AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in imzaladığı Şuşa Beyannamesi ile büyük zaferin tescillendiğini belirterek, "Geçmişten geleceğe çok daha büyük, emin adımlarla ilerleyeceğimiz bölgeye ve bütün dünyaya ilan edilmiştir." dedi.

Akbaşoğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"NATO Zirvesi'nin kazananı Türkiye'dir. Bu sonuç bütün dünya tarafından da tekraren görülmüştür." diyen Akbaşoğlu, Libya ve Karabağ başta olmak üzere, Türkiye'nin attığı bütün adımların kalıcı olduğu gerçeğinin, NATO toplantısıyla da bir kez daha perçinlendiğini söyledi.

Görüşmeye giderken ortaya konan kararlılık sonucunda, hiçbir noktada geri adım atılmaksızın çok önemli kazanımlar elde edildiğini, bunun tarihi bir başarı olduğunu vurgulayan Akbaşoğlu, ileriye dönük çok daha olumlu gündemlerle, Türkiye'nin kazanımlarına ilaveler yapacağı yeni bir başlangıç sürecinin yaşanacağını dile getirdi.

Akbaşoğlu, bu hakikati perdelemek için ABD Başkanı Joe Biden'ın, Erdoğan'ın ayağına giderek bir jest içerisinde olmasını, farklı algı yöntemleriyle tersine çevirmeye çalışan çarpık zihniyetler bulunduğunu kaydetti.

"Birlik ve beraberliğin beyanname ile bütün dünyaya ilanıdır"

Erdoğan'ın Şuşa ziyaretine işaret eden Akbaşoğlu, Azerbaycan topraklarının işgalinin sona erdirilmesine yönelik Türkiye'nin kararlı tutumu sonucunda ortaya çıkan tabloda, Azerbaycan'ın milli kurtuluş gününde işgal edilen toprakların hürriyetine kavuşturulması sevincini, hep beraber yaşadıklarını anlattı.

NATO Zirvesi'nin ardından gerçekleşen bu ziyaretin önemine dikkati çeken Akbaşoğlu, "Şuşa Beyannamesi ile bu büyük zafer tescillenmiş, geçmişten geleceğe çok daha büyük adımlarla, emin adımlarla ilerleyeceğimiz bölgeye ve bütün dünyaya ilan edilmiştir. Bu da Azerbaycan ile Türkiye arasındaki dostluğun, kardeşliğin, birlik ve beraberliğin hukuken bir başka önemli beyanname ile bütün dünyaya ilanıdır." ifadelerini kullandı.

"TOGG'un yerli üretimini engellemeyeceksiniz"

Türkiye'nin ilk yerli otomobili Devrim için ilk toplantının, 16 Haziran 1961'de gerçekleştiğini hatırlatan Akbaşoğlu, ders çıkartılması gereken bir yıl dönümünde olunduğunu kaydetti.

Türk mühendislerinin kısa süredeki bu başarısının akamete uğratıldığına belirten Akbaşoğlu, Türkiye'ye "şeftali üretin, otomobil üretmeyin" denildiğini aktardı.

AK Parti iktidarında hem şeftali üretip, ihraç edildiğini hem de Bursa'da TOGG Otomobil Fabrikası'ndaki çalışmaların son hızla sürdüğünü kaydeden Akbaşoğlu, 2022'de yerli otomobili hizmete sunacaklarını, Bursa'dan otomobil ihraç edeceklerini ifade etti.

Akbaşoğlu, Türkiye'nin teknolojide söz sahibi bir ülke haline geldiğini, bunun en güzel örneğinin İHA ve SİHA'lar olduğunu bildirdi.

Karabağ zaferinde İHA ve SİHA'ların başarısının dünyaca takdir edildiğini, bu nedenle NATO üyesi ülkelerin Türkiye'den SİHA siparişi verdiğini dile getiren Akbaşoğlu, "Devrim otomobilini engelleyen içerideki ve dışarıdaki mihraklar, TOGG'un yerli üretimini engellemeyeceksiniz." dedi.

"Milletimiz özür beklemekte"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, partisinin Çankırı raporu üzerine, "Kılıçdaroğlu, Çankırı'dan, kamu görevlilerinden, devlet idaremizden hem aziz milletimizden özür dilemelidir. Sayın Kılıçdaroğlu, raporunuza sahip çıkın, neyse gerçeği ortaya koyun" çağrısında bulunduğunu hatırlatan Akbaşoğlu, ancak ses çıkmadığını söyledi.

