İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gaziosmanpaşa Küçükköy Meydanı'ndaki mitingde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin son dönemlerde güçlendiğini ve bunu engellemek isteyenlerin türlü oyunlar oynadığını söyledi.
Türkiye’nin büyümesini istemeyen odakların, 7 Haziran’dan sonra çok sevindiğini anlatan Soylu, PKK ve yandaşlarının bu durumu fırsat bilmek istediğini ancak hak ettiği cevabı aldıklarını aktardı.
"Biz Kandil'den daha uzak mıyız size?"
CHP Milletvekili Deniz Baykal’ın, “Eğer evet çıkarsa düşmanı denize dökmüş gibi sevineceğim” dediğini anımsatan Soylu, şöyle devam etti:
“Yazıklar olsun. Yani hiç yakıştı mı? Öteki de, ‘Yunan nasıl denize döküldüyse, bu evetçileri, Samsun’dan çıkarız, denize dökeriz’ diyor. Bunu CHP’li kardeşlerimize ne olursunuz anlatın. Biz Murat Karayılan’dan, Cemil Bayık denilen o alçaktan onlara uzak mıyız? Yazıklar olsun. CHP’li kardeşlerimiz elini vicdanına koysun. Biz onlardan uzak mıyız? Şimdi onlarla iş birliği yapıyorlar. Bu ülkede, evet Kılıçdaroğlu yapıyor, terör örgütünün değirmenine su taşıyor. Sonra bizi, bu ülkeyi işgal etmek, ezanlarımızı susturmak, namusumuza göz dikmek isteyen, topraklarımızı almak isteyen Yunan postalından bizi daha düşman görüyor kendisine. Ey Kılıçdaroğlu, bırak kıvırmayı, bir kere delikanlı ol be. Bir kere de ki, ‘Ayıp, yanlış yaptın. Seni partiden ihraç ediyorum. Senin siyasette yerin yok’ de. Eğer sen bunu yapmazsan, 16’sında bu millet sana öyle bir tokat atacak ki göreceksin ne olacağını.”
Darbe anayasasını değiştirmek için MHP ile anlaştıklarını anımsatan Soylu, buna rağmen CHP’nin de PKK, FETÖ, Kandil, HDP, Almanya, Hollanda, İsviçre ile anlaştığını vurguladı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun miadını doldurduğunu savunarak, 16 Nisan’dan sonra da partisinden gönderileceğini iddia etti.
'Güçlü bir Türkiye yapacağız'
Türkiye’nin güçlü olmak zorunda olduğunun altını çizen Soylu, şunları kaydetti:
“Vicdanım sızlıyor. Güneydoğu’da anaların 13 yaşında kızlarını alıyorlar, dağlara terörist olarak götürüyorlar. Bir anne kolumu çekip, ‘Ne olursun. Sen devlet adamısın. Kızımı istiyorum.’ dedi. O kızın yeri annesinin dizinin dibidir. O kızın yeri öğretmenin yanıdır. Benim de evladım var. Eğer o kızları bundan sonra dağa götürüp de ona orada kötü muamele yaparlarsa bana İçişleri Bakanlığı haram olsun. Merak etmeyin. Güçlü bir Türkiye yapacağız. Onun için 16 Nisan sadece bir referandum değil. Bu ülkede yeni bir sayfanın açılmasıdır. Bu ülkede hakkaniyetin, adaletin açılmasının sayfasıdır. Terörün bitmesinin, bu ülkede sanayinin gelişmesinin, gençlerimizin iş bulmasının, ülkemizin üretiminin artmasının, Türkiye’nin 25 bin dolar gelir seviyesine gitmesinin sayfasıdır. Bilesiniz bizi bundan men edemeyecekler. Önümüzü kesemeyecek, Türkiye’yi engelleyemeyecekler."