Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu'nun açıklamaları şu şekilde;

''Saygıdeğer MYK Üyelerim, Kıymetli İl Başkanım, Belediye Başkanlarım, STK’larımızın değerli temsilcileri, muhterem Bayburtlu hemşerilerim, hepinizi saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum.

Açık bir şekilde ifade etmem gerekir ki bugün burada sizlerle birlikte, Bayburt’un güzel insanlarıyla beraber olmaktan çok mutluyum.

Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli için Bayburt o kadar önemli ki; huzurunuza gelmek için hareket etmeden evvel kendilerine gerçekleştirdiğim ziyarette sizlere ulaştırmak üzere selamlarını emanet etti. “Dede Korkut’un emanetlerini baş tacı yapan başımızın tacı Bayburtlu hemşerilerime selamlarımı iletin” talimatlarını verdiler. Bu emaneti sizlere teslim etmenin bahtiyarlığını yaşıyorum. Selam farzdır.

Kıymetli Bayburtlu Hemşerilerim;

Bugün burada malumunuz olduğu üzere Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla gerçekleştirilen Adım Adım 2023; İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma Programı vesilesiyle toplanmış bulunmaktayız.

Şüphesiz hem komşu coğrafyamızda hem de gönül coğrafyamızda yaşanan askeri, siyasi ve ekonomik gelişmeler tarihte hiç olmadığı kadar ağır sonuçlarla Türkiye’yi ve Türk milletini tehdit etmektedir. Böylesine ciddi bir süreçte; Milliyetçi Hareket Partisi olarak gerçeklerin üstünü örtbas etmemiz düşünülemeyecek, tehditleri görmezden gelmemiz akıllara dahi getirilemeyecektir.

Dört bir tarafımız; niyetleri kuşkulu, maksatları mahsurlu, milli haklarımıza ve milli varlığımıza saldırmayı görev edinmiş, mahremimize el uzatmaya yeltenmiş eşkıyalarla çevrilmişken susmamız beklenemeyecektir.

Şüphesiz; milli değerlerimize yapılan hücumlara her geçen gün bir yenisi eklenirken, devletimizin egemenlik haklarının gaspı için her gün yeni bir hamleyle karşılaşırken, elimizi taşın altına koymamızdan rahatsız olanlar olacaktır.

Ancak bilmedikleri gerçek şudur ki; şimdiye kadar sövene dilsiz, vurana elsiz kalmadık. Bundan sonra da kalmayacağız. Çünkü biz Milliyetçi Hareket Partisi’yiz! Bu böylece bilinmelidir!

Biliyoruz ki; yaşanan sorunun adı ne olursa olsun, önümüze çıkan problemlerin kaynağı nereden gelirse gelsin, tüm bu sorunlarla, şuurlu, programlı ve etkili bir şekilde başa çıkabilecek kabiliyetimiz de kararlılığımız da mevcuttur.

İşte bu kararlılık Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin mimarı olduğu Cumhur İttifakındadır.

Bu kabiliyet Türk milletinin talebiyle vücut bulmuş, şerefli mazimizin engin tecrübeleriyle yükselmiş Cumhur İttifakında mevcuttur.

İnanıyoruz ki; Bayburtlu hemşerilerimizin bayat senaryolara karnı toktur.

CHP’sinden İP’ine, HDP’sinden PKK ve FETÖ’süne, tabelalarını satılığa çıkaranlardan, tükenmiş itibarlarına bakmadan particilik oynayanlara kadar; Türk milletinin tarihsel yürüyüşüne çelme takmak isteyen kim varsa bu kararlılığın karşısında duramayacaktır.

İnanıyoruz ki sizler çürüğü görmekte, çarığı bilmektesiniz.

Türk milleti; kimin cevher kimin çöp olduğunun farkındadır.

Mücadelemiz;

Nifakı geçim kapısı yapanlarla, namertliği umut çeşmesi görenlerledir.

Kavgamız;

İsmimizi karalamaya çalışanlarla, izimizi silmeye çalışanlarla, binlerce yıldır bu topraklara kanımızla yazdığımız eserlerimizi yok etmeye çalışanlarladır.

Saygıdeğer Hemşerilerim;

Müsaadenizle çok kısa bir hatırlatma yapmak istiyorum. Lütfen son yıllarda komşu coğrafyalarımızda yaşananları hatırlayalım; fitne mürekkebiyle çizilmeye çalışılan haritaları gözümüzün önüne getirelim, zulmün süngüsüyle değiştirilmeye çalışılan sınırlara hatırlayalım.