Akbaşoğlu, "Ne dedi bunu kapatmak için 'Yalancıdan devlet yöneticisi olur mu?' Sayın Kılıçdaroğlu, yalancıdan devlet yöneticisi olmaz. Siz, yalancının başısınız. Bir söylediğiniz yalanı, bir başka yalanla kapatmaya çalışıyorsunuz. Sizin devlet yöneticisi olabilmeniz için yalan söylemekten vazgeçmeniz lazım. Yalandan, iftiradan ve kumpas siyasetinden özür dileyip, vazgeçmeniz lazım. Çankırı'mız da milletimiz de Çankırı'mız üzerinden yapmış olduğunuz tezviratlara, yalanlara, iftiralara özür beklemekte. Ama siz oralı bile değilsiniz." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun milletten ve kamuoyundan özür dilemesini isteyen Akbaşoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu, bir kirli kavanoz gösterdi. O gösterdiği kirli kavanoz Ergene'den değil, CHP Genel Merkezi'nden gelmişe benziyor." diye konuştu.

"Sayın Akşener sadece partinizin ismi iyi"

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, "Türkiye'yi, aşılama konusunda başarısız" bulduğu açıklamasına ilişkin Akbaşoğlu, şunları kaydetti:

"Çok yazık. Sayın Akşener, sadece partinizin ismi iyi, söylemleriniz, yaptıklarınız o kadar kötü ki. Dün itibarıyla 1 milyon 250 bine yaklaşan bir aşılamayı gerçekleştiren ve bugün itibarıyla da günlük randevu sistemiyle, bugün randevunuzu alıp, bugün aşı olma imkanını getiren, seyyar aşılama merkezleriyle milletimizin ayağına giderek hizmet sunan fedakar sağlık ordumuza ve bu güzel süreci yöneten Sağlık Bakanı'mıza, Sağlık Bakanlığımıza, hükümetimize yönelik bu saldırılar, herhalde bu başarının hazımsızlığıdır. Görülüyor ki İYİ Partinin içine CHP kaçmış. Hepsi aynı söylem birliği içinde. Bir hizalanma söz konusu. Kendilerine verilen vazife gereğince bir siyasi yol alma söz konusu.

Kayıkçı kavgalarına şahit oluyoruz. Güya birbirleriyle karşıtmış gibi duran partilerin, arka oda siyasetinde gizli anayasa çalışmaları yaptığı ve bunlarla ilgili yol aldıkları hepimizin malumu. Sayın CHP'li Kaboğlu, İYİ Parti, CHP ve HDP'nin anayasa çalışmaları yaptığını ilan etmişti. Hala bu çalışmalar devam ediyor mu Sayın Akşener, Sayın Kılıçdaroğlu? Kirli siyasetlerini, arka odada, görev dağılımı çerçevesinde, Türkiye'nin kötülüğüne yönelik bir iş birliği içinde devam ettirdikleri net bir şekilde ortadadır."

"Türkiye'de can ve mal güvenliği yoktur." ifadelerini kullanarak Türkiye'ye çelme takmaya çalışan kirli bir ittifakın olduğunu kaydeden Akbaşoğlu, milletin desteğiyle bu kirli ittifakı da aşacaklarını vurguladı.

Oğuzhan Asiltürk'ün açıklamalarına ilişkin değerlendirme

Akbaşoğlu'na, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu ve Milli Görüş Vakfı Başkanı Oğuzhan Asiltürk'ün, Twitter hesabından yaptığı 53 maddelik açıklamaya ilişkin değerlendirmesi de soruldu. Akbaşoğlu, "Kendi mekanizmaları çerçevesinde, iç işleri olarak bir süreç söz konusu olacaktır. Bu, Saadet Partisinin kendi içinde değerlendireceği bir husustur." dedi.

Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan önderliğinde, 15 Haziran 1997'de D-8'in kurulduğunu hatırlatan Akbaşoğlu, "Erbakan Hoca'mızın 'adil ve merhametli yeni bir dünya' söylemini bugün Sayın Cumhurbaşkanımız, BM Genel Kurulunda, 'dünya 5'ten büyüktür' mottosuyla çok daha yüksek ve gür bir seda ile çok daha kuvvetli bir şekilde bütün dünyaya ilan etmektedir. İnşallah D-8'in önümüzdeki yıllarda da çok büyük hizmetlere insanlık tarihi bakımından vesile olacağına inanıyorum." ifadelerini kullandı.