Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 29. Olağan Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, genel kurulun ekonomi ve ihracatçılar için hayırlara vesile olmasını dileyerek, "İhracatın Şampiyonları" olarak ödül alacak firmaları ve iş insanlarını tebrik etti.

Hemen her ay rekorlarla büyüttükleri ihracatı geçen yıl 225 milyar doların üzerine çıkardıklarını, Mayıs 2022 itibariyle 12 aylık bazda ihracatı 243 milyar dolara yükseltmeyi başardıklarını ifade eden Erdoğan, böylece Türkiye'nin dünya ihracatından aldığı payı da yüzde 1,05 seviyesine ulaştırdıklarını, her geçen ay bu oranı daha da yukarı taşıyacaklarını söyledi.

Bugün, Türkiye'nin 217 ayrı ülke ve bölgeye yaptığı ihracatla bayrağını dünyanın her yerinde dalgalandıran bir ülke haline geldiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"İhracatımızın sadece miktar olarak değil, birim değer itibarıyla yükselmesi ayrıca önemlidir. Bu tablo yüksek katma değerli ürünler ihraç etme hedefimize adım adım yaklaştığımıza işaret ediyor. Türkiye'nin 2022'nin ilk çeyrek büyümesinin yaklaşık yarısını ihracatımız sırtlamış vaziyette. Bu tablo ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla büyütme hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla yürüdüğümüzün ispatıdır. Sağlık kriziyle başlayıp Karadeniz'in kuzeyindeki savaşla güvenlik krizine evrilen, beraberinde siyasi krizi ve küresel ekonomik krizi de tetikleyen bir süreçte bu başarıların elde edilmesi ise hepimiz için kıvanç vericidir. Bu başarıdan dolayı her birinizi ayrı ayrı tebrik ediyorum. Bu başarıyı daha ileri taşımak için üzerimize düşen sorumluluklar var. Mesela İhracatın Şampiyonları Ödülü'nü vereceğimiz otomotiv firmalarımızdan, yapımına burada başladıkları modellerin üretimini, yeni modelleri devreye aldıktan sonra da sürdürmelerini bekliyorum. Bunun için kendilerine her türlü desteği vereceğimizden şüpheleri olmasın. Yerli otomobilimiz TOGG'un hikayesi bunun en somut örneğidir."

"Üretim ve ihracat yolunda adım atan herkesin yanındayız"

Aynı şekilde kapasite artırımı, yeni yatırım gibi yöntemlerle üretimlerini yükseltmek isteyen herkesin de yanında olacaklarını dile getiren Erdoğan, "Eskiler, 'Oynamaktan maksat, ütmektir' derler. Bizim kimsenin şahsıyla, meşrebiyle, tarzıyla bir derdimiz yoktur. Bizim tek gayemiz ülkemizin üretimini, istihdamını, ihracatını arttırmaktır. Aksini iddia eden ya 40 yıllık siyaset ve 20 yılı bulan devlet yönetim tarzımızla bizi tanımıyorlar ya da farklı niyetlere sahipler. Cumhurbaşkanlığıyla, bakanlıklarımızla, kurumlarımızla hep birlikte üretim ve ihracat yolunda adım atan herkesin yanındayız, herkesin destekçisiyiz. Siz yeter ki planınızı, projenizi, niyetinizi samimiyetle ortaya koyun, diğer tüm sorunları birlikte çözeriz." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondakilere hitap ederek, onların gayreti, cesareti, azmi ve becerisi sayesinde küresel meydan okumalar karşısında daha güçlü bir duruş sergileyebildiklerini söyledi.

Dünyayı okumadaki kabiliyetlerini ve hayallerini gerçeğe dönüştürme hususundaki özgüvenlerini geliştirmelerinde ihracatçıların büyük bir paya sahip olduğunu dile getiren Erdoğan, Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline hep birlikte getireceklerini ifade etti.

Türkiye'nin dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline gelmesiyle büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasında daha üst bir safhaya geçmiş olacaklarına dikkati çeken Erdoğan, "Unutmayın hayalleri olmayanların hedefleri olmaz. Bundan 11 yıl önce 2023 hedeflerimizi ilk ilan ettiğimizde birileri bize dudak bükerek bakmıştı. Milletimize taahhüdümüz olan hedeflerimizin başlıklarından biri de 500 milyar dolar ihracat rakamına ulaşmaktı. Yaşadığımız onca hadiseye, maruz kaldığımız onca tehdide, ayağımıza takılan onca çelmelere, önümüze kurulan onca tuzaklara rağmen hedefimizin yarısını hayata geçirdik. Tabii 11 yıl önce bu hedefi belirlerken birilerinin yaptığı gibi, öyle affınıza sığınıyorum işkembe-i kübradan atmıyorduk. Ülkemize ve milletimize olan inancımız yanında elimizde sağlam araçlar, gayet sağlam imkanlar vardı." diye konuştu.

Son 20 yılda Türkiye'nin ihracatını 6 kat, ihracatçı sayısını ise 4 kat arttıran bir hükümet olduklarını aktaran Erdoğan, böylece ayda ortalama 3 milyar doları bile bulmayan ihracatı ayda ortalama 20 milyar dolar seviyesine çıkardıklarını bildirdi.

