ABD ile Taliban arasında Şubat 2020’de varılan barış anlaşması çerçevesinde bu yıl uluslararası güçlerin Afganistan’dan geri çekilme süreci başladı.

Anlaşma, yabancı güçlere saldırılmamasını öngörürken Taliban’ın Afgan güvenlik güçlerine yönelik eylemlerine dair hüküm getirmedi.

Afgan hükümetiyle Doha’daki müzakereleri devam ettiren Taliban, eş zamanlı şekilde, hazirandan bu yana şiddetli saldırılarla Afganistan’da birçok ilçeye, son bir ayda da vilayet merkezlerine hızla hakim oldu.

Başkent Kabil’i kuşatan Taliban, 15 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin ülkeyi terk etmesinin ardından kenti çatışmasız şekilde kontrolüne aldı.

BU SIRADA ÜLKE GENELİNDE VE ÖZELLİKLE KABİL’DE BÜYÜK KAOS YAŞANDI

Her şeyini bırakıp havaalanına koşanlar kendilerini kalkacak bir uçağa atabilmek için büyük savaş verdi. Panik halindeki insanlar kalkışa hazırlanan uçaklara binemeyince kanatlarına, kuyruklarına tutunarak gidebileceklerini sandılar.

Havalanan uçaktan yüzlerce metre yüksekten düşenler aşağıdakileri yine de caydırmadı. Amerika, havaalanındaki kontrolün kendilerinde olduğunu duyurmuştu ama bu görüntülerden sonra fikrini değiştirdi.

ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, Kabil Havalimanı’nda ortaya çıkan görüntülerle ilgili sorumluluk almazken, kendilerinin tahliye planı konusunda gereken tüm tedbirleri aldıklarını savundu. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü de "Afganistan’da gelecekteki hükümetlere karşı tutumumuz, o hükümetin eylemlerine, Taliban’ın eylemlerine bağlı olacak." dedi.

ABD’ye her türlü desteği veren Afganlardan 700’ünün ülkeden tahliye edildiği kaydedildi. BM Güvenlik Konseyi de Afganistan’daki olayları görüşmek için toplandı. Acil oturum sonrası Birleşmiş Milletler, ülkede çatışmaların derhal durması ve müzakereler yoluyla yeni, birleşik ve kapsayıcı bir hükümet kurulması çağrısı yaptı.

(İHA)