İstanbul Beyoğlu'nda, evinin önünde oturan, 26 yaşındaki Mahsun Çirik'i kendisine su vermediği gerekçesiyle kalbinden ve boynundan bıçaklayarak öldüren 19 yaşındaki tutuklu sanık Serdar Çetin'in müebbet hapis istemiyle yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanık Serdar Çetin tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla bağlanırken, Çirik'in ailesi ile taraf avukatları duruşmada hazır bulundu.

Mütalaada, sanığın maktulün öldürücü yerlerine bıçak soktuğu vurgulandı

Önceki duruşmada açıkladığı mütalaasını tekrar ettiğini belirten Cumhuriyet savcısı, tutuklu sanık Serdar Çetin'in soruşturma aşamasında ele geçirilemeyen bıçağı, maktul Mahsun Çirik'in vücudunun öldürücü yerlerine iki kez sokmak suretiyle ölümüne neden olduğu kaydederek, ‘kasten öldürme' suçundan müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti. Savcılığın esas hakkındaki mütalaasına katıldıklarını beyan eden müştekiler avukatları, sanığın indirim uygulanmaksızın, en üst sınırdan cezalandırılmasını istedi.

Sanık avukatı, su yüzünden bıçaklamanın hayatın akışına aykırı olduğu belirtti

Tutuklu sanık Serdar Çetin'in avukatı ise, savunmasında, sanığın su yüzünden maktulü bıçaklamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dinlenen tanıkların sanık ile husumetinin bulunduğunu ve kesin bir delil olmadığını belirterek müvekkilinin tahliyesi ile beraatını talep etti.

Sanık beraatını istedi

Davanın karara bağlanmasının öncesinde son sözü sorulan tutuklu sanık Serdar Çetin, “Takdir mahkemenindir, beraatımı istiyorum” dedi. Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Serdar Çetin'i ‘kasten öldürme' suçundan müebbet hapse çarptırdı. Sanığı cezasında indirim uygulayarak 25 yıl hapse mahkum eden mahkeme, tutukluluk halinin devamına hükmetti.

“Ağabeyim diyerek kekeledi, konuşamadı”

Kararın ardından İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yapan maktulün eşi Hazar Çirik, “Bayram günüydü, Ramazan bayramı. Eşimle kapının önünde oturuyorduk. Eşim akşam yemeği yememişti. Ben ‘Mahsun gel içeriye, akşam yemeği hazırlayacağım sana, akşam yemeği yemedin' dedim. Bana ‘tamam gir içeriye, beş dakikaya geliyorum' dedi. Ben ‘tamam' dedikten sonra içeriye geçtim, çıkmamla inmem bir oldu. Küçük görümcem çağırdı, ‘yenge koş' diyerek. Ben ‘ne oldu, annene bir şey mi oldu?' dedim. Bana ‘hayır' dedi, ‘ağabeyim' diyerek kekeledi sadece, konuşamadı” diye konuştu.

“Bir baktım eşim yerde, sanık Serdar Çetin de üzerinde bıçak vuruyor”

Çağırılmasının ardından dışarıya çıktığını söyleyen Çirik, “Bir baktım eşim yerde, sanık Serdar Çetin de üzerinde bıçak vuruyor. Eşim kanlar içindeydi. Ben o an zaten taksiye atladım, hastaneye götürdüm onu. Sabah karakola gittim ifade vermek için, memur bana soruyor olay nasıl oldu diye. Ben olayı anlatıyorum ama diyorum ki ‘eşim geldikten sonra ifadesini verecek, eşim ölmedi'. Dedim bir bıçaktır, sanık Serdar Çetin meğerse iki bıçak kalbine vurmuş, bir bıçak da boynuna vurmuş. Bu nasıl bir canilik” dedi.

“Bir bardak su yüzünden eşim altı aydır toprağın altında”

Sanığın eşinden su istediğini söyleyen Çirik, “'Lan bana bir su getirir misin' demiş. Eşim de ‘sen nasıl bana bir su getir dersin' demiş, yani emri vaki olarak orada suyu istemiş. Eşim reddedince eşime bıçak saplamış. Bugün 25 yıl verdiler, indirim uyguladılar. İndirim uygulanmasını istemiyorum çünkü benim canımı yaktı. O 19 yaşındaydı benim eşim de 26 yaşındaydı. Sebepsiz, boşu boşuna bir bardak su yüzünden eşim 6 aydır toprağın altında. Annesinin tek oğluydu. Daha bir aylık evliydim. Neden? Ne istedi ki bizden? Eşimi boşu boşuna öldürdü, bir bardak su yüzünden. İki kere kalbine, bir kere boynuna geldi. Bacağından kesseydi, kolundan kesseydi ama kalbine bıçak saplamasaydı” diye konuştu.

