Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği İyi Niyet Elçisi ve Oscar ödüllü oyuncu Cate Blanchett, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde, Myanmar’da yaşanan zulmü ve Bangladeş’e göç etmek zorunda kalan 700 binden fazla mültecinin yaşadıklarını BMGK’ya taşıdı.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) İyi Niyet Elçisi ve Oscar Ödüllü oyuncu Cate Blanchett, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Rohingya Müslümanların yaşadıklarına ilişkin “Ben bir anneyim, mülteci çocukların gözünde kendi çocuklarımı gördüm. Yaşadığım deneyimleri asla unutmayacağım. Her anne ve babanın gözlerinde kendimi gördüm. Bir anne çocuğunun ateşe atılmasına nasıl dayanabilir? Onların yaşadıklarını asla unutmayacağım. İşte bu nedenle uluslararası barış ve güvenliği sağlamakla yükümlü olan BMGK’nın bu krizi çözmek için birlikte çalışmasını istiyorum” dedi. Hollywood yıldızı Cate Blanchett, Bangladeş’teki kamplarda Rohingya Müslümanlarının yaşadığı acıyı ve deneyimlerini BMGK’nın Myanmar oturumunda anlattı. Mart ayında ziyaret ettiği Cox’s Bazar bölgesindeki kamplarda Rohingya Müslümanlarının yaşadıklarını aktaran Blanchett, “Hiçbir şey beni burada gördüğüm acının derecesi ve derinliğine hazırlayamazdı” dedi.

SEVDİKLERİ İNSANLAR GÖZLERİNİN ÖNÜNDE YANDI

Ziyareti esnasında işkence ve taciz mağdurlarının yaşadıklarını, mültecilerin sevdikleri insanların gözlerinin önünde öldürülmelerine şahit olduklarını anlatan Blanchett, büyükanne ve büyükbabalarının evlerine kilitlendiği ve onların yandıklarına şahit olan çocukların hikayelerine tanık olduğunu söyledi.

“DAHA FAZLA ULUSLARARASI DESTEĞE İHTİYAÇ VAR”

BMGK Konsey üyelerine Bangladeş’in 700 binden fazla mülteciyi kabul ettiğini ancak daha fazla uluslararası desteğe ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Blanchett, bu yaşananların ilk olmadığını bugün yerinden edilen Rohingyalıların, Myanmar’ın dışında yaşayan Rohingya Müslümanlarının sayısının Myanmar’dakilerden daha çok olduğuna değindi. Cox’s Bazar bölgesindeki mültecilerin zor şartlar altında yaşamaya çalıştığını ve sadece yüzde 33’ünün ihtiyaçlarının karşılanabildiğine değinen Blanchett, “Bu durum şaşırtıcı değil, daha çok utanç verici. Kamplara yakın yerlerde yaşayan çok sayıda Bangladeşli köylü Rohingya mültecilerine yardım ediyor. Eğer insanlar bu adımları atabiliyorsa biz neden daha iyisini yapmıyoruz” ifadelerini kullandı.

“VATANDAŞLIK TEMEL OLMALI, BU HEPİMİZİN SAHİP OLDUĞU BİR HAKTIR”

Blanchett, acılarını dinlediği mültecilerin Myanmar’daki evlerine geri dönme konusunda derin korkularının olduğunu söyledi. Blanchett, Rohingya Müslümanlarının evlerine geri dönebilmeleri için vatandaşlık istediğine değinerek, “Rohingyalılar kaçmaya zorlandıkları şartlara geri dönemez. Yarım çözümlerle yerleşemezler. Nereye ait olduklarını bilmeleri gerekiyor. Vatandaşlık temel olmalı, bu bir lüks değil, ayrıcalık değil, bu hepimizin sahip olduğu temel bir haktır. Rohingya’nın sahip olmadığı bir hak” şeklinde konuştu.

(İHA)