Yaklaşık 200 kişinin yaşadığı Pidgayne köyü, 24 Şubat'ta başlayan savaşın en şiddetli yaşandığı yerlerden biri oldu.

Rus ordusunun Belarus sınırına yakın Çernobil bölgesinden girdiği köy, uçaklarla bombalandı. Mart ayının ortasına gelindiğinde köydeki evlerin yüzde 80'i hasar gördü.

Bombaların altyapı ve evleri tahrip etmesiyle adeta "hayalet" köyü andıran Pidgayne'deki evlerin neredeyse tamamı terk edilmiş durumda.

Savaş izlerini taşıyan köyde, mayınların bulunduğuna dair uyarı tabelaları görüldü.

"Saldırıları kimse beklemiyordu"

Saldırılardan kurtulan Pidgayne sakinlerinden Nina, savaşta yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

Evinin avlusuna havadan 2 kez füze atıldığını belirten Nina, "14 Mart'ta evlerimiz bombalandı. Kimse bunu beklemiyordu. Evlerimin pencereleri, kapıları dağıldı. Kendim de yaralandım. Yüzümde hala yara izleri var. Komşularımızın evine kaçarak kendimi kurtardım. Bir süre sonra evime ikinci bir füze geldi. Evim artık kullanılmaz halde." dedi.

Nina, birkaç gün mahzende kaldıklarını söyleyerek, 20 Mart'ta Ukraynalı askerlerin köyden çıkmalarına yardımcı olduğunu belirtti.

Köy sakinlerinin birçoğunun kendisi gibi yaşlı olduğuna dikkati çeken Nina, "Rus askerlerin köyümüzden ne istediğini anlamış değilim. Gençler köyümüzden gitti. Burada sadece orta ve yaşlı kesim yaşıyor." ifadelerini kullandı.

"Evimden ancak kalıntıları buldum"

Köy sakinlerinden Aleksandr, saldırılar başlamadan önce ailesini komşu kente götürdüğünü belirterek, "Köye döndüğümde evimiz yerle bir edilmiş durumdaydı. Evimden ancak kalıntıları buldum. Evimizi inşa etmek için hayatımı harcadım." dedi.

Dedesinin eski Svoyetler ordusunda yer aldığını ve 2. Dünya Savaşı'nda Nazilere karşı savaştığını anlatan Aleksandr, "Bir zamanlar Nazilere karşı savaşanlar, şimdi topraklarımıza saldırdı ve sivilleri öldürüyor. Buna anlam veremiyorum." diye konuştu.

Editör: TE Bilisim