Milliyetçi Hareket Partisi ‘Hayırlı Günler Komşum’ ve ‘Derdiniz Derdimizdir’ programlarına başladı. Bu kapsamda ilk durak Ankara Keçiören oldu…

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, “Hayırlı Günler Komşum” ziyaretleri ve “Derdiniz Derdimizdir” sohbetleri kapsamında Keçiören İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenen “Keçiören Buluşması” programında önemli açıklamalarda bulundu.

Durmaz, konuşmasına MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin selamlarını ileterek başladı ve toplantıya katılan tüm dava arkadaşlarına, sivil toplum kuruluşu temsilcilerine, muhtarlara ve vatandaşlara teşekkür etti.

“Komşuluğun sınırı kalpte başlar”

Durmaz, Milliyetçi Hareket Partisi’nin yalnızca siyasi bir yapı olmadığını, aynı zamanda milletle gönül bağı kuran bir hareket olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“Biz bugün burada siyasetçi kimliğimizin yanında, sizlerin bir kardeşi, bir dostu, bir komşusu olarak bulunuyoruz. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak her daim sizlerle bir aradayız, sizlerin yanındayız. Sizin derdiniz bizim derdimiz, sizin sevinciniz bizim sevincimizdir.”

MHP'li Sadir Durmaz'ın açıklamasının tamamı şu şekilde:

Sayın Merkez Yönetim Kurulu Üyelerimiz,

İl Başkanımız, İlçe Başkanımız,

Aziz Dava Arkadaşlarım,

Sivil Toplum Kuruluşlarımızın Kıymetli Temsilcileri,

Değerli Muhtarlarımız,

Muhterem Hanımefendiler, Beyefendiler;

Liderimiz Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla başlattığımız, “Hayırlı Günler Komşum” ziyaretleri ve “Derdiniz Derdimizdir” sohbetleri kapsamında, Keçiören İlçe Teşkilatımız tarafından organize edilen “Keçiören Buluşması”nda sizlerle bir aradayız.

Bu vesileyle hepinize hoş geldiniz diyor,

Sözlerimin başında, Türk Dünyasının Bilge Lideri, Saygıdeğer Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Beyefendi’nin hepinize ayrı ayrı selamlarını iletiyorum.

Çok Muhterem Dava Arkadaşlarım, Kıymetli Hazirun;

Biz, bugün burada siyasetçi kimliğimizin yanında, sizlerin bir kardeşi, bir dostu, bir komşusu olarak bulunuyoruz ve sizin de bizi bir kardeşiniz, bir dostunuz, bir

nuz olarak görmenizi, konuştuklarımızı da bu anlayışla değerlendirmenizi özellikle istirham ediyorum.

Çünkü biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, her daim sizlerle bir aradayız, sizlerin yanındayız.

Sizin derdiniz bizim derdimiz, sizin sevinciniz bizim sevincimizdir.

Hayırlı Günler Komşum” diyoruz, çünkü biz hiçbir zaman komşusunun kapısını çalmayan, derdini sormayan, sevincine ortak olmayan bir millet olmadık.

Derdiniz Derdimizdir” diyoruz, çünkü biz aynı bayrağın gölgesinde, aynı ezanla, aynı kaderle yoğrulmuş bir milletiz.

Bizim medeniyetimizde komşu, evin duvarından değil; kalbin sınırından başlar.

Komşusu açken tok yatanın bizden olmadığını buyuran bir inancın mensuplarıyız.

Atalarımız boşuna, “komşu komşunun külüne muhtaçtır” dememiştir.

Pişirdiği bir kap yemeği komşusuyla paylaşmayı, bir sevinç yaşandığında onu ilk komşuya haber vermeyi, bir dert düştüğünde ise “ben buradayım” demeyi insanlığın özü sayan bir milletin evlatlarıyız.

Bu kültür, sadece evlerin değil; gönüllerin de birbirine komşu olduğu bir anlayışı yaşatır.

Komşunun kapısını çalmak, hatırını sormak; bir sosyal sorumluluk değil, bir vicdan borcudur.

Çünkü bizim kültürümüzde hatır, insana verilen en büyük değerdir.
Halkın sofrasına oturmadan, pazarına inmeden, komşunun halini sormadan millete hizmet edilemez.

Aziz Dava Arkadaşlarım, Muhterem Hazirun;

Biz bu güzel Anadolu coğrafyasında bin yıldır varız.

Ama bu coğrafya, sıradan bir yer değildir.

Anadolu, insanlık tarihinin kalbidir; bereketiyle, inancıyla, stratejik konumuyla dünyanın gözünün üzerinde olduğu bir yerdir.

Tarihin her döneminde Anadolu, sorunların da, mücadelelerin de merkezinde olmuştur.

"Çünkü Batı, 'dünyaya hükmetmek için Akdeniz'e hâkim olmak, Akdeniz'e hakim olmak için de Anadolu'ya hakim olmak gerektiğini düşünür ve bunun için çalışır.

İşte bu yüzden, Türkiye’nin gücünü kırmak isteyenler yüzyıllardır çeşitli oyunlar oynamıştır.

