Ekonomi Muhabirleri Derneğinden (EMD) yapılan yazılı açıklamaya göre, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Dernek Başkanı Turgay Türker ve Yönetim Kurulu üyelerini kabul etti, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Pakdemirli, bu yıl çiftçilere 24 milyar lira tarımsal destekleme yapılacağını belirterek, "Tarımsal hasıla 48,5 milyar liraya ulaştı. İki yıldır yüzde 50 büyüme var. Tüm rakamlar çalışmaların daha da iyiye gittiğini gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Yağış oranlarına da değinen Pakdemirli, geçen yılki yağışların normal yağış rejiminin yüzde 30 gerisinde olduğuna dikkati çekerek şu bilgileri verdi:

"Geçen yıl yine bir kuraklıkla karşı karşıya kaldık. Bu sene yağış rejiminde azalma var ama inşallah bundan sonra toparlıyor olacak. Bundan da bitkisel üretimin en az etkilenmesi konusunda gayret gösteriyoruz. Konuyu takip ediyoruz. Genel itibarıyla emtia fiyatlarında yükselme trendine yol açabilecek bir gidişat var. Önlemler alınıyor. Dikkatle izliyoruz. Müdahale alımları hasat öncesi açıklandı. Üreticiyi koruyoruz, tüketiciyi kolluyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile beraber hem destek veriyoruz hem de müdahale alımı yapıyoruz. Turbo destek haline getirdik."

Pakdemirli, müdahale alımları konusunda fındık örneğini vererek, fındık müstahsillerinin Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ile 3 sezondur yüzlerinin güldüğünü ifade etti.

TMO'nun geçen yıl 16,5-17 liradan ürün aldığına, sezon sonunda ürünün tüccara 24 liradan satıldığına dikkati çeken Pakdemirli, amaçlarının kar etmek değil piyasayı düzenlemek olduğunu ve bunun yapılabileceğini gösterdiklerini bildirdi.

Pakdemirli, bu yıl fındık fiyatını 22,5 lira olarak açıkladıklarını hatırlatarak, "Geçen yıl 80 bin ton mal almıştık, bu yıl 2 bin ton mal geldi. Amacımız zaten mal almak, bunu satmak, bundan kar etmek değil. Piyasayı regüle etmek." ifadelerini kullandı.

"Türkiye'nin 'ithal et' diye bir konusu kalmadı"
Hayvancılıkla ilgili soruları da yanıtlayan Pakdemirli, küçükbaş hayvan sayısını artırmak gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye'nin gündeminde bugün 'ithalat' diye bir konunun kalmadığını belirten Pakdemirli, şunları ifade etti:

"1,3 milyon hayvan ithalatından bu sene inşallah 150-200 bine düşeceğiz. O da besilik zaten kasaplık değil. 55 bin ton direkt ithal etten de geçen sene 3 bin 700 tonla kapattık. Ondan önceki sene 5 bin tondu. Bu sene de sosyal sorumluluk kapsamında, ihtiyacımız olduğu için değil ama Sırbistan, Bosna gibi bir iki ülkeden ikili anlaşmalar kapsamında yine 2-3 bin ton gelebilir. Onun dışında Türkiye'nin 'ithal et' diye bir konusu kalmadı."

Pakdemirli, izledikleri politikalarla küçükbaş hayvan varlığında son 2 yılda yüzde 20 artış sağlanarak hayvan sayısının 55,1 milyona çıktığını, büyükbaş hayvan varlığında da 18,6 milyon başa ulaşıldığını belirtti.

Bakan Pakdemirli, balıkta kaçak avın azalarak sıfıra yaklaştığını, yeni yapılan araştırmalarda balık popülasyonunun ilk defa arttığına dair sonuçlar alındığını bildirdi.

2023 için balıkçılıkta 600 bin ton hedefini koyduklarına dikkati çeken Pakdemirli, "Balık çok daha ucuz olsun, çok daha fazla yensin istiyorum." ifadesini kullandı.

"Dijital pazar derinleşecek"
Tarım alanında dijital pazarın konumuna ilişkin bilgi veren Pakdemirli, bu pazarın derinleşeceğini belirtti.

Belli bir noktaya gelindiğinde Türkiye'de planlamayla problemin kalmayacağını vurgulayan Pakdemirli, şunları kaydetti:

"Kars'taki kadın kooperatifi Edirne'ye salçasını satabilecek. Antalya Kumluca'daki seracı, Antalya'daki zincir mağazada ürününü direkt sevk ederek hem oradaki kayıpları engelleyecek hem karbon ayak izini düşürecek hem de yanı başında bir pazar bulmuş olacak. Burası hem perakende sektörü hem sanayi hem gıda üretimine, her yere, herkese hizmet edecek."

"Gıda üretenler kendilerine çeki düzen verecekler"
Bakan Pakdemirli, taklit ve tağşiş konusuna değinirken de bu alanda çok aktif bir rol aldıklarını vurguladı.

Meslekten men, 500 bin liraya varan veya firmanın cirosu oranında cezalar getirdiklerini hatırlatan Pakdemirli, şu değerlendirmede bulundu:

"Sadece üretene değil satana, sattırana, ürettirene... Buna perakende sektörü de çok karşı çıktı. Fason üretimler var ama biz bu alanda iyiyiz daha iyiye yönlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü sepetin içindeki çürük yumurtaların sayısı hiçbir zaman sıfır olmayacaktır ama sıfıra yakın olmalı. Böyle olmadığı zaman sepetin içindeki çürük yumurtaların sayısı artmaya başlıyor. Kişiyi 5 defa ifşa ettikten sonra markayı kaybetme riski var. Bir tane sucuk üreticisi geldi, 15 gün kapının önünde yattı. Ürünün içinden domuz çıktı. Öyle bir hikaye anlatıyor ki efendim diyor bizim arkadaşlar ava çıkmış... tam bir avcı hikayesi. Gıdanın içinde domuz yok ama proteini var. Gıda üretenler kendilerine çeki düzen verecekler."

"25 yer altı barajı hazır"
Pakdemirli, 2023 yılına kadar 150 yer altı barajını bitirmiş olacaklarını, şu anda 25'inin hazır olduğunu bildirdi.

Bu barajların, özellikle kurak dönemlerde buharlaşmayı önledikleri için yer altı sularını zenginleştirme açısından önemine dikkati çeken Pakdemirli, yer altı barajlarının Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin en önemli projelerinden olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın programına göre 25 yer altı barajının açılışını yapmak istediklerini belirten Pakdemirli, "Şu anda elimizde çoğunluğu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sayesinde hızla bitmiş 30 milyar liralık proje var. Barajlar İzmir, Uşak, Trakya, Türkiye genelinde olacak. Bunları peyderpey açıyoruz." bilgisini verdi.

Orman yangınlarına "kırmızı tanklı" çözüm
Pakdemirli, orman yangınlarıyla mücadele konusunda da her yıl uçak ve helikopter sayısının artırıldığını belirtti.

Bakan Pakdemirli, "Bu sene yetişirse ormanların içine girecek kırmızı bir tankımız olacak. 3-4 tane alıp bunları deneyeceğiz. İHA'ları denemiştik, bunların da sayısı artacak. Dünyada gece görüşüyle yangın söndürmesi yok. Biz gece uçuşla aşağıdaki yangının nereye gittiğini görmek istiyoruz. Koordinasyonu ona göre yapacağız." ifadelerini kullandı.