"Dünyanın önde gelen üretim ve ihracat üstlerinden biri olma yolunda ilerliyoruz"

Karşılaşılan engeller sebebiyle programın biraz gerisinde kalınmış da olsa ihracatın yeniden 2 kat arttırılmasının önünde hiçbir engel görmediklerini, tam tersine dünyadaki gelişmelerin bu konuda işlerini kolaylaştırdığını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yaklaşık 2,5 yıldır etkili olan küresel sağlık krizi ve ardından gelen güvenlik krizi, dünyadaki üretim ve tedarik merkezlerinin yeniden şekillenmesini zorunlu hale getirdi. Çin'den Avrupa'ya bütün buralarda, özellikle bu konuda ilk öne çıkan ülke, ülkemiz Türkiye'dir. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemizi kurduğumuz güçlü eğitim, sağlık, ulaştırma, haberleşme, enerji, sanayi, teknoloji altyapısı sayesinde dünyanın önde gelen üretim ve ihracat üstlerinden biri olma yolunda ilerliyoruz. Mevcut kapasitelerimizi kullanarak artan talepleri karşılama imkanına sahibiz. Kapasitelerimizi hızla arttırma, yeni yatırımlarla katlayarak büyütme imkanı daima elimizin altındadır. Bu yıl sonu için belirlediğimiz 250 milyar dolarlık ihracat rakamını fazlasıyla geçeceğimiz anlaşılıyor. Bir başka ifadeyle 2023 hedefimize doğru giderek artan bir hızla yaklaşıyoruz. Rabb'im bu süreçte ülkemizin önüne bir kaza, bela, musibet çıkarmadığı, milletimizi siyasi, sosyal, ekonomik istikrarsızlıklarla imtihan etmediği sürece hedeflerimize ulaşmamızın önünde bir mani görmüyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Van'da dün meydana gelen depremden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulundu.

İhracat başta olmak üzere her alanda bu seviyeye kolay gelmediklerini, adeta ilmik ilmik dokuyup gergef gibi işleyerek Türkiye'ye bu altyapıyı kazandırdıklarını vurgulayan Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyeti'nin banisi Gazi Mustafa Kemal'in muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşıma vasiyetini yerine getiren biz olduk. Sadece kendi vatandaşlarına değil, tüm dostlarına güven veren bir Türkiye için çok çalıştık. Buldukları her fırsatta hala kendilerini belli eden Sevr sevdalılarının, manda heveslilerinin ülkeyi teslim alma gayretlerine fırsat vermedik." ifadelerini kullandı.

"Vesayetten darbeye, terör eylemlerinden ekonomik tuzaklara kadar nice oyunları boza boza ülkemizi büyüttük, güçlendirdik, özgürleştirdik." diyen Erdoğan, Türkiye'nin İkinci Dünya Savaşı sonrası yeniden şekillenen, dünyanın refah ve güvenlik şemsiyesinin dışında kalmasına yol açan habis zihniyetle mücadele ettiklerini söyledi.

-Vatan topraklarına gözünü dikenleri eze eze ülkemizi güçlendirdik"

Erdoğan, Türkiye'nin Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından ortaya çıkan pastadan en az payı almasına yol açan kirli senaryolarla boğuştuklarını belirterek, şöyle devam etti:

"Sureti haktan gözüküp her seferinde milletimizin ağır bedeller ödemesine yol açan kifayetsizleri tasfiye ede ede şu andaki konuma geldik. Kendi refah ve güvenlikleri haricinde hiçbir şeyi umursamayanların dayatmalarını aşarak ülkemizi büyüttük. Vatan topraklarına gözünü dikenleri eze eze ülkemizi güçlendirdik. Cudi'de ezdik, Gabar'da ezdik, Tendürek'te ezdik, Bestler Deresi'nde ezdik. İnlerine girdik ve gire gire yolumuza devam ediyoruz. Emperyalistlerin tetikçiliğini yapan bölücü terör örgütüne tarihinin en ağır darbelerini indirdik. Suriye'de gerçekleştirdiğimiz operasyonlarla ülkemizi terör koridoruyla kuşatma girişimlerini boşa çıkardık. 'Sınırımızın ötesinde ne işimiz var?' diyenlere de en güzel cevabı 'Evet, sınırımızın ötesinde bizi rahatsız eden kim olursa olsun oralara da girmeye, gitmeye varız' dedik."

Irak'ta devam eden Pençe-Kilit Harekatı'yla da teröristlerin inlerini başlarına geçirdiklerini dile getiren Erdoğan, bu kutlu mücadelede toprağa düşen kahramanlara ve şehitlere Allah'tan rahmet diledi, ailelerine ve millete sabrı cemil niyaz etti.

"Türkiye terörün her türlüsüyle mücadelesini eninde sonunda zafere ulaştıracaktır"

Erdoğan, döktükleri her damla kanın hesabını teröristlerden misliyle sorduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Terörün siyasi uzantılarıyla da hukuk ve demokrasi içinde mücadelemizi sürdürüyoruz. Dört vatan evladının ateşinin yüreğimizi yaktığı bir günde bölücü örgütün uzantılarının İstanbul Kadıköy'de ortalığı birbirine katmaları, polisimize saldırmaları, terörist başını öven sloganlar atmaları, provokasyondan öte kalleşliktir, namussuzluktur, kanı bozukluktur. Ben inanıyorum ki milletvekilliği dokunulmazlığı hiç kimseye teröristi övme, güvenlik güçlerine hakaret etme hakkı tanımaz. Dünkü alçaklığın faillerine bunun bedelini yargı önünde muhakkak ödeteceğiz. Kim ne derse desin, hangi çirkefliği yaparsa yapsın Türkiye terörün her türlüsüyle mücadelesini eninde sonunda zafere ulaştıracaktır. Bugün ülkemiz, bölgesindeki ve dünyadaki her gelişime kendi penceresinden bakıyor, kendi menfaatlerine ve hedeflerine göre eğer tavır geliştirebiliyorsa her alanda verdiği işte bu mücadele sayesindedir."