Ermenistan’ın hedefindeki Terter’de bulunan siviller, roket ve top saldırılarına rağmen 40 gündür evlerini terk etmiyor. Mahallelerindeki, evlerinden bir an olsun ayrılmayan siviller, Ermenistan’a karşı kentin korkusuz ve sadık bekçileri.

Ermenistan ordusu savaş suçu işleyerek sivil yerleşim birimlerini hedef almaya devam ediyor. Terter’de işgalci Ermenistan ordusunun sivilleri hedef aldığı kentlerden sadece biri. Kentteki binlerce sivil güvenli bölgelere taşınırken, bazı siviller savaşın tüm zorluklarına maruz kalmalarına rağmen evlerini bırakmak istemiyor. Kentte bulunan siviller, roket ve top saldırılarına rağmen 40 gündür evlerini terk etmiyor. Karabağ alınana kadar evlerinden ayrılmayacaklarını ifade eden siviller gerekli görülürse gönüllü olarak cepheye gideceklerini belirtiyor.

“45 YAŞINDA OLMAMA RAĞMEN YİNE CEPHEYE GİTMEYE HAZIRIM”

Ermenistan’ın ateşkes ihlallerine devam ederek sivil halkı hedef aldığını ifade eden Fahri Latifov, “Ateşkesin ilan edildiğini söylediler, ama ateşkes yok. Ermeniler ateşkese uymuyor. Her gün top atıyorlar. Ailemiz, çocuklarımız burada değil ama biz erkekler olarak buradayız. Biz onlardan korkmuyoruz, çekinmiyoruz. Cumhurbaşkanımız komut verirse, 45 yaşımda olmama rağmen yine cepheye gitmeye hazırım. Burada ne yapabiliriz ki? Ev dağıldı evimizi toparlayarak temizlik işleri yapıyoruz. Evlere bakıyoruz. Ailemizi güvenli başka bir bölgeye gönderdik. Çoluk çocuk korkuyor, burada kalmalarına izin vermedim. Bundan önce 3 kez ateşkes ilan edildi. Ateşkes diyorlar, mahalle sakini gelip eşyalarını toplamak istiyor ama hemen top atıyorlar, onlar da mecburen geri dönüyor. Ateşkes denilen bir şey yok, Ermeniler ona uymuyor. Ermeniler neye uyuyorlar ki, ateşkese uysunlar? 30 yıldır bizim topraklarımızı işgal etmişler. Topraklarımızdan çıkıp gitsinler” dedi.

“SON DAMLA KANIMIZA KADAR SAVAŞACAĞIZ”

27 Eylül’den beri evlerini terk etmeyerek Terter’de kaldıklarını belirten Alizade Vüysal, “Savaş başladığı günden beri buradayız. Hiçbir yere kaçmadık, Ermenistan kim oluyor ki onlardan korkup kaçalım? Korkmak değil, daha da ileriye gitmek gerek. Öleceğimiz güne kadar ileriye gitmeliyiz. Son damla kanımıza kadar savaşacağız. Ailemden erkek kardeşim yaralandı. Onlar hastaneye gittiler. Allah’a şükürler olsun her ihtiyacımız karşılanıyor. Her şeyimiz yerli yerinde. Devletimiz sağ olsun” diye konuştu.

(Aykut Zor - Kamil Nadirli /İHA)