Kılıç konuşmasında, "Türk Devletine ve milletine söylediği; “alçak” sözünü Türk milleti olarak iade ediyoruz. Türk düşmanı bu zihniyete verilecek en iyi cevap, aziz milletimizin Haziran 2023 seçimlerinde vereceği cevaptır." dedi.

Hacıbektaş’da hemşehrilerine seslenen Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Filiz Kılıç, konuşmasında şunları kaydetti;

Değerli Divan, İl Başkanımız, İlçe Başkanlarımız, Belediye Başkanlarımız, Ülkü Ocakları Nevşehir İl Başkanımız, Muhtarlarımız, STK yöneticileri, Asenalarmız, Hanımefendiler, Beyefendiler, Hacıbektaşlı Hemşerilerim, Dava Arkadaşlarım,
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin talimatlarıyla gerçekleştirilen “Adım Adım 2023, İl il Anadolu” Temalı İl ziyaretlerimizin ardından “Adım Adım 2023, İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma” programımız kapsamında MYK ve MDK üyelerimizle Hacıbektaş’ta/ ser-çeşme Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin makamında sizlerle birlikte olmak bizleri heyecanlandırmakta ve mutlu etmektedir. Öncelikle Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin Hacıbektaşlı Hemşerilerime ve kıymetli haziruna muhabbetlerini ve selamlarını iletmek isterim.


Bugün müstesna bir yerde, sadece Türkiye için değil, başta Türk dünyası olmak üzere bütün dünya için büyük önem arz eden topraklardayız. Üzerinde bulunduğumuz Suluca Karacahöyük’te Hacı Bektaş Veli, hemen yanında Kırşehir’de Ahi Evran, Konya’da Mevlana, biraz ötede Ankara’da Hacı Bayram Veli’nin halkı irşat ettikleri bölgedeyiz. Bu Anadolu Erenleri kurdukları tekke ve zaviyelere topladıkları insanlarla Anadolu’nun Türk ve Müslüman kalmasını sağlamıştır.
Değerli Dava arkadaşlarım,
Anadolu Türk İslam sufiliğinin temellerinin atıldığı yerlerden biridir Hacıbektaş;
Moğol istilasıyla Anadolu’da yaşanan zor yıllarda, Ahmet Yesevi Ocağında yetişen erenlerin halka ümit ve iman aşıladıkları, mazlum Türkün sığındığı yerdir Hacı Bektaş;
O dönemde eski Türk gelenek ve töresine, Türk diline sahip çıkılan yerdir Hacıbektaş;
Hoşgörünün, kardeşliğin ocağıdır, Hacıbektaş.
Hırslar, kinler yok olur aşkla meydanımızda
Aslanlarla ceylanlar dosttur kucağımızda
Sevgi, muhabbet kaynar yanan ocağımızda
Bülbüller şevke gelir gül açar bağımızda
diyerek, yüzyıllar ötesinden bütün insanlığı dostluğa davet eder, Hacı Bektaş Veli. Onun sevgisi, hoşgörüsü bütün canlılara karşıdır.
13. yy.ın karanlığında, O, köylü ve göçebe halk arasına girmiş, onların yol gösteren ışığı olmuştur.
Hacı Bektaş Veli, dünyada eşine az rastlanan millî birlik ve beraberlik düsturunun gerçek temsilcisi bir velidir.
Hacı Bektaş Veli’nin insanlığı birleştirici felsefesinin veciz özeti olan “bir olalım, iri olalım, diri olalım” mesajı dünyayı birliğe, barışa, huzura çağıracak niteliktedir. Bu düsturu hayata geçirmek insanlığı her geçen gün biraz daha içine düştüğü çıkmazdan kurtaracaktır.
Çok yakınımızda devam eden Rusya-Ukrayna sıcak savaşı bir kez daha, hoşgörünün, kardeşliğin, barışı savunmanın ve bu değerleri korumanın ne kadar önemli olduğunu gözler önüne sermiştir.
Aziz hemşerilerim,
Hacıbektaş şahsım için ayrı bir öneme haizdir. Buna değinmeden geçemeyeceğim. Hoşgörünün merkezi bu topraklarda Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nin kurucu rektörü olarak görev yapmak, sizlere hizmet etmek şerefine nail oldum. 2008 yılında göreve başladığımda ilçemizde MYO vardı. Bölüm sayısını artırdık. Güzel Sanatlar Fakültesini faaliyete geçirdik. Küçük bir ilçede bir fakülteyi kurmak, meşakkatli bir işti. Bürokratik engellerle mücadele ettik. Hoca bulmak da çok zorlandık. Uzun uğraşlar sonunda ilçenin ekonomisine ve sosyal yaşamına olumlu katkılarımız oldu. Gururluyuz, mutluyuz. Temennimiz bundan sonra MYO ve fakültemizin çok daha güçlü olması.
