İstanbul Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 7. duruşmasına, tutuksuz yargılanan sanıklar Saffet Altındağ, Kamil Celal Yıldırım, Ergun Ata ve avukatları ile maktül Şule İdil Dere'nin babası Berdan Dere ve annesi Nesrin Aslan ile avukatları katıldı.

SANIKLARDAN ÜÇÜ ÇALIŞMANIN YAPILDIĞI ALANDA KONTROL HEYETİNDE GÖREVLİ

Mahkemenin talebi doğrultusunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından gönderilen, olay tarihinde olay yerindeki görevlendirmeye ilişkin yazı dosyaya konuldu. Yazıda, sanıklar Saffet Altındağ, Kamil Celal Yıldırım ve Ergun Ata'nın söz konusu işle ilgili olarak işin usulüne uygunluğunu denetleyen Kontrol Heyeti'nde bulundukları bilgisine yer verildi. İBB tarafından gönderilen yazıda, "Kazanın olduğu tarih itibari ile Saffet Altındağ, Kamil Celal Yıldırım ve Ergun Ata, söz konusu ihalenin bitiş tarihi olan 7 Şubat 2018 tarihine kadar Hizmetin Hakediş Dosyası'nın (aylık olarak) teknik uygunluğunun kontrolünü yapan Kontrol Heyeti'nde görev yapmıştır" denildi. 

MÜŞTEKİ AVUKATI MEVCUT BİLİRKİŞİ RAPORLARININ KARAR İÇİN YETERLİ OLDUĞUNU SAVUNDU

Söz alan Berdan Dere'nin Avukatı Murat Özveri, kazanın oluşumunda asıl sorumluluğun İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait olduğunu, İSTAÇ'ın sorumluluğunun da devam ettiğini söyledi. Avukat Özveri, dosyada mevcut bilirkişi raporlarının karar vermek için yeterli olduğunu belirterek, sanık avukatlarının yeni rapor alınması yönündeki taleplerinin reddine karar verilmesini istedi. 

'EN ZAYIF HALKA OLDUĞUMUZ İÇİN DAVANIN BİZE AÇILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM'

Sanık Saffet Altında, olayda bir kusurunun bulunmadığını savunarak beraatine karar verilmesini istedi. 

Sanıklardan Kamil Celal Yıldırım, "İBB tarafından gönderilen yazıda işin bittiği 7 Şubat 2018 tarihine kadar Kontrol Heyeti'nde görev yaptığım belirtilmiş ise de, ben 2016 sonu 2017 başında Deniz Hizmetleri Müdürlüğü'nden ayrıldım. Başka birim olan Kamulaştırma Müdürlüğü'ne geçtim. En zayıf halka olduğumuz için hakkımızda dava açıldığını düşünüyorum. Kontrol Heyeti'nde görev alınması hususu ise sadece çıkan malzemenin metreküp olarak hak ediş dosyasında belirtilen miktarların uygun olup olmadığını denetlemekten ibarettir. Bu husus çelişkilidir. Kusurum yoktur, beraatime karar verilsin" dedi. 

MAHKEME BEŞİNCİ KEZ BİLİRKİŞİ RAPORU İSTENMESİNE KARAR VERDİ

Soruşturma ve yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğunu, mevcut bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını gerekçe gösteren Rasim Uhrağ, İstanbul Teknik Üniversetesi'nden bir kez daha rapor alınmasına karar vererek duruşmayı erteledi. 

İDDİANAMEDEN

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 13 Mayıs 2016 tarihinde gece vakti Kadıköy Yoğurtçu Parkı ile Kurbağalıdere arasında kalan yaya ve bisiklet yolunda yürüyen Şule idil Dere'nin, Kurbağalıdere ıslah çalışması nedeniyle orada bulunan hafriyat kamyonunun altında kaldığı belirtiliyor.  Dere'nin, Mümin Kılıç yönetimindeki hafriyat kamyonunun manevra yapması ile altında kalarak hayatını kaybettiği belirtilen iddianamede, İSTAÇ (İstanbul Çevre Yönetimi Ticaret A.Ş.) yetkilileri Ruhi Kelleci ve Teyfur Bingöl, Zafer Karasaçlı, İBB Çevre Koruma Kontrol Daire Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğü Kıyı Temizleme Şefi Saffet Altındağ, kontrol elemanı Ergun Ata, Kamil Cemal Yıldırım ve şoför Mümin Kılıç'ın, "Taksirle adam öldürme" suçundan 2'şer yıldan 6'şar yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları isteniyor.