine Hükmedenler İçin Işıklı Bir Örnek Ve Bir İlham Kaynağıdır

Tunus Cumhurbaşkanı Habib Burgiba’nın ulu önderimiz gazi Mustafa kemal Atatürk için ifade ettiği şu sözler hafızalarımızda yerini almıştır. ”Tunus, Türk Milleti’nin gönül coğrafyasında bulunan kadim ve dost bir ülkedir Tunus milleti, bugün yüzyıllık bağlarla bağlı bulunduğu kardeş ve soylu Türk milleti ile, Mustafa Kemal’in unutulmaz anısını canlandırmak ve saygıyla anmak üzere hürmetkar bir düşünce içinde birleşmektedir. Onun, sahada savaş meydanlarında büyük asker olduğunu tespit ettikten sonra her şeyin tamamen kaybolduğu düşünülen bir anda milletinden ümidini kesmeyi ve yenilgiyi kabul etmeyi şiddetle reddeden Allah’ın seçtiği büyük insanı anıyoruz, onun ölmez eseri egemenliklerini elde etmiş milletlerin kaderlerine hükmedenler için ışıklı bir örnek ve bir ilham kaynağı olarak kalacaktır.”

Hocalı Katliamı Tarihte Kara Bir Lekedir

“Emperyalist güçlerin tarihteki bu katliamları devam ettirdiği aşikarken, dikkatleri kuzey Afrika’dan Kafkaslara Azerbaycan’ın dağlık Karabağ bölgesine, Hocalı ‘ya çekmek istiyorum. Bundan tam 30 yıl önce, Ermeni güçleri, 1992 yılının 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gecesinde, Hocalı kasabasında, Azerbaycan resmî kaynaklarına göre, 83 çocuk, 106 kadın ve 70'ten fazla yaşlı olmak üzere toplam 613 soydaşımızı şehit etmiş, 487 kişiyi ağır yaralamıştır. Bu olay, tarihte kara bir leke olarak yerini almıştır. 26 Şubat 1992’de çocukların başlarının taşlarla ezildiği, hamile kadınların karınlarının acımasızca deşildiği, dalga dalga semada feryatların yükseldiği Hocalı’yı unutmadık, unutturmayacağız.”

Hocalı Türk’tür, dağlık Karabağ Türk’tür, bu topraklar Türk’ün ebedi yurdudur.

Bilge Liderimiz, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin ifade ettiği gibi; “İnanıyorum ki, dağlık Karabağ’ın bütünüyle hak sahibi Azerbaycan’a geçeceği dönem de gelecek, başta Hocalı olmak üzere ecdat yadigârı vatan toprakları Türk milletinin emanetine mutlaka tevdi edilecektir. Çünkü Hocalı Türk’tür, dağlık Karabağ Türk’tür, bu topraklar Türk’ün ebedi yurdudur. Bu tarih gerçeğini hiçbir zalim emel, hiçbir muhasım çevre değiştiremeyecek, yürüyen kervana taş koyamayacaktır.Bir kere kalkan bayrak asla inmeyecektir.

Ezanlarımız susmayacaktır. Vatanımız bölünmeyecektir. Mukadderatımız yıkılmayacaktır.” Dedi.