Yunanistan'da hükümetin gelecek yıla ilişkin hazırladığı bütçe taslağına göre, GSYH'nin, Kovid-19 nedeniyle bu yıl yüzde 8,2 azalması, gelecek yıl ise yüzde 7,5 artması öngörülüyor. 

Ülkede kamu borcunun bu yılın sonunda 337 milyar avro ile GSYH'ye oranının yüzde 197,4'e ulaşması, 2021'de ise 342 milyar avroya yükselerek ekonomideki genişlemeden dolayı GSYH'ye oranının yüzde 184,7'ye inmesi bekleniyor.

Bütçe açığının bu yıl GSYH'nin yüzde 6,2'sine denk gelmesi, gelecek yıl ise yüzde 1'e gerilemesi öngörülürken, işsizlik oranının bu yıl yüzde 18,6'ya ulaşabileceği, gelecek yıl ise ekonomik büyümeyle yüzde 16,5'e düşeceği öngörülüyor.

Yunanistan'da ekonomi, Kovid-19'un turizm gelirlerini olumsuz etkilemesi sonucu bu yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 14 küçülerek resesyonda kalmaya devam etmişti.

Borcun GSYH'ye oranında hala en yüksek ülkeler arasında
Yunanistan, sağlanan ucuz kredilerle özel tüketim ve kamu harcamalarının artması, cari açığın da tavan yapması sonucu 2010'da iflasın eşiğine gelmiş, 2010-2018'de Avro Bölgesi'ni sarsan borç krizinde ekonomik çıktısının yüzde 25'ini kaybetmişti.

Ülke, uzun müzakerelerin ardından kemer sıkma politikaları karşılığında IMF ve AB ile 3 kurtarma paketi imzalamak zorunda kalmıştı. Kriz sırasında ülkede sık sık hükümet değişimi yaşanmış, halk, 2060 yılına kadar borç ödemek zorunda bırakılmıştı.

Yunanistan, 8 yıl süren kurtarma programının 20 Ağustos 2018'de sona ermesine rağmen kamu borçlarının GSYH'ye oranında hala en yüksek ülkeler arasında yer alıyor.

Öte yandan, Uluslararası Para Fonu (IMF), geçen hafta yaptığı açıklamada, olumsuz risklerin ortaya çıkması halinde Yunanistan'ın borçlarını ödeme kapasitesinin tehlikeye girebileceğini, bu durumun da Avrupalı ortaklarından daha fazla destek alması anlamına geleceğini belirtmişti.

Yunanistan'ın orta vadeli kamu borcu geri ödeme kapasitesinin yeterli olmaya devam ettiği bildirilen IMF açıklamasında, "Önemli olumsuz riskler ortaya çıkarsa kamunun borçlarını geri ödeme kapasitesi tehlikeye girebilir. Bu da güçlü bir döngüsel mali düzenleme veya Avrupalı ortaklardan daha fazla destek gerektirir." ifadeleri kullanılmıştı.