Kimi zaman savaşla, kimi zaman terörle, kimi zaman da ekonomik tuzaklarla hep üzerimize gelmişlerdir.

Ama hamdolsun, her defasında karşılarında aziz Türk milletinin inancını, ferasetini, dirayetini bulmuşlardır.

Bölmek, parçalamak, kardeşi kardeşe düşürmek isteyen kirli eller hâlâ devrededir lakin her şeye rağmen Allah’ın izniyle bu topraklarda nifak değil, kardeşlik yeşerecektir.

Çünkü Türk milleti asırlardır aynı sofrada ekmeğini paylaşmış, aynı vatan toprağı için can vermiş, aynı semaya el açmış bir millettir.

Sayın Genel Başkanımızın ifade ettikleri gibi;

“Adımız bir, anımız bir, acımız birdir. Biz büyük bir aileyiz. Kuzeyden güneye, doğudan batıya; tek yürek tek bileğiz. Biz Türkiye’yiz!”

Değerli Hazirun, Kıymetli Dava Arkadaşlarım;

Biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Sayın Genel Başkanımızın Liderliğinde, coğrafyamızın gerçekliği, ülkemizin potansiyeli doğrultusunda yaşananları ele alıyor, siyasetimizi buna göre yapıyoruz ve her konudaki düşüncelerimizi vatandaşlarımıza ulaştırmak için Anadolu’yu karış karış geziyoruz.

Artık, yıllardır milletimizin kalbinde biriken yorgunluğun, acının ve kaygının yerine; birlik, dayanışma ve kardeşlik duygularını yerleştirme vakti çoktan gelmiş hatta geçmiştir.

Yıllarca aramıza serpilmek istenen etnik ve mezhep kökenli fitne el birliğiyle bertaraf edilecektir.

Kürt kardeşlerimizi terörle eşitleyen, sorun olarak gören zihniyet, kardeşliğimiz karşısında kaybedecektir.

Alevi canlarımızı dışlayan, siyasetlerine alet etmek isteyenlerin son kullanma tarihi çoktan geçmiştir.

Bugün artık herkes biliyor ki; son bir yıldır, ülkemizin gündeminde olan, “Terörsüz Türkiye” hedefimize yönelik atılan kararlı adımlar, güvenin yeniden tesis edilmesini, vatandaşın devletine daha güçlü bağlarla sarılmasını sağlamıştır.

Doğuda, batıda, kuzeyde, güneyde fark etmeksizin; analar huzur istemekte, gençler geleceğe umutla bakmakta, milletimiz kardeşlikten yana tavır almaktadır.

Muhterem Hazirun, Değerli Dava Arkadaşlarım;

Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz, her şartta milletimizin yanındayız.
Sokağın sesini, pazarın nabzını, vatandaşımızın sıkıntısını duyuyoruz.
Ekonomik zorlukların, hayat pahalılığının, dar gelirli vatandaşlarımızın yaşadığı geçim mücadelesinin farkındayız.

Bizim anlayışımızda siyaset; rakamlarla, tablolarla değil, insanla, vicdanla ve milletin derdiyle yapılır.

Bu yüzden diyoruz ki: Milletimizin derdi derdimizdir.

Bir vatandaşımızın yüzü gülmüyorsa, bir hanenin ocağında huzur eksikse, biz de rahat edemeyiz.

Devletimizin, ekonomik sorunların çözümü için kararlı adımlar attığının da farkındayız. Bu süreçte en büyük gücümüz, milletimizin sabrı, dayanışması ve devletine olan güvenidir.

Türk milleti; nice badireleri, nice imkânsızlıkları birlik ruhuyla aşmıştır.
Bugün de aynı inançla, aynı dayanışmayla yarınlara daha güçlü yürüyeceğimize yürekten inanıyoruz.

Bu anlayışla biz, “Komşum nasılsın?” diye sormayı bir hatır işi, “Derdiniz derdimizdir” demeyi de vicdani bir sorumluluk olarak görürüz.

Bu doğrultuda, bugün Keçiören’den başlattığımız çalışmalar, sokak sokak, cadde cadde devam edecek, Sivil Toplum Kuruluşlarımız, esnafımız ziyaret edilecek, komşularımızın, hemşerilerimizin hali hatırı sorularak, talepleri, dilekleri ilgili mercilere iletilecektir.

Ben bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken, toplantımızı organize eden Keçiören İlçe Başkanlığımıza, kıymetli dava arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

İlçe Başkanlığımızın davetine icabet edip burada bizimle olan, toplantımızı şereflendiren Sivil Toplum Kuruluşlarımızın her bir temsilcisine, Alevi Canlarımıza, Caferi Derneklerimize, Kürt Kardeşlerimize, etnik kökeni, mezhebi ne olursa olsun, devletimizin ve milletimizin birliğinden, beraberliğinden yana saf tutan her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum.

Rabbim birliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi bozmasın, bozmak isteyenlere fırsat vermesin.

Sağ olun var olun, Cenabı Allah’a emanet olun.