Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Yükseköğretim Meclisi Toplantısı, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Konferans Salonu'nda, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye Yükseköğretim Meclisi Başkanı Bekir Okan ve vakıf üniversitelerinin temsilcilerinin katılımıyla yapıldı.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, buradaki konuşmasında, salgınla birlikte teknoloji, inovasyon ve dijitalleşmenin hız kazandığını söyledi.

Bunların temelinde de teknolojik gelişmelerdeki hıza ayak uydurabilecek, yeni bilgileri hızla edinip, bu bilgiyi katma değere dönüştürebilecek yeteneklere sahip donanımlı insanların yattığını dile getiren Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:

"Bu kulvarda yarışacaksak, 'rekabette biz de varız' diyorsak, bunu ancak, donanımlı insan gücüyle ve bu insanları yetiştirecek kurumsal ve kaliteli hizmet verebilecek yükseköğretim sektörüyle yapabiliriz. Yükseköğretim sistemi, eğitimli insan gücü-iş piyasası-toplum zincirinin en önemli halkasıdır. Bu bilinçle çalışan vakıf üniversitelerimiz, fiziki şartları, modern kampüsleri, vizyonları, güçlü kadroları ile yükseköğretimin sisteminin önemli bir parçası haline gelmiştir."

Hisarcıklıoğlu, kamu kurumu statüsündeki vakıf üniversitelerinin, ülke ekonomisine büyük katkı sağladığını söyledi.

Türkiye'nin yükseköğretim açısından, birçok Avrupa ülkesinden çok daha iyi durumda olduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de uluslararası standartlarda eğitim hizmeti sunan başarılı üniversite sayısında, vakıf üniversitelerinin çokluğu da çarpıcı bir gerçektir." diye konuştu.

Hisarcıklıoğlu, bu alanda büyük bir potansiyel olduğunu vurgulayarak, bu potansiyelin daha iyi tanıtılmaya ihtiyacı olduğunu ifade etti.

"Meclisi 2006'da kurduk"

Türkiye Yükseköğretim Meclisini 2006'da kurduklarını anımsatan Hisarcıklıoğlu, Meclisin kurulduğu günden bu yana vakıf üniversiteleri ile kamu sektörü arasında köprü vazifesi gördüğünü anlattı.

Salgında, yeni bir sürece girildiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Yüz yüze eğitime yeniden dönülmüş olmasını doğru ve gerekli bir adım görüyoruz. İnşallah bir daha böyle bir felaketle karşılaşmaz, eğitim öğretim yeniden kesintiye uğramaz. Burada sorumluluk hepimize düşmektedir. Başta aşılama olmak üzere, belirlenen tedbirlere azami düzeyde özen göstermemiz gerekmektedir." dedi.

"Salgın döneminde oluşan eksiklerin kapatılmalı"

Türkiye Yükseköğretim Meclisi Başkanı Bekir Okan da salgının tüm dünyada ve Türkiye'de kırılmaya neden olduğunu belirterek, bu süreçte okulların kapatılmak zorunda kalındığını hatırlattı.

Bir ülkenin en ilerici, değiştirici ve eksiklikleri dönüştürücü gücünün üniversiteler olduğuna dikkati çeken Okan, ilerlemenin, değişim ve dönüşümün sürmesi için salgın döneminde oluşan eksiklerin kapatılması gerektiğini vurguladı.

Okan, vakıf üniversiteleri olarak sorumluluklarının farkında olduklarına işaret ederek, ülkenin yüksek öğretimine katkı sağlamaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.