Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Diyetisyeni Banu Özbingül Arslansoyu, oruç tutanlar için yaşam şeklinin büyük ölçüde değiştiği Ramazan ayında sağlıklı yaşamın sürdürülmesi ve Covid-19’la ilintili bağışıklık sisteminin korunması için yeterli ve dengeli beslenme önerilerinde bulundu.
Orucun sağlıklı bireyler için farz olduğunu, beslenme düzeni değişikliğinin ise kronik hastalığı olan kişilerin, çocukların, yaşlıların, gebelerin, emzikli anneler ve ağır işlerde çalışanların sağlığını tehdit edebileceğini belirten Banu Özbingül Arslansoyu, bu gruplar dışında kalan ve oruç tutmak isteyen diğer bireylerin ise doğru ve yeterli beslenme ile sağlıklarını koruyabileceğini söyledi.
“DOĞRU SEÇİMLERLE YAPILACAK SAHURUN, GÜNÜN VERİMLİ GEÇMESİNDE BÜYÜK ROLÜ VARDIR”
Açıklamalarında sahurun önemine dikkat çeken Banu Özbingül Arslansoyu, “Bu ayda doğru seçimlerle yapılacak sahur, günümüzün verimli geçmesinde büyük rol oynamaktadır. Sahura kalkılmaması ya da sahurda sadece su veya çay içilmesi, yaklaşık 16 saat olan açlığı, ortalama 20 saate çıkarmaktadır. Bu açlık da kan şekerinin erken saatlerde düşmesine, günün daha verimsiz geçmesine neden olmaktadır. Sahurda kızartmaya, salam, sosis, sucuk gibi şarküteri ürünlere; zeytin, çakıstez gibi tuzlu yiyeceklere susamaya yol açacağından yer verilmemelidir. Rafine ürünlerden, beyaz undan yapılmış kek, poğaça, kurabiye gibi hamur işlerinden ve şekerli yiyeceklerden uzak durulmalıdır” dedi.
Sahurda çok yemek yerine, daha yavaş sindirilen ve daha uzun süre tok tutan, yüksek lifli ve yüksek proteinli yiyeceklere yer verilmesi gerektiğini söyleyen Banu Özbingül Arslansoyu, tam buğday, çavdar veya kepek ekmeği, süt, yoğurt gibi süt ürünleri, yumurta ve tuzu azaltılmış az yağlı peynir çeşitleri, çiğ kuruyemişler, şekersiz hoşaf veya komposto ile taze sebze ve meyvelerin doğru besinler olduğunu belirtti.
“İFTARDA BOŞ MİDEYİ KISA SÜREDE DOLDURMAYA ÇALIŞMAYIN”
Uzun süren açlık sonrası, kısa sürede çok fazla besin tüketme ihtiyacının doğduğu iftar sofrasında ise boş mideyi kısa sürede doldurmaya çalışmanın ani tansiyon ve şeker yükselmesine ve mide bağırsak problemlerine yol açabileceğini hatırlatan Banu Özbingül Arslansoyu, “Yemeklerinizi iyi hazmedebilmek için yavaş yavaş ve sakin bir şekilde yemeli, lokmalarınızı iyice öğütünceye kadar çiğnemeli, yemek yerken konuşmamalısınız. Yemek yerken konuşmak hava yutmanıza neden olabileceğinden mide ve bağırsaklarda gaz oluşmasına neden olabilmektedir” ifadelerini kullandı.
Orucu açarken hurma, peynir, mevsim sebzesi, zeytin gibi kahvaltılıkların doğru seçim olabileceğini söyleyen Banu Özbingül Arslansoyu, mercimek, sebze ya da tahıllı çorbaların da iyi seçenekler olduğunu belirtti. Banu Özbingül Arslansoyu, mide koruyu beslenme tarzı ile ilgili açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Orucunuzu açtıktan sonra mideyi yormamak için 20-30 dakika beklemelisiniz. Devamında rafine hamur işleri, beyaz ekmek, makarna, pirinç pilavı, kızartılmış et ve sebze yemekleri yerine tam buğday unu ile yapılmış besinler, az yağlı et yemekleri, sebze yemekleri, kurubaklagiller, mevsim sebzeleri, zeytinyağlılar, yoğurt ve tam buğday unu ile yapılmış besinlerden birkaçını tercih etmelisiniz.”
RAMAZAN PİDESİNE DİKKAT
Ramazan’da dikkat edilmesi gereken diğer hususlar arasında Ramazan pidesi tüketimi olduğunu söyleyen Banu Özbingül Arslansoyu, abartıya kaçmadan ortalama bir avuç içi kadar (2-3 dilim) tüketilebilecek pidenin, soğuduktan sonra tercih edilmesi gerektiğini söyledi.
“DOĞRU BESLENMEYE EGZERSİZ DE EŞLİK ETMELİ”
Doğru beslenmenin yanında iftardan 1-2 saat sonra yapılacak hafif tempolu 30-45 dakikalık yürüyüşler ya da ev içerisinde yapılacak egzersizler ile metabolizmanın yavaşlamasının engellenebileceğini belirten Banu Özbingül Arslansoyu, insan yaşamında oksijenden sonra gelen en önemli öğe olan suyun da günlük minimum 2 litre olacak şekilde içilmesi gerektiğine dikkat çekti.
“DOĞRU SEÇİMLERLE YAŞAM KALİTENİZİ ARTTIRABİLİRSİNİZ”
“Ramazanda doğru seçimlerle yaşam kalitenizi arttırabilirsiniz” diyen Banu Özbingül Arslansoyu, “Eğer sağlıklı bir bireyseniz, yukarıda bahsettiğimiz kurallara uyarak oruç tutmak direncinizi düşürmeyecektir ve oruç tutmanız Covid-19 pandemi sürecinde bağışıklığınız için risk oluşturmayacaktır” ifadelerini kullandı.
(İHA)