Yaptığımız yayınlarla, yazdığımız kitap ve makalelerle Hacı Bektaş Veli’nin felsefesini, düşünce dünyasını anlattık, anlatmaya da devam edeceğiz.
Hocalığın ve idareci/rektör olarak sizlere hizmetin yanında siyaseten de sizlerle birlikte olmak, sizlere hizmet etmek heyecanını yaşıyorum.
Değerli Hazirun,
Konuşmamda muhalefetin, millet ittifakının ve hassaten de CHP’nin ve CHP lideri Sayın Kılıçdaroğlu’nun özellikle son aylardaki söylemlerinden bir kısmını hatırlatmak ve birlikte bir daha düşünmek ve değerlendirmek niyetiyle hareket edeceğim.

Kıymetli hemşerilerim, diyerek sözlerine devam eden MHP’li KILIÇ;
Şu hususu özellikle vurgulamak isterim; Bizim Atatürk ilke ve inkılaplarının koruyucusu ve takipçisi, vatanperver CHP seçmeniyle hiçbir sorunumuz yoktur. Sağduyu sahibi, gerçekleri gören ve gelişmeleri yakinen takip eden aziz milletimizin Haziran 2023 seçimlerinde 6+1 yapılanmasına gereken cevabı vereceğinden eminiz.
Hemen şu noktaya da dikkatinizi çekmek isterim: 28 Şubatta yapılan toplantı sonrasında görünmez ortak HDP ile 6+1 partinin genel başkanlarının imzaladığı ve yayınladığı mutabakat metninden Parlamenter sistemin kriz ve kaos üreten yapısı çıkmıştır. 48 sayfalık sözde güçlendirilmiş parlamenter sistemi anlatan metinde bir kez dahi Türk Milleti ve Atatürk geçmemiştir. Anayasanın ilk dört maddesine yer verilmemiş, cumhurbaşkanının nasıl seçileceği tanımlanmamıştır. Yorumu sağduyu sahibi Hacıbektaşlı hemşerilerime, siz dava arkadaşlarıma bırakıyorum.
Değerli Hazirun,
Dünyada, bilhassa da bölgemizde yaşanan hızlı gelişmeleri yakinen takip ediyoruz. Ukrayna-Rus savaşı bir kez daha dünyada sıcak savaşın bitmediğini ve güçlü bir ordunun, güçlü bir savunmanın ve “devlet aklı” kavramının ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur. Buradan hareketle, muhalefetin ve özellikle CHP’nin savunma sanayimiz hususundaki söylemlerine:
Savunma Sanayi Başkanlığımız ve kendisine bağlı kurum ve kuruluşlarca yerli ve milli üretim esas alınarak uzun yıllardır ülke savunmamız için çalışmalar yapılmaktadır. Özellikle son 5 yıldır istikrarlı ve ehemmiyet gösterilerek devam eden çalışmalar, başta CHP’li yöneticiler ve Kemal Kılıçdaroğlu tarafından yoğun bir şekilde olumsuz eleştirellere maruz kalmıştır. Gerek Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk Milleti’nin güvenliği için sınır ötesi askeri ve istihbarat yönlü operasyonlarımızı, gerek S-400 alımları ile ilgili tepkileri, gerekse konuşlandırılan S-400 füze bataryalarının yerlerinin nereler olduğunu öğrenme ve dış ülkelere duyurma niyetleri bizleri ve Aziz milletimizi neyi amaçladıkları noktasında düşündürmektedir.
Değerli Hazirun
Yakın geçmişi hatırlayalım: 26 Ekim 2021: CHP’nin genel başkanı “Tezkereye hayır” derken, ertesi gün “Kandil’i başlarına yıkacağım diye açıklama yapıyor. Kandili başlarına yıkmak nasıl oluyor? Cevabını kendi de veremiyor. Sayın Kılıçdaroğlu hızını alamıyor, 5 Kasım 2021’de büyükelçilere Türkiye’yi şikâyet ediyor. Demirtaş talimatını veriyor, 4 Aralık 2021’de illerde millet ittifakı tarafından mitingler yapılmaya başlıyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kürt sorununu çözmek için meşru bir organa ihtiyacımız var. HDP’yi meşru organ olarak görebiliriz.” Sözleri üzerine HDP vekili Sezai Temelli’nin de cevaben “demokratik çözümün adresi ve asıl muhatabı İmralı’dır” mesajı kimin kimlerle beraber olduğunun itirafı ve ispatı niteliğindedir.
