Altun, Antalya'nın Kemer ilçesindeki bir otelde düzenlenen "2019 Yılı Değerlendirme ve Oryantasyon Eğitimi"nde yaptığı konuşmada, bu dünyada, bu coğrafyada yaşamak, ayakta kalmak, birliği korumak, demokrasiyi pekiştirmek, daha müreffeh, daha güçlü bir ülke halini almak, büyümek zorunluluğu bulunduğunu belirtti.
Türkiye'nin yeni bir jeopolitik vizyon geliştirmek ve karşı karşıya kaldığı meydan okumaları aşmak için çok ciddi bir performans ortaya koyduğunu anlatan Altun, terörle mücadeleden Suriye meselesinin çözümüne, Kıbrıs meselesinden Doğu Akdeniz'deki gelişmelere kadar birçok çetrefilli konuda kendi özgün siyasetlerini hayata geçirip, uluslararası platformlarda gür bir sesle savunduklarını ifade etti.
Altun, bu noktada Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliğinin, sahip oldukları siyasi iradenin ve milletin ferasetinin büyük önem taşıdığını kaydetti.
- "Türkiye ve dünya kamuoyuna en iyi şekilde anlatmakla mükellefiz"
"Bölgesel gücümüze bağlı olarak uluslararası alanda pazarlık gücümüz de artıyor. Sadece Barış Pınarı Harekatımız bile bu anlamda, bütün kuşatılma girişimlerine rağmen kendi oyunumuzu kurabildiğimizi, yabancı aktörlerin bir 100 yıl öncekine benzer jeopolitik mühendislik projelerini nasıl çökertebildiğimizi göstermiştir." diyen Altun, konuşmasına şöyle devam etti:
"Derdimiz, bölgede ve dünyada söz sahibi olan ülkemizin yükselişine yakışır nitelikli ve değerli çalışmalar gerçekleştirmek ve milletimizin sesini, devletimizin haklı mücadelesini bütün dünyaya duyurmaktır. Türkiye'nin yükseliş hikayesini, değerlerini, küresel siyaset arenasında insanı ve adaleti temel alan yaklaşımlarını Türkiye ve dünya kamuoyuna en iyi şekilde anlatmakla mükellefiz. Bunu da güçlü bir şekilde yapacağız. Hedef kitlemiz sadece karar alıcılar değil, düşünce kuruluşları, sanatçılar, fikir önderleri, ulusal ve uluslararası topluluklardır. Devletin söylem birliği içinde olması dışarıdan yönelecek manipülatif ataklara karşı korunaklı kılacaktır."
Sadece güncel olayları doğru anlatmanın da yeterli olmadığını, tarihsel bilgiyi stratejik bir şekilde kullanmak gerektiğini vurgulayan Altun, sözde Ermeni soykırımı iftirasına yönelik, "1915.gov.tr" internet sitesinden gerçekleri yayınladıklarını belirtti.
"Bugün dünyada, terör örgütleriyle bizim kadar mücadele eden başka bir ülke var mı? FETÖ, PKK/YPG, DEAŞ gibi terör örgütleriyle aynı anda sahada amansız bir mücadele veriyoruz ve hamdolsun terörle mücadeledeki başarımız herkesçe kabul görmüş bir gerçek. Biz de hiçbir ayrım yapmaksızın tüm terör örgütlerine karşı verdiğimiz büyük mücadeleyi, bu terör örgütlerinin karanlık, kanlı ve gerçek yüzlerini dünya kamuoyuna en iyi şekilde anlatmaya çalışıyoruz." diyen Altun, Barış Pınarı Harekatı'nda, sahadaki gerçekleri dünyaya aktarma konusunda çok büyük yol katettiklerini hatırlattı.
- "Dünyada örneği olmayan bir yapı CİMER"
Türkiye olarak iddialarının büyük olduğuna işaret eden Altun, "Açık ve net bir biçimde şunu vurgulamalıyım. FETÖ gibi hibrit ve cani bir terör örgütüyle mücadele noktasında bize, İletişim Başkanlığımızın her bir çalışanına çok önemli görevler düşüyor. Bu caniler topluluğunun cürümlerini, gerçek karakterini, uluslararası alandaki faaliyetlerini ve 15 Temmuz hain darbe girişimi başta olmak üzere, Türkiye tarihindeki zulümlerini aydınlatmak, bütün dünyaya anlatmak boynumuzun borcudur." ifadelerini kullandı.
Altun, bu çerçevede 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Etkinlikleri'nin son derece önemli olduğunu, Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle etkinliklerin koordinasyonunun kurumlarına verildiğini aktardı.
Devlet ile millet arasında etkin bir iletişim kanalı oluşturmak için CİMER çalışmaları ve 2019'da Ülkem İçin Bir Fikrim Var Projesi'nin devam ettiğini anlatan Altun, "Dünyada örneği olmayan bir yapı CİMER." dedi.
Altun, "Son dönemlerde özellikle ülkemize yönelik artan dezenformasyon ve kara propagandayla daha güçlü mücadele etmeli, mevcut mekanizmaları iyileştirmeli ve alternatif kanallar geliştirmeliyiz. Kamuda üst düzey idarecilerin kamuoyunu daha güçlü ve etkin şekilde bilgilendirmesine hizmet etmeliyiz." diye konuştu.
Uluslararası haber akış sisteminin Batı'dan Doğu'ya doğru tek yönlü akışının önüne geçmek için daha güçlü adımlar atmak gerektiğine değinen Altun, uluslararası enformasyon alanındaki adaletsizliği gidermek için çalışacaklarını söyledi.
Program yarın sona erecek.