Filmin yönetmenliğini üstlenen Hakan İnan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, filmin gerçek bir hikayeden uyarlandığını belirtti.

"Ülkemizin isimsiz kahramanlarının gerçekleştirdiği çok başarılı bir operasyondan bahsediyoruz filmimizde." diyen İnan, şunları söyledi:

"49 vatandaşımızın, 2014 yılında DEAŞ tarafından esir alınması ve akabinde MİT personelinin yaptığı başarılı bir operasyonu anlatıyor film. Dünyada eşi benzeri çok görülmeyen bir operasyon. Dünyada birçok istihbarat teşkilatı var. MİT, eşi görülmemiş bir başarıyla kimsenin burnu kanamadan, kılına zarar gelmeden 49 vatandaşımızı eli kanlı bir terör örgütünün elinden kurtarıyor. Filmimizin hikayesi bu."

İnan, filmin aksiyon-dram türünde olduğunu kaydederek, "Takip ettiğimiz, peşinde olduğumuz duygu, filmimizin mottosu 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.' Bu motto üzerinden kurulmuş çok güzel bir senaryo. O senaryo bize çok güzel rehberlik etti." diye konuştu.

Sinematografik olarak büyük bir izlek yaratmaları gerektiğini dile getiren İnan, şöyle devam etti:

"O izleği, aksiyon üzerinden yarattık. Çok meşakkatli bir ön hazırlık çalışmamız vardı. Bir sürü belge ve belgesel izledik çünkü alt etmemiz gereken düşmanlar, döneminde dünyanın süper güçlerinin de başa çıkmaya çalıştığı, çok tehlikeli eli kanlı bir terör örgütü. Bunlarla başa çıkabilmenin yöntemlerini aradık aslında. Senaryomuz tabii ki buna çok büyük rehberlik etti. Ama bizim bir de o güzel senaryoyu çalışırken, önden hazırlığımızı iyi yapmamız gerekiyordu. Özellikle aksiyon sahneleri için bütün oyuncularımız büyük emek sarf etti, uzun zaman harcadı. Hem zaman hem emek verdiler. Çok güzel bir aksiyon drama bekliyor seyircimizi."

İnan, çekimlerin ağırlıklı olarak Gaziantep, Kilis ve Nizip'te yapıldığını, 5,5 haftada tamamlandığını sözlerine ekledi.

"Film olsun diye ekstra bir şeyler eklenmedi"

Başarılı oyuncu İsmail Hacıoğlu, 49'un kendini anlatan bir hikayesi olduğunu söyleyerek, şu bilgileri verdi:

"Daha evvel de hepimizin haberlerden hatırlayacağı üzere, Reyhanlı'da 49 Türk çalışanın rehine tutulduğu bir dramla karşılaşıldı aslında. Yürekler ağızdayken, 49 kişi burnu dahi kanamadan kurtarıldı. Bunun hikayesi 49. Bunu anlatmak da bize nasip oldu. Güzel ve gerçek bir hikaye. Aksiyonu bol bir hikaye. Özellikle aksiyonseverlerin seveceğini düşündüğüm bir film oldu. 20 Ocak itibarıyla vizyondayız. Artık söz seyircinin."

Milli İstihbarat ajanı Oğuz'u filmde canlandırdığını kaydeden Hacıoğlu, "Operasyonun kilit isimlerinden biri. Zor, evet. Aksiyonu çok fazla bir film. Çünkü gergin bir hikaye gerçekten. Film olsun diye ekstra bir şeyler eklenmedi. Var olanı perdeye aktardığımızı düşünüyorum. Biraz sıcaktı Antep'te Kilis'te çalışmak, koreografileri orada yapmak, yanan otobüslerin önünde, 50 derecede durmak. Ufak tefek kazalarımız da oldu. Olmadı değil. Ama çok şükür bugüne geldik." ifadelerini kullandı.

Hacıoğlu, silah kullanımı ve diğer eğitimler için, çekimlerden 2 ay önce çalışmalara başladıklarının altını çizerek, "Sete çıktığımızda aslında antrenmanlıydık ama sıcağı, sıcağın altında olmayı kimse bu kadar beklemiyordu. Kostümler de sıcakla birleşince biraz bizi yıprattı ama güzel bir şey çıktı sonunda. Değdi yani çok şükür." dedi.

Filmi izlediğini anlatan oyuncu Hacıoğlu, "Kolay kolay, kendim içinde olduğum filmleri çok beğenen biri değilim ama içim rahat ayrıldım." değerlendirmesinde bulundu.

"İyi ki yapmışım dediğim bir proje oldu"

Başrol oyuncularından Hande Doğandemir de tekrar sinemada seyirciyle buluşacakları için heyecanlı olduğunu vurgulayarak, "Pandemiden beri biliyorsunuz pek fazla fırsatımız olmuyordu. Bu bizim için o yüzden heyecanlı ve önemli bir gün." diye konuştu.

Aksiyonu bol bir film olmasından dolayı çekimlerin zorlu geçtiğine işaret eden sanatçı, "Tabii ki zordu. Benim için de yeni bir deneyimdi, böyle bir karakteri canlandırmamıştım. Fiziki olarak çok zorlayan, ama aynı zamanda izleyince, iyi ki yapmışım dediğim bir proje oldu." ifadelerini kullandı.

Doğandemir, çekimler öncesi aldığı eğitimlere de değinerek, "Stil, dövüş dersleri aldık. Birkaç ay öncesinden başladık. Zor bir coğrafyadaydık. Çok sıcakla boğuştuk, bir yandan o aksiyonu çekerken ama biz izleyince çok mutlu olduk. Umarım seyirci de aynı şekilde çıkar salonlardan." dedi.

"Filmde dublör kullanmadık"

Doğukan Polat ise filme çok emek verdiklerine dikkati çekerek, "Çok güzel bir film oldu. İddialı bir film geliyor. Filmin en önemli unsurlarından birisi, gerçekten yaşanmış bir hikaye olması. Biz de onun için canla başla çalıştık bu süreçte." diye konuştu.

Çekimlerden birkaç ay önce koreografi dersleri aldıklarını aktaran Polat, şunları söyledi:

"Bunlar çok zorlu süreçlerdi. Filmde dublör kullanmadık. Hepimiz kendimiz aksiyon sahnelerini gerçekleştirdik. Silahla ilgili eğitim aldık. Nasıl tutulur, ne yapılır? Ben, eski yaptığım işlerden dolayı biraz hakimdim. Filme hazırlık süreci böyleydi. Çekim süreci de Kilis ve Gaziantep'te geçti. Çok zor şartlardı yani sıcakta, 40-50 derecelerde çalıştık ama çok güzel bir iş çıkmış ortaya. O yüzden de çok mutluyuz."

Polat, 49'un unutulmayan işleri arasında yer alacağının altını çizerek, "Kimsenin burnu kanamadı. Çok büyük aksiyonlar olmasına rağmen büyük bir şey olmadı. Ufak tefek kazalar, normal bir dizi setinde de oluyor. O yüzden de çok şükür kazasız belasız atlattık. Bu da ekibin profesyonelliği ile ilgiliydi. Herkes işini çok iyi yapıyordu. Yetkin bir ekip sahaya çıkmıştı. Aksiyonu iyi bilen bir ekipti. Bence çok şükür, çok iyi bir iş çıkardık ortaya. Herkesi bekliyoruz." dedi.

Filmin senaryosunu Barış Erdoğan ile İlker Arslan kaleme aldı.