MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman "Milliyetçi-Ülkücü Hareket; kâğıt israfı sözde gazeteleri silah, bant israfı sözde TV kanallarını kalkan olarak kullananlar karşısında asaletini korumaya devam edecektir. Fırlattıkları kar topu ile yüce dağa zarar vereceğini zannedenler, geçmişteki emsalleri gibi üzerlerine çektikleri çığın altında kalacak, yok olup gidecektir" dedi.
Büyükataman'ın açıklaması şu şekilde:
Geçtiğimiz günlerde Ankara’da meydana gelen olaylara yönelik önce saldırılara muhatap olanlar, ardından da siyasi partilerin mal bulmuş mağribi gibi davranan genel başkan ve yöneticileri; Sayın Genel Başkanımızı hadsizce hedef almıştır. Bu hadsizlik son bulacağı yerde her geçen gün şiddetini artırmaktadır.
Saldırılara muhatap olanlar, henüz ifadeleri dahi alınmadan “Saldırının emrini Devlet Bahçeli verdi.” iftirasıyla feveran ederek kirli oyunlarını, gizli tuzaklarını, kötü niyetlerini ortaya koymuşlardır.
Partisinin Genel Başkan Yardımcısı’na düzenlenen saldırıdan memnun olduğu hissi uyandıran Davutoğlu’na Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın gerçekleştirdiği sözde geçmiş olsun ziyareti; tam da kurgulandığı üzere Sayın Genel Başkanımıza ve Partimize iftira atma, kin kusma seansına dönüşmüştür.
Aynı şekilde İP’in ucundaki hanımefendi, “sırf Devlet Bahçeli’ye inat kendini zorla davet ettirdiğini” itiraf ettiği TV kanalında hamisi Kılıçdaroğlu’nun ve görevdeşi Serok Ahmet’in kaldığı yerden devam etmiştir.
Devlet Bahçeli’ye inat, terör örgütlerinin uzantılarıyla, kirli odaklarla paslaşanların; bu ucube tavırlarına şaşırıyor değiliz. Herkes meşrebinin gereğini yapmaya devam edecektir.
Zihni Başbakan olduğu dönemde kilitlenip kalmış olan ve görevden alınmasını psikolojik olarak kaldıramadığı davranışlarına, sözlerine, gözlerine yansıyan Davutoğlu’nun siyasetini MHP düşmanlığı üzerine kurgulaması da tabiidir.
Kaşgarlı Mahmud, Türklük biliminin başucu eseri olan ansiklopedik sözlüğünü bugün kaleme almış olsa idi, “Kedi yavrusu miyavlayarak doğar.” atasözünün karşısına örnek cümle olarak muhakkak ki Serok Ahmet’i ve yedek akçe Babacan’ı koyardı.
Tabelaları farklı olsa da zihniyetleri aynı olan bu particikler; FETÖ ve Kandil’in oyuncağı olarak girdikleri siyaset sahnesinde akıl babalarının Partimizle ve Sayın Genel Başkanımızla verdikleri kavgaları, aynı söylemlerle/iftiralarla devam ettirmektedir.
Bu süre zarfında particiklerin sözcülerinin, sözde gazetecilerin söyledikleri ve yazdıklarını ibretle takip ettik. Her ne kadar siyasetçi yahut gazeteci olduklarını iddia etseler de siyaset ve gazetecilik ahlakıyla arasında mesafe bulunanların göbekten bağlı oldukları çevrelere bir menfaat devşirme ihtimali gördüklerinde ne kadar alçalabileceklerinin şuuruyla izledik.
Milliyetçi Hareket’in tertemiz geçmişini sorgulamaya, sokakları kan gölüne döndürmek istediğimiz iftirasına, tarafı olmadığımızı beyan ettiğimiz bu saldırılar üzerinden terör partisi HDP mukayesesi ile Partimizi kapatma iddialarına varıncaya her türlü ahlaksız, akla mantığa aykırı, düşmanca sözleri ve yazıları not aldık.
Sayın Genel Başkanımızın bu alçaklığa vermiş olduğu cevabın hafızalardan çıkarılmamasında fayda görüyoruz:
“Alçakça tezgâhlanmış kara kampanyalara asla teslim olmayız. Hele hele önüne gelenin vurup güç denemesi yapacağı bir kum torbası hiç değiliz. Yumuşak başlı isek de uysal koyun görülemeyiz. Çakallık yapana bozkurt gibi dikiliriz. Bir adım yaklaşana on adımla koşarız. Bir el uzatanı koca bir yürekle kucaklarız. Ancak ülkemize ve ülkülerimize kefen biçen olursa da, o kefeni başlarına geçiririz.”
Tüm ahlak ilkelerini çiğneyerek iftira atma yarışına girenlere karşı edebimizle davranmamıza rağmen, edepsizliği yöntem olarak belirleyenler gemi azıya almışlardır.
Milliyetçi Hareket, bin yıllar öncesinde karılmış bir harcın bugünkü görünümüdür.
Milliyetçi Hareket, bin yıllar öncesinde üflenmiş bir ruhun bugüne yansımasıdır.
Milliyetçi Hareket, geçmişin temiz mirasını geleceğe taşıyan, kutlu bir dağdır.
Binlerce yılın meydana getirdiği tecrübeleri, feraseti üç kuruşluk isimlerle yok edeceğini zannedenler yanılmaktadır. Biz bu tuzağa düşmeyiz, bu oyuna gelmeyiz.
Milliyetçi-Ülkücü Hareket; kâğıt israfı sözde gazeteleri silah, bant israfı sözde TV kanallarını kalkan olarak kullananlar karşısında asaletini korumaya devam edecektir. Fırlattıkları kar topu ile yüce dağa zarar vereceğini zannedenler, geçmişteki emsalleri gibi üzerlerine çektikleri çığın altında kalacak, yok olup gidecektir.