Aynı zamanda sözde Ermeni soykırımını tanıyan terör uzantısı HDP’nin takdir ve taltif edilmesi, bir bakıma Asala’ya onaydır, Ermeni diasporasına selamdır.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, binlerce askerimizi, polisimizi ve vatandaşımızı şehit eden PKK terör örgütü militanlarına “barikat kuran arkadaşlar” diye hitap etmek,
Eli kanlı katiller sürüsünü “piknik yapan insanlar” olarak göstermek,
“Yani onlar mı bize saldıracak” diyerek YPG’li teröristleri masumlaştırmak,
“YPG, kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur” sözleriyle terör örgütü YPG’nin cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermek ve övmek suretiyle “Silahlı Terör Örgütü Propagandası Yapmak” suçunu işlemektedir.
Unutulmasın ki, dağda elde edilmiş stratejik üstünlüğün Meclis’te kaybına göz yummamız MHP olarak mümkün değildir. CHP ile İP, HDP tarafından tutsak alınmıştır.
CHP, PKK terör örgütünün sempatizanı sözde vekilleri ile her fırsatta düşmana aman vermeyen sihalara ve ihalara karşı çıktıklarını, kullanmış oldukları sosyal medya hesaplarından paylaştıkları düşünceleriyle ortaya koymuşlardır. Kılıçdaroğlu’nun “elinde silah yok ise vurmaya ne gerek var?” şeklindeki sözleri ve yaklaşımları CHP’nin esas düşüncesini göstermiştir. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun 6 Eylül 2017’de sosyal medya sayfasından ihaların sınırlarımıza sızma girişimizde bulunan teröristleri etkisiz hale getirmesi üzerine yazdığı, Türk Devletine ve milletine söylediği; “alçak” sözünü Türk milleti olarak iade ediyoruz. Türk düşmanı bu zihniyete verilecek en iyi cevap, aziz milletimizin Haziran 2023 seçimlerinde vereceği cevaptır.
CHP yönetiminin ve Kılıçdaroğlu’nun terörist Öcalan’a olan iyi niyet sözleri vazgeçemedikleri huylarıdır. “4 parti anlaşırsa ev hapsi olur, olabilir destek oluruz”;
BK merkezli Reuters’a konuşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: “HDP saygın bir siyasal partidir. Onların da beklentileri, ihtiyaçları olabilir. Bunlar demokratik ortam içinde konuşulur ve insan hakları çerçevesinde de gereği yapılır.” sözleri millet ittifakının gerçek yüzdür.
Birkaç örnek de CHP’nin ve ortaklarının Türk tarihi ve Türkiye’nin jeopolitik konumuna dair bilgisizliklerini ya da belki daha doğru bir ifadeyle kötü niyetlerine dair olsun.
CHP sözcüsünün, “Afganistan’da şu anda en bol olan terör ve uyuşturucudur. Türkiye’yi böyle bir coğrafyaya sokmak için bu ısrar neden?” sorusu kendi içinde tuhaflıklarla, tezatlarla doludur.
CHP’nin Afganistan’a bakınca uyuşturucu ve terör görmesi talihsiz ve telifi mümkün olmayan bir savrulma halidir.
Bizim, MHP’nin baktığı yerde ise soydaşlarımız vardır, din kardeşlerimiz vardır, Milli Mücadele yıllarından bu yana kurulan dostluk ve kardeşlik köprüleri alenen görülmektedir.
Yine Libya’da ne işimiz var demek, en hafif şekliyle Türkiye’nin coğrafî konumunu, Türk tarihini bilmemek demektir. Deniz yetki alanlarının tespiti yapılarak muhafaza edilmesi, bu kapsamda doğal kaynaklardan tüm canlı ve cansız ekonomik varlıklara kadar sahip çıkılması mavi vatanın esasıdır.


Değerli Hazirun,
Aziz Atatürk’ün kurduğu parti meşum ellerin denetimine girerek kökünden ve kimliğinden tehlikeli ölçülerde kopmuş, Atatürk’ün partisi olduklarını savunanlar Atatürk’ün ilke ve değerlerine hakaret eder duruma gelmiştir.
Kimin kiminle yol yürüdüğünü, nasıl bir gizli planın içinde buluştuğunu, birbiriyle benzemez görünürde altı gizli ortak HDP partiyi bir araya getiren ve ortak bir paydada buluşmalarını sağlayan asıl faktörlerin neler olduğunu her insanımız, milli ve manevi hasletlerle bezenmiş her vatandaşımız merak etmektedir.
12 Şubat'ta CHP, DEVA, Demokrat Parti, Gelecek ve İP Partisi liderleri ile birlikte Ahlatlıbel zirvesinde yer alan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu "Uzunca bir süredir ülkemizin hasret kaldığı uzlaşı, hoşgörü ve diyalog iklimi yeniden yeşermiştir. 6 siyasi partinin genel başkanları olarak bir araya geldiğimiz o masa, umudun ve çözümün adresi olmuştur" derken,
Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Abdullah Sevim ‘Tabanımız CHP ve HDP ile görünmemizden hoşnut değil’ ifadelerini kullanmış, Üçüncü bir ittifakı oluşturmamız lazım” diyerek rahatsızlıklarını dile getirmiştir. Saadet partisinde olduğu gibi CHP’nin seçmeni de tabanı da CHP’nin PKK ve HDP karşısındaki tutum ve söylemlerini tasvip etmemektedir.
Ne zaman ülkemizin tam bağımsızlığı, üretici kabiliyeti noktasında kendisine olan güveni oraya koyulacak olsa türlü bahanelerle engel olmak yine bu zillet zihniyetinin en önemli işi olmuştur. Zihniyet aynı Türk Devletine karşı toplamlarının ve birleşmelerinin nedeni aynı. Cumhur ittifakına karşı yuvarlak masaların çevresinde toplamalarının sebebi kafalarının içerisinde yer alan dış kaynaklı yıkıcı ve iç kaynaklı bölücü destekçilerin istediği zilletin yöneteceği Türkiye’dir.
Uğraşmaları boşunadır. Aziz milletimiz PKK, FETÖ ve kazanmak İçin gizli olarak görüştükleri Avrupa ve Amerika destekli strateji dernekleriyle, terör örgütleriyle bağlantılı bu kör ve sağır İttifakın gerçek yüzünü görmüştür
Belediyecilik ile devlet yönetme kavramlarını birbirlerine karıştıran CHP ve destekçisi İP uzun zamandır Cumhurbaşkanı adaylığı noktasında bir karara varamamış, Cumhur ittifakına ve adayı Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’a karşı bu uğurda herkes ve her türlü grup ve zihniyetle anlaşır, gerekirse desteklerini alırız düşüncelerini sürdürmüşlerdir.
Daha söylenecek o kadar çok örnek var ki, buna süremiz kâfi gelmez.
Millet İttifakı “Hükümet gitsin, cumhurbaşkanı gitsin” her yer güllük gülistanlık olacak, her dert bitecek, herkes uçacak, her derdin çaresi millet ittifakı şeklinde açıklamalarına eminim kendilerinden başka hiç kimse, hatta kendileri bile inanmamaktadır. Milletimizin sıkıntılarına çare olabilecek zillet İttifakının ortaya koyduğu somut hiçbir çözüm önerisi de bulunmamaktadır.
Sayın Genel Başkanımız, 22 Şubat 2022 tarihli Meclis Grup toplantısında 6 millet ittifakı parti liderinin bir araya geldiği yuvarlak masa toplantısında zahirde 6’nın gerçekte MHP gözünde 6’nın tepe taklak olmasıyla 9 ışığın zaferi olacağı şeklinde yorumlamış ve “bakmak”la “görmek” arasındaki farkı ortaya koymuştur.
Başka söze ne hacet..
Tekraren ifade ediyorum, Bizim Atatürk ilke ve inkılaplarının koruyucusu ve takipçisi, vatanperver CHP seçmeniyle hiçbir sorunumuz yoktur. Sağduyu sahibi, gerçekleri gören ve gelişmeleri yakinen takip eden aziz milletimizin Haziran 2023 seçimlerinde 6+1 yapılanmasına gereken cevabı vereceğinden eminiz.
Türk töresinin yaşamasında ve bugünlere gelmesinde çok önemli rolü olan Hacı Bektaş Veli’yi ve Hacıbektaşlı hemşerilerimi seviyor ve benimsiyoruz. Türk inanç dünyasının temel taşlarından Hacı Bektaş Veli’nin inanç ve düşünce sisteminin bazı gruplar tarafından sadece kendilerine mahsusmuş gibi gösterilmeye çalışılması Milletimiz adına talihsizliktir. O bir grubun tekelinde olamayacak kadar büyüktür. Sayın CHP genel başkanı ve onun etrafında toplanan bazı siyasetçilerin etkisiyle yapılan menfi propaganda tutmayacaktır.
MHP olarak düşünceleri ile olduğu kadar bir inanç ritüeli olarak semahları, nefesleri ve deyişleriyle Alevi-Bektaşi inancını İslamın, Anadolu inançlarının ve kültürünün asli unsurlarından biri olarak görüyoruz.
Alevisiyle Sünnisiyle bu topraklarda et ve tırnak gibiyiz. Bu aziz vatan üzerinde yüzlerce yıldır birlikte yaşıyoruz. Tasada, kıvançta, varlıkta ve yoklukta hep birlikte olduk. Alevilik kimsenin tekelinde değildir. Kimsenin arka bahçesi olmayacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle, hepinizi tekrar selamlıyor, toplantımızın, partimiz, camiamız ve ülkemiz adına hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Sağ olun, var olun. Ne mutlu Türküm Diyene!
Sözleriyle konuşmasını tamamlamıştır.