Türkiye Ulusal Alerji ve İmmünoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Uğur Muşabak, yaptığı yazılı açıklamada, gribin "Influenza" adı verilen bir virüs tarafından oluşturulan ve mevsimsel olarak görülen bir enfeksiyon hastalığı olduğunu hatırlattı. 

Prof. Dr. Muşabak, enfeksiyona neden olan iki tip Influenza virüsü bulunduğunu aktararak, şöyle devam etti:

"Salgınlara neden olan 'Influenza A' virüsüdür. Her yıl yeni Influenza virüsleri, genetik mutasyon geçir ve bağışıklığı uyaran antijenik yapılarında değişim ortaya çıkar. Bunlar da mevsimsel salgınlara yol açar. Influenza virüsü, en sık enfekte kişinin öksürme ve hapşırması ile ortama saçılan damlacıklar yoluyla insandan insana bulaşır. Hastalığın yayılma hızı erişkin kişilerle karşılaştırıldığında, çocuklarda daha yüksektir. Bu nedenle çocuklar hastalığın toplumda yayılmasında önemli rol oynarlar."

Gribe karşı korunmanın temel olarak mevsimsel grip aşısı ile sağlanabileceğine işaret eden Muşabak, aşı içeriğinde bulunan 3-4 tip Influenza virüsüne karşı etkili olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Muşabak, astım, KOAH, kalp, şeker, böbrek gibi kronik rahatsızlığı bulunanların, multipl skleroz, immün yetmezlik ve epilepsi hastalarının, 65 yaş üzeri bireylerin, sağlık çalışanlarının, kreş, anaokulu, huzurevleri ve kronik hastalıklara yönelik hizmet veren yerlerde çalışanların grip aşısı yaptırmaları önerisinde bulundu.

Gebelikte de 14. haftadan sonra aşının uygulandığını ifade eden Muşabak, "Grip mevsimi boyunca gebelerin aşılanması doğacak bebeğin de korunmasını sağlıyor. Grip aşısı yapılması için en uygun zaman Ekim-Kasım aylarıdır. Yüksek risk grubundaki kişilere bu aylarda aşı yapılmamışsa Ekim başından Mayıs sonuna kadar herhangi bir tarihte aşı uygulanabilir. Aşı yapıldıktan 2 hafta sonra koruyuculuk gelişir. Aşı yapıldıktan sonra 1-2 günde kaybolan hafif yan etkiler görülebilir. Bunlar, aşı uygulama yerinde kızarıklık, şişlik ve hassasiyet, hafif ateş, kas ağrıları, nadiren ciddi alerjik reaksiyon olarak görülebilir." bilgilerini paylaştı.