Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast düzenlemek için Muğla'nın Marmaris ilçesinde konakladığı otele saldıran "suikast timi"ndeki 37 hükümlünün, "nitelikli yağma"dan yargılandığı davaya devam edildi.

"Anayasayı ihlal", "Cumhurbaşkanına suikast" ve "yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme" gibi suçlardan ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapis cezalarına çarptırılan sanıklar, yargılandıkları Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinin suç duyurusu üzerine Cumhurbaşkanlığı koruma polislerinin 21'ine yönelik "nitelikli yağma" suçundan tekrar hakim karşısına çıkartıldı.

Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun genelgesi ve yargılama süreçleriyle ilgili karar okundu.

Duruşmada bazı sanıkların mahkemeye sunduğu dilekçelerin dosyaya ulaştığı, firari sanık Burkay Karatepe'nin ise henüz yakalanamadığı ifade edildi.

İddia makamı, sanıkların mahkeme huzurunda dinlenmesini istediği tanıkların dosyaya yeni bir şey katmayacağını belirterek reddedilmesini, firari Burkay Karatepe'nin kırmızı bültenle yakalama kararının infazının beklenmesini, 21 koruma polisinin katılım taleplerinin mahkemece kabul edilmesini, mağdur olan bazı tanıkların ise ifadelerine başvurulmasını talep etti.

Mahkeme heyeti ara kararında iddia makamının taleplerinin kabulüne, firari Burkay Karatepe'nin kırmızı bültenle yakalama kararının infazının beklenmesine, bir sonraki duruşmalarda da salgın kuralları gereğince sanıkların bulundukları illerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya dahil olmalarına, mağdur polis memurlarının Cumhurbaşkanlığı Koruma Polisi olmasından dolayı Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına davanın ihbar edilmesine, polis memurlarının davaya katılımının kabulüne karar vererek duruşmayı 30 Kasım'a erteledi.

İddianameden

İddianamede, olay tarihinde darbe teşebbüsünün icrası kapsamında aldıkları görev üzerine Marmaris'e gelen sanıkların Cumhurbaşkanlığı Koruma Daire Başkanlığında görevli müşteki polis memurlarını derdest edip üzerlerini arayarak silah, telsiz, kimlik gibi eşyalarını aldıkları belirtildi.

Zincirleme suç hükümlerinin yağma suçu bakımından uygulanamayacağı vurgulanan iddianamede, sanıkların atılı suçtan mağdur sayısınca cezalandırılmaları gerektiği kaydedildi.

İddianamede, sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması gerektiği kanaatine varıldığına da yer verildi.