Irak’a, Suriye’ye, Libya’ya, Ukrayna’ya, Balkanlara, Ege Denizine, Akdeniz’e, Afganistan’a bakalım.

Bugün Cumhur İttifakı neyi başardı, Milliyetçi Hareket Partisi hangi amacına ulaştı, Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan neyin mücadelesini veriyor sorularını soranlara, birliğin nelere kadir olduğunu hatırlatalım:

· 15 Temmuz gibi hain bir işgal girişimini yaşamış bu ülke sınırımızın hemen yanı başında oluşturulmaya çalışılan terör devletine dur demiştir.

· Onlarca yıldır işgal altında olan, nesillerin hayali olan Karabağ’a Türk Bayrağını dikmiştir.

· Libya’da, Irak’ta, Suriye’de mazlumların kanları üzerinden ceplerini doldurmaya çalışan küresel baronlara “dur” demiştir.

· Doğu Akdeniz’de haklarımızı gasp etmeye çalışan ahlaksızlara haddini bildirmiş, Ege’de milli özlemlerimize tercüman olmuştur.

· Dünyaya insanlık dersi vermiş, Türk’ü hasretle bekleyenlere, yönünü Türkiye’ye dönmüş gönül coğrafyamıza umut olmuştur.

· Dün nasıl istiklal savaşı vermişsek bugün de aynı kararlılıkla istikbal savaşı verdiğimizi cümle aleme göstermiştir.

İşte bu yüzden birlikte rahmet vardır diyoruz.

İşte bu yüzden ayrılıkta azap vardır diyoruz.

İşte bu yüzden; Cumhur İttifakı Türkiye’nin haklı gururu, milli ülkülerin güvencesidir diyoruz.

Sandıkta bulamadıklarını sokaklarda aramak için el ovuşturanlar, FETÖ’nün suyuyla PKK’yı gücendirmemek için ağızlarını açıp bir tek laf edemeyenler, yangından, depremden, doğal afetten siyasi rant devşirmek için fırsat kollayanlar işte bu yüzden rahatsızdır.

Huzurunuzda soruyorum:

Bölgesel meseleler giderek ağırlaşırken, Ankara’nın havasını soluyup Brüksel’in sesi olanlara hiçbir şey söylemeyelim mi?

Gelecek yüzyıl şekillenirken, milletler muazzam bir yarış içine girmişken, Ankara’nın ekmeğini yiyip Washington el açanları görmezden mi gelelim?

Küresel baskı ve dayatmalar günbegün artarken Türk milletinin üzerinden kurban kesip Londra’nın sesi olanlara kulaklarımızı mı tıkayalım?

Eğer bunu bekleyenler var ise kendilerini kandırmaktadır.

Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye için vardır.

Ülkücü Hareket Türk İslam dünyasına umut olmak için vardır.

Türk Milliyetçileri Türk milletinin birliği için, refahı için, Türk devletinin dirliği için vardır.

Cumhur İttifakı; vatan, millet ve bayrak paydasında buluşan herkese kucak açmak için, kucaklaşmak için vardır!

Kıymetli Hemşerilerim;

Şüphesiz ekonomi artık küresel siyasetin etkin silahlarından birisi haline gelmiştir.

Türkiye; ekonomik darboğaza çekilmek istenmektedir.

Döviz kuru üzerinden tehdit edilmeye çalışılmakta, ekonomik operasyonlarla taviz koparılabilecek bir ülke pozisyonuna sokulmaya çalışılmaktadır.

Ama hiç kimsenin şüphesi olmasın:

Mali ve ekonomik sorunlar, küresel senaryoların bir parçası dahlinde olsa da milli irademiz ekonomik istiklalimizi perçinleyecektir.

Devletimiz vatandaşlarımızın alım gücünü arttıracak ek önlemlere her gün bir yenisini eklemektedir. Çok şükür ki devletimiz ayakta, milletimiz de devletinin yanındadır.

Ama bu süreçte müşahede ettik ki, bizim gibi göremeyenler, bizim gibi duyamayanlar bizim gibi bir duruş da sergileyememektedirler.

Ekonomik dengelerin bozulmasından, Türkiye’nin imajının baltalanmasından zevk alan, Türk ekonomisini hedef alanlara bir kelime dahi söyleyemezken her gün “batıyoruz, bitiyoruz, tükeniyoruz” fitnesi salanlardan gına gelmiştir.

Vatandaşımızı ezdirmeyeceğiz. Yanlış giden ne varsa düzelteceğiz.

Ama unutulmasın ki; ekonomik operasyonlarla siyasi kumpas hazırlayanları da ait oldukları yere, siyaset çöplüğüne el birliği ile göndereceğiz.

Tabi ki Bayburt’ta olmak, Bayburt’ta Milliyetçi Hareket Partisi’nin üretken belediyecilik anlayışının meyvelerine şahitlik etmek, Belediye Başkanlarımızın hizmetlerini gözlemlemek tarifi imkânsız bir mutluluk veriyor.

Dede Korkut’un memleketinde; onun tüm Türk Dünyasına armağanı ilham membaından kana kana içmek hepimize huzur veriyor.

Bayburt’umuzun manevi mimarlarından Hacı Osman Efendi’nin, Rus işgali sırasında büyük fedakarlıklar gösteren Yusuf Alemdar’ın, Karloğlu’nun, Sarhanzade’nin, Hobşarlı Mustafa Efendi’nin , Mülazım Ali’nin memleketinde olmak bizleri ziyadesiyle yüreklendiriyor.

Kimi zaman üzüntülerimize, kimi zaman sevincimize, kimi zaman heyecanımıza, kimi zaman da düşüncelerimize tercüman olan, çok kıymetli eserleriyle gönlümüzde taht kuran Bayburtlu Zihni’nin mürekkebinden feyz almak umudumuzu tazeliyor.

Şüphesiz zamanların en iyisini hep birlikte yaşadık. En kötüsünü de hep birlikte geçirdik. Kuşkuyu da beraber yaşadık, inanç devrini de beraber inşa ettik. Karanlıkta yolumuzu kaybetsek de aydınlığın yolunu geçmişin parlak aynalarından almasını hep birlikte başardık.

Ama biliyoruz ki; sisli ve puslu zamanlar, sihirli cümlelerle, ezberletilmiş sloganlarla, ayakları yerden kesilmiş, kendini kaf dağında görenlerle, milletini hakir, vatandaşının ferasetini yok sayanlarla geride bırakılamayacaktır.

Yine biliyoruz ki; bu zor zamanlar fikirle, inançla, şuurla, geçmişin ve geleceğin kucaklaşmasıyla atlatılacaktır.

Bu irade Bayburt’ta vardır. Bu kararlılık Bayburt’lu hemşerilerimizin gözlerinden okunmaktadır.

Ne mutlu ki; Dengiboz, üstünde Bamsı Beyrek dört nala geleceğe Türk’ün mührünü taşımaktadır.

O Türk mührünü geleceğe vuran Bayburtlu hemşerilerim de bu salondadır.

Sözlerime son vermeden önce Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin Bayburt’ta söylediği ve tüm Türkiye’de yankılanan şu anlamlı sözlerini tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum:

“Zalimler karşımızda kağıttan kaplanlardır. İhanet imanın karşısında duramaz. Zaferler susanın ve sövenin değil nice badireden çıkan Türk halkına yazılmıştır.

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Bugüne kadar yapılan her güzelliğe yenilerini eklemek yegâne gayemizdir. Asırlar boyunca hem cehaletle savaştık hem de canilerle hesaplaştık. Bir elimizde kalem bir elimizde kılıçla derin izler bıraktık.

Bugün büyük bir milletsek bunun payesi geçmişteki muazzam mücadele ruhudur. Korkuyu kovarak bozgunu bozarak yolumuzu ve tarihi yolculuğumuza inançla devam ettik, vazgeçmedik. Vazgeçmeyeceğiz. Türkiye yandıktan, beka harab olduktan sonra neyin siyasetini yapacağız.”

İşte koşar adım 2023 hedeflerimize yürürken, belki de Cumhuriyet tarihinin en önemli virajlarından birisine girerken Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli tarafından ortaya koyulan bu vizyon rehberimizdir.

Önce ülkem ve milletim demekten vazgeçmeyecek, cumhurun sesi olmaya devam edeceğiz.

Bilmenizi isterim ki Ankara’da bir Milletvekiliniz var. Her zaman başımızın tacı, gözümüzün nurusunuz.

Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi saygı ve muhabbetlerimle selamlıyor, sizleri Allah’a emanet ediyorum.''