“Daha bir aylık evliydik biz”

Eşinin su yüzünden katledildiğini söyleyen Çirik, “Bir can 25 sene değil, böyle canilerin dışarı çıkmasını istemiyorum. Ömür boyu müebbet yemesini istiyorum, idam edilmesini istiyorum. Müebbet yediği için benim acım dinmeyecek, hiçbir zaman dinmeyecek ama müebbet yemesini istiyorum. İdam edilmesini istiyorum, başkalarının canı yanmasın. Bir bardak su yüzünden eşimin altı aydır sesini duyamıyorum, kokusunu alamıyorum. Altı aydır dört duvar arasındayız biz. Daha bir aylık evliydik biz. Ne istedi bizden?'' ifadelerini kullandı.

“Ben düşerken, oğlumu bıçakladı”

Maktul Mahsun Çirik'in annesi Hicran Çirik ise, “O canavarın ömür boyu cezaevinde kalmasını istiyorum. Oğlumla birlikte dışarıdaydım. Oğlum dışarı çıktı, ben de arkasından çıktım. ‘Hava alacağım' dedi. Onunla birlikte çıktım. Baktım bu canavar geldi, su istedi oğlumdan. Gördüm, bıçakladı onu. Su istedi, oğlum su vermedi ‘ne biçim su istiyorsun' diyerek. ‘Mecbur getireceksin, getirmezsen de bakkaldan alacaksın' dedi. Oğlum da su vermedi, ‘ne biçim su istiyorsun' dedi. Sonra baktım bıçakladı, yumruk zannettim, baktım bıçaklıyor. Ben yere düşerken oğlumu bıçakladı. Tek dileğim, baktım ki kan içinde oğlum, ‘Allah'ım ne olur, inşallah kalbine vurmamıştır, karnındaysa oğlum iyileşir' oldu” dedi.

“Canavar yetiştirmişler”

Oğlunun tişörtünün kan içinde olduğunu söyleyen anne Çirik, “Beyaz tişörtü kaldırdığımda boynundan, kalbinden kan fışkırıyordu. Daha oğlumun çeyizi duruyor, açmadık. 40 günlük evliydi benim oğlum, evin tek erkek çocuğuydu. Yeni evlendirmiştim, bizden ne istedi? Bugün benim başıma getirdi, dışarı çıktığında yarın başkasının başına getirecek. Ufaktır, yaşı ufak olsun. Canavar yetiştirmişler. Bu canavarı dışarı bırakmış, salmışlar. Ömür boyu cezaevinde kalsın” diye konuştu.
Hayatını kaybeden Mahsun Çirik'in ailesinin avukatı Necati Bahadır ise açıklamasında, “Savcılık mütalaasında sanığın müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etmişti. Mahkeme de müebbet hapis cezasında indirim yaparak 25 yıl hapis cezası verdi. İndirim konusunda bizim de istinaf taleplerimiz olacak” ifadelerini kullandı.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 13 Mayıs günü şüpheli Serdar Çetin'in, yağmaladığı bir motosikletle Mahsun Çirik'in yanına geldiği, apartmanın önünde kendisine birden bire saldırdığı ve yaraladığı anlatıldı. İddianamede, şüphelinin olay sonrası aynı motosikletle kaçmaya çalıştığı ancak çevredekiler tarafından yakalanacağını anlaması üzerine olayda kullandığı bıçakla birlikte motosikleti bırakarak kaçtığı belirtildi. Hastaneye kaldırılan Mahsun Çirik'in kurtarılamadığı ve maktule yapılan otopsi raporunun yer aldığı iddianamede, maktul Mahsun Çirik'in yaralanmalarının her birinin tek başına öldürücü nitelikte olduğu aktarıldı.
İddianamede şüpheli Serdar Çetin'in saklandığı adresinin tespit edilmesinin ardından yakalandığı fakat olayda kullanılan bıçağa ulaşılamadığı İddianamede şüphelinin ‘kasten öldürme' suçundan müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.