MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, köşe yazarı Özdemir İnce’nin Papa ziyareti üzerinden MHP’yi hedef alan ifadelerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Yalçın, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada İnce’nin dilini “köprü altı üslubu” olduğunu ifade etti. Yalçın, MHP’nin Papa ziyaretine yönelik eleştirilerinin arka planını anlatırken, İnce’ye “medya papazı gibi vaaz veriyor vermesine ama küfürlü bir dil kullanarak…” sözleriyle tepki gösterdi.
Yalçın, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
"BİR MEDYA PAPAZININ ÇİRKİN VAAZINA DAİR
Cumhuriyet gibi felaket tellalına ve emperyalizmin taşeronuna dönüşmüş oportünistve revizyonist bir gazetede köşe yazarlığı yapan Özdemir İnce’nin solcu yüzü, tamamen tersine dönmüş.
Kırk yıllık sosyalizm mızıkacısı dostumuz; o tefrika ve fitne kaynağı mevkute parçasının dümen suyunda, emperyalizmin zurnacısı olmuş.
Köşesinde, bir medya papazı gibi vaaz veriyor vermesine ama küfürlü bir dil kullanarak…
İnce, aklınca Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli ile istihza etmeye yeltenmiş.
Papa’nın ziyaretine dair tepkileri üzerinden MHP’nin tutumunu alaya almaya cüret etmiş.
Sözde “entelektüel” Özdemir İnce’nin kullandığı çirkin dil; sokak lisanı bile değil, köprü altı çocuğu üslubu…
Bu sefil üslup; onun karakterini, seciyesini ele veriyor.
Özdemir İnce, MHP’nin Papa ziyareti konusundaki haklı tepkilerinin sebebini de anlamamış, anlamak istememiş.
Papa’nın; Türkiye’deki açıklamalarında neden suya sabuna dokunmadığına, Gazze’de yaşananlar karşısında Batı kamuoyunda uyanan vicdanın sesini niçin yansıtmadığına girmemiş.
Papa’nın sistematik İsrail soykırımından bahsetmemesine yer vermemiş.
Papa ziyaretinin perde arkasındaki tertipçi Fener Rum Patriği Bartholomeos’un neyin peşinde olduğundan söz etmemiş.
Bu ziyarette Patrikhane’nin oynadığı rolün Türk kamuoyu ve medyasınca görmezden gelinmesine Yunan basınının verdiği tepkileri görmemiş.
Lozan Antlaşması’na göre yalnızca Türkiye'deki Ortodoks azınlığın dinî lideri olarak kabul edilen ve Fatih Kaymakamlığı’na bağlı bir din görevlisi olan Bartholomeos’un, ziyaretle ilgili kazanç hesaplarına hiç girmemiş.
Bartholomeos’un Ukrayna-Rusya anlaşmazlığına el atma hadsizliğine yeltenip Ukrayna Ortodoks Kilisesi'nin Rus Ortodoks Kilisesi'nden ayrılma isteğini kabul etmesini es geçmiş.
Bütün bu gerçekleri bırakıp MHP’yle uğraşmayı tercih eden Özdemir İnce’ye birkaç tavsiyemiz olacak:
Tersi yüzü demesin.
Vehim yalanına sığınmasın.
Yunanistan’ın, Bizans ruhunu diriltme hayallerini gerçekleştirmek için -ABD desteğinde- Fener Rum Patrikhanesi’ni koçbaşı olarak kullanma hesaplarından söz etsin.
Yunanistan’da Müslüman Türk azınlıkların müftü seçme haklarından bile mahrum bırakılmasını ele alsın.
Lozan Antlaşması’na aykırı olmasına rağmen, Yunan hükûmetinin ülkedeki Türk varlığını reddetmesinin sebeplerine eğilsin.
ABD’nin, koca Latin dünyasının ruhani liderliğini tekeline almasını ve Siyonizm’i körü körüne desteklemesini irdelesin.
Ne yazık ki MHP düşmanlığı, bu eski tüfek solcu yazarların zaten kıt olan barutunu bitirmekle kalmadı, azıcık olan akıllarını da aldı.
Bunların alayı, MHP düşmanlığı yüzünden dönüşüm ve başkalaşım geçirip birer siyasi mutanta evrildi.
Kim derdi ki bir devrin anlı şanlı devrim yobazları ve antiemperyalizm tellalları gelecekte müstevlilerin taşeronu olacak!
Ayrıca bir aydına önce fikir namusu, sonra sağduyu ve ahlak, sonra da doğru bilgi gerek.
Pek aşina olduğu Fransız edebiyatının önemli isimlerinden Albert Camus’nün veciz bir sözü, Özdemir İnce’nin tarihî ve siyasi cehaletini özetliyor:
“İnsan bilmediği konularda hep abartılı fikirlere sahip olur.”





