Hazmedemediğim bir cümle..

Terk etmiş, yolda bırakmış, kulvar değiştirmiş insanlar için genellikle kullanılan bir cümle.
Ne yaparlarsa yapsınlar. Nereye giderlerse gitsinler.
Mazi ve sıfat peşlerini bırakmaz.
Bazen de kendileri bırakmaz(!)
Başka yerde olmalarına veya bünyenin içerisinde olmamalarına rağmen hala "ülkücüyüm" demek "gülünç" kaçmaktadır.
Ülkücü olmak,
Ülkücü kalmak kolay değildir.
Omurga ister...
Omurgayı: Lider-Doktrin-Teşkilat oluşturur.
Bunların terki insanı "eski" yapar.
Ben doktrin seviyorum ama lider ve teşkilatı sevmiyorum diyemezsiniz.
Veya lideri seviyorum doktrin ve teşkilatı sevmiyorum diyemezsiniz.
Bunlar bir hareketin özellikleri, ülkücü hareketin ise olmazsa olmazıdır.
Zaman gazetesi 11 Nisan 2010 tarihli sayısında "darbe mağduru ülkücülerden ortak deklarasyon; reformu destekliyoruz" şeklinde birinci sayfadan haber yapmış.
Daha öncede anayasa değişikliğine destek için benzer haberler yapmıştı.
Muhtemel referanduma gidecek bir Anayasa için kendilerinin destek vermesi normaldir.
Ülkücü arayışı da kendileri acısından normal olabilir.
Zaman gazetesinin yaptığı haberden ve yayınladığı anketten öyle anlaşılıyor ki MHP'nin oylarına ihtiyaç vardır.
AKP'nin hazırladığı ve "başının ABD de yaşadığı yeşil kuşak" temsilcilerinin inanılmaz destek verdiği bir yasaya bir kısım ülkücülerin dolgu malzemesi olmalarının kendi içinde muhakkak makul sebebi vardır.
Böyle önemli bir olaya "bütünü bir kenara bırakarak bir parçadan bakılamaz."
Neymiş tasarıyı hazırlayan AKP ve Fethullahçılar darbeye karşı imiş (!)
Darbelerin mağdurları ülkücüler imiş ve destek verilmeli imiş.
Evet; ülkücüler "darbe"den iliklerine kadar çekmişlerdir.
Evet; ülkücüler Anayasa değişikliğini istemektedirler.
Ama bunu Washington ve Bürüksel merkezli istemezler.
Bunu "yeşil kuşak" temsilcilerinin desteği ile de istemezler.
Çünkü bu istekleri samimi bulmuyoruz.
Samimi iseler "28 Şubatla" hesaplaşsınlar.
Samimi iseler "27 Nisan" muhtırasını verenle hesaplaşsınlar.
Yargıyı henüz tam ele geçirmeden kimi yargılayıp kimi yargılamayacakları konusunda ayırım yapanların,
Yargıyı tamamen ele geçirdiklerinde ayırım yapmayacaklarını mı zannediyoruz?
Tekrar yargı mağduru olmayacağımızın garantisini bu "darbe artıkları" mı verecektir.
Efendileri ve ona hizmet edenler şimdi olduğu gibi yine yargı dışında kalacaklardır.
Çünkü ABD kendine karşı olan bir yasayı desteklemez ve destekletmez.
Ülkücüler 12 Eylül mağduru imiş..!
Biz 12 Eylülün "mağruruyuz."
12 Eylülde Amerikancı "cunta" kendilerine karşı olanları hedef almıştır.
Çok şükür bizi de hedef almıştır.
Onun için biz; Küçük bir cemaatken 12 Eylül ikliminde büyütülüp sonra bir projenin taşeronu olmadık.
Cuntayla işbirliğine soyunup iktidar olmaya yeltenmedik.
ABD ve cuntanın icazetiyle "seçime" girmedik.
Bunun karşılığı olarak da "darağaçları" ile "işkencelerle" ödüllendirildik.
12 Eylül iklimiyle büyüyen 28 Şubatla önü açılanlardan olmadık.
Darbeler sayesinde var olanlar, Darbelere karşı imiş(!)
Siz gidin bunları "beklentileri" olanlara veya "sazanlara" anlatın.
Başlarına da "eski" sıfatı koyun.
Her toplumda veya her cemaatte "bir tutam tuz alıp koşan" vardır.
On binlerce "mağruru" olan bir harekette 39 tane "mağdur" bulursunuz.
Giderirseniz mağdurluklarını (!) olur biter.
Yetiştiğimiz Ülkü Ocaklarında 1.kural; başkalarının yazıp çizdiği senaryoda oynanılmaz.
Bu kural bugünde geçerlidir.
Yazıp çizmediğimiz hiçbir senaryonun içerisinde yokuz.
Başkalarının senaryosunda ancak "figüran" olunur.
Figüranlarla arpa boyu yol alamayacağını iktidarda yandaşlarda bilir.
Amaç bizim birlik ve beraberliğimize yöneliktir.
İlk secimler de iktidar ve destekçileri yüce divan yolcusudur.
Kendilerini "Anayasa" ile koruma altına alma savaşı vermektedirler.
Bu cephede iktidara nefes borusu olanlar hesabını iyi yapmalıdır.
41 yıldır özlemle beklediğimiz..
O kutlu yolda,
Ne kadar fitne, fesat, tezgâh olursa olsun,
Kızıl elmaya yürüyeceğiz
Geride kalanlara inat,
Yılgınlığa inat
Son nefer...
Son nefes...
Ya Allah bismillah Allahu Ekber


Cafer Yaylan
İstanbul
12 Nisan 2010


***

Sizde bu bölümde yazmak isterseniz sitemizin ilkelerine ters düşmeyen yazılarınızı [email protected] mail adresine gönderin sizin adınızla yayınlayalım.

Not: Yazılarınızda isminizi ve kullanılacak mail adresinizi yazmayı unutmayınız.