AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Osmanlı İmparatorluğu'nun Birinci Dünya Savaşı'ndan mağlup çıkmasıyla Sevr Anlaşması'nı bahane eden düşman kuvvetleri, başta İstanbul olmak üzere Anadolu topraklarını işgale başladı.

Milli Mücadele'yi başlatmak üzere 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkan ve Kurtuluş Savaşı'nın başlangıç temellerini atan Mustafa Kemal Paşa, Samsun'da halk tarafından büyük coşkuyla karşılandı.

Atatürk, 12 Haziran 1919'da Amasya'ya geldi ve alınan kararlar 22 Haziran 1919 tarihinde Amasya Genelgesi adı altında yayımlandı.

Erzurum ve Sivas Kongrelerinin de yapılmasıyla, milli iradeye dayalı bir hükümetin kurulması ilk hedef olarak belirlendi. Bu kapsamda, tüm şehirlere telgraflar gönderilerek, vatandaşlarca seçilen temsilcilerin Ankara'da bir araya gelmesi istendi.

Milli Kurtuluş Savaşı'nın en iyi Ankara'dan yönetileceğini düşünen Atatürk, Ankara'nın coğrafi konumu ve cephelere olan eşit uzaklığı nedeniyle Ankara'da toplanmayı uygun buldu.

Mustafa Kemal Paşa, Ankara'ya hareketlerini 16 Aralık 1919'da ilgililere bildirdi ve bu yolculuğu gizli tuttu.

Sivas'tan 18 Aralık 1919'da 3 araba ile yola çıkan heyet, yol aldığı Kayseri-Mucur-Hacı Bektaş-Kırşehir-Kaman-Behnan güzergahı boyunca vatandaşlardan Milli Mücadele'ye destek istedi.

Mustafa Kemal Paşa, Heyet-i Temsiliye üyeleriyle 9 günlük yolculuk sonrasında 27 Aralık 1919'da Ankara'ya ulaştı.

Ankara halkı, Atatürk'ü ve temsil heyeti üyelerini büyük coşkuyla karşıladı. Bu coşku karşısında duygulanan Atatürk, Ankara halkına teşekkür etti. Atatürk, 27 Aralık'ta Dikmen sırtlarında karşılanmalarını yıllar sonra "Ankaralılar beni misli görülmemiş bir heyecanla karşıladılar." ifadeleriyle anlattı.

Milli Mücadele'nin seyrini değiştiren yolculuk

Mustafa Kemal Paşa, Dikmen'e geldiklerinde otomobilinden inerek karşılamada bulunanların ellerini sıktı ve Seymenleri "Merhaba efeler" diye selamladı. Atatürk, daha sonra Ankara'daki ilk karargahı olan Ziraat Mektebi'ne yerleşti.

Mustafa Kemal Paşa ve Heyet-i Temsiliye üyelerinin sağ salim Ankara'ya ayak bastıkları tarih olan 27 Aralık, Milli Mücadele'nin seyri açısından yeni bir dönemin başlangıcı oldu.

Atatürk'ün, Ankara'ya geldiğinde tüm ülkeye telgrafla duyurduğu, Nutuk'ta da yer alan 27 Aralık tarihli tebliğinde şu ifadelere yer verildi:

"Ankara'dan: Sivas'tan Kayseri yoluyla Ankara'ya gitmek üzere yola çıkan Heyet-i Temsiliye bütün yol boyunca ve Ankara'da büyük ulusumuzun sıcak ve içten yurtseverlik gösterileri içinde bugün buraya geldi. Ulusumuzun gösterdiği birlik ve dayanç ülkemizin geleceğini güven altına alma konusundaki inancı sarsılmaz bir biçimde destekleyecek niteliktedir. Şimdilik Heyet-i Temsiliye merkezi Ankara'dadır. Saygılarımızı sunarız efendim."

Hazırlıklar Ankara'da yapıldı

Atatürk'ün Ankara'ya gelişi, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması ve Kurtuluş Savaşı'nın başlatılması için dönüm noktalarından biri oldu.

Böylece, TBMM'nin kuruluşu ve Türk ordusunun düşman karşısında planlı şekilde harekete geçmesi için hazırlıklar Ankara'da yapıldı.

Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk'ta Heyet-i Temsiliye ile Ankara'ya gelişini şu ifadelerle anlattı:

"Genel durumu yönetip yürütme sorumluluğunu yüklenenler, en önemli hedefe ve en yakın tehlikeye, elden geldiğince yakın yerlerde bulunurlar. Yeter ki bu yaklaşma, genel durumu gözden uzak bırakacak ölçüde olmasın. Ankara bu koşulları üzerinde toplayan bir noktaydı. Her halde cephelerle ilgileneceğiz diye Balıkesir'e, Nazilli'ye ya da Karahisar'a gitmiyorduk. Fakat cephelere ve İstanbul'a demiryolu ile bağlı ve genel durumu yönetme bakımından Sivas'tan hiçbir ayrılığı olmayan Ankara'ya gelecektik. Meclis-i Mebusan'ın İstanbul'da toplanması zorunlu görüldükten sonra ise Ankara'ya gelmenin ne kadar yerinde ve yararlı sayılması gerektiğini açıklamayı gerekli görmem."

Milli Mücadelenin zaferle sonuçlanmasıyla Ankara, yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti olarak tarihteki yerini aldı.