Yüz yüze eğitimin başlamasıyla endişeli olan ailelere uyarıda bulunan Klinik Psikolog Beyhan Budak, “Bir anne baba aşırı korktuğu zaman çocuk ondan daha fazla korkmaya başlıyor. Bazen korkumuz onları korumak amaçlı olsa bile, ciddi anlamda onların psikolojisine olumsuz etki yapabiliyoruz. En önemli şey iletişimin sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek” dedi.

Klinik Psikolog Beyhan Budak, "Zor Zamanlarda Kendimizi İyi Hissetmek" isimli seminer düzenledi. Budak katılımcılara, stresle başa çıkma, insanlarla etkili iletişim kurma zihinsel virüsten kurtulmanın yollarını anlattı. Seminer sonunda İHA muhabirinin sorularını yanıtlayan psikolog Beyhan Budak, çocukları konusunda ailelere uyarıda bulunarak, “Bir anne baba aşırı korktuğu zaman çocuk ondan daha fazla korkmaya başlıyor. Korkumuz onları korumak amaçlı olsa bile, ciddi anlamda onların psikolojisine olumsuz etki yapabiliyoruz” ifadelerini kullandı.

Seminerlerini korona virüs salgınında hangi amaçla yaptığından bahseden Klinik Psikolog Beyhan Budak, “Nerdeyse son bir buçuk yıldan fazla zaman diliminden beri insanlar pandeminin etkileriyle beraber yaşadığımız dünyanın stresini çok daha fazla yaşamaya başladılar. Bu da ister istemez onların psikolojik ihtiyaçlarını arttırdı. En etkilenmedim diyen insanlar bile içinde yaşadığımız bu koşullardan sosyal hayattan uzaklaşma, belirsizlik duygularından dolayı çok daha kötü hissediyorlar. Böyle bir zamanda psikolojik check up gibi, kendilerini daha ne kadar iyi hissedeceklerini anlatmayı amaçladık. Biz kurallar izin verdiği müddetçe açık havada seminerler vermeye devam ettik. İnsanlar ne kadar sosyal hayatlarından uzak kalır ve içine kapanırsa o kadar kötü hissetmeye meyilliydi. Tatil yörelerinde, ağaçlar altında, kuş cıvıltılarıyla çok güzel etkinlikler yaptık. Amacımız bu süreçten olabildiğince insanların en az etkilenmesi ve kendilerine içe dönüş farkındalığını kazandırmak” diye konuştu.

Yaşanılan her her şeyi pandeminin getirisi olarak düşünülmemesi gerektiğini vurgulayan Budak, “Bu yolun başındayken aslında fiziksel hijyenimize çok dikkat ettik. Birçok konuda özen gösterdik ama sonrasında diğer kurumlar ve şirketler psikolojik hijyenin de ne kadar çok önemli olduğunun farkına varmış oldu. Hayat engebeli bir yol gibi sadece pandemi eksenli düşünmemek lazım. Her zaman karşımızda dertler, sıkıntılar olacak. Arada birazcık durmak, yavaşlamak ve ben ne durumdayım diye sormak bize iyi hissettirmenin ilk adımlarından” ifadelerini kullandı.

“KEYİF ALMASAK DAHİ SOSYALLİĞE DAHİL OLMAMIZ ÖNEMLİ”

İnsanların içine karışmanın iyi geleceğinden bahseden Budak, “Bir tarafımız dışarı çıkıp eski normali yaşamak isterken bir yandan da acabalarımız, belirsizliklerimiz var. Bu noktada adım adım sosyallikten kendimizi mahrum bırakmamamız lazım çünkü bir yandan fiziksel anlamda kendimi korurken aşırı koruma bizim aslında ruhsal dengemizi de bozabilir. Bunun için keyif almıyor olsak bile sosyalliğe dahil olmak, belli rutinlerimizi yerine getiriyor olmak, insanların içinde olmak çok iyi gelecektir” diye belirtti.

“SALGIN DÖNEMİNDE ÇOCUKLARLA İYİ İLETİŞİM KURABİLMEK ÖNEMLİ”

Ebeveynlerin çocuklarına karşı aşırı korumacı yaklaşmaması gerektiğine vurgu yapan “Bir anne baba aşırı korktuğu zaman çocuk ondan daha fazla korkmaya başlıyor. Bazen korkumuz onları korumak amaçlı olsa bile, ciddi anlamda onların psikolojisine olumsuz etki yapabiliyoruz. Bu dönemde anne babalar elinden geleni yapıp çocuklarıyla iletişimini sürdürürlerse, arada sıkıntılar çıkabilir hiç önemli değil. En önemli şey iletişimin sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek. Aarda inişler çıkışlar olsa bile bence çocuklar adapte olabilecek diye düşünüyorum” dedi.

(Zöhre Alagöz - Deniz Zeybek/İHA)