İki gazetecinin avukatları nöbetçi sulh ceza hakimliğine dilekçe verdi. Dilekçede, haberlerin yayınlandığı tarihte İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'nun yaptığı basın açıklaması hatırlatıldı. Salihoğlu'nun 'MİT'e ait yardım TIR'larıyla ilgili olduğu iddiasıyla bazı görüntülerle birlikte haberler yayınlanmaya başlanmıştır. Cumhuriyet Başsavcılığımızın soruşturma dosyası kapsamında ya da Adana Cumhuriyet Başsavcılığının yetkisizlik kararıyla Başsavcılığımıza gönderdiği dosya kapsamında bu görüntülere ilişkin hiçbir bilgi ve belge yoktur.' dediği belirtildi.

Bu açıklama ile başsavcılığın, müvekkillerinin yayın faaliyetinin MİT TIR'larını durduran sivil ve asker kişilerin fiilleriyle irtibatı olmadığını belirtmiş olduğu kaydedildi.

Aynı açıklamada, 'Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme, siyasi ve askeri casusluk, gizli kalması gereken bilgileri açıklama, terör örgütünün propagandasını yapma' suçlarından söz konusu yayınları yapanlar hakkında soruşturma başlatılmıştır' denildiğini belirten avukatlar, başlatılan soruşturmanın müvekkillerin tutuklanmasına gerekçe yapılan örgüte üye olmamakla birlikte bilerek yardım etme maddesiyle ilgisi olmadığını kaydetti.

Başsavcının yaptığı basın açıklamasından müvekkillerin tutuklandığı tarihe kadar 5,5 aylık süre geçmesine rağmen savcılıkta ifadelerinin alınması esnasında üye olmamakla birlikte örgüte bilerek yardım etme maddesinden suçlamayı gerektirecek bir fiil, delil ileri sürülmediği belirtildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecek, öyle kolay bırakmam onu" demesini hatırlatan avukatlar, "Gerek yapılan suçlamanın ve öngörülen cezanın ağırlığı, gerek başta Cumhurbaşkanı olmak üzere en üst düzey devlet ve hükümet yetkililerinin bu konudaki olağan dışı tepki ve açıklamaları ortadayken dilediği zaman kaçması mümkün olan Can Dündar'ın 5,5 ay sonra tutuklanmasında kaçma şüphesinin varlığından söz edilebilir mi? Böyle bir şüphenin varlığını iddia etmek inandırıcı ve ikna edici olabilir mi? Müvekkillerden Erdem Gül, böyle bir soruşturmanın varlığından haberdar olarak Ankara'da gazetecilik faaliyetine devam etmiştir." dedi.

MİT TIR'ları ile taşınan malzemenin silah ve mühimmat olduğu bilgisinin 'devlet sırrı' niteliğinde olduğu iddiasının sır kavramına uymadığını savunan avukatlar, Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmasından 1,5 yıl öncesinden itibaren TIR'larda taşınan malzemenin ne olduğuna dair yüzlerce haber ve görüntü yayınlandığını kaydetti. Ortada bir sır kalmadığını ifade eden avukatlar, "Bizzat kamu görevlileri, en üst düzey devlet yetkilileri bile dolaylı, imalı da olsa bu malzemeler konusunda bir çok kez kamuoyu önünde beyanda bulunmuşlardır." ifadelerini kullandı.

Avukatlar bu nedenlerle Dündar ve Gül'ün serbest bırakılmasını talep etti.

İki gazeteci 26 Kasım 2015 tarihinde İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmıştı. Daha önceki itiraz ve tahliye talepleri reddedilmişti.